Söz gümüş ise

528
Ama, bu konuda çok daha kayda değer olan ve üzerinde durulması gereken olgu; İnsanların "kendilerini ifade etme ihtiyaçlarının" bir yansıması ile ilgili olduğudur.
1. İnsanların dinlemekten çok konuşmayı yeğlemesi, okumaktan çok yazmayı tercih etmeleri, kolaycılıkla ve popüler kültür ile tanınır ve saygın olma isteğinin bir sonudur.
2. İkincisi dinlemekten çok konuşarak ve okumaktan çok yazarak "güzel konuşmayı" ve "iyi yazmayı" başarmak neredeyse mümkün değildir. 
3. Çünkü, nitelik ve düzey herkesin her işi yapıyor olmasıyla değil, herkesin en iyi yaptığı işi yapıyor olmasıyla artar ve gelişir.
 
Bu saptamalardan sonra işi futbol yönetimine, eğitimine ve gelişimine getirirsek; söylenecek çok şeyin olmasına karşın öz olarak şunları ifade etmek mümkün;
1. Futbol, öncelikle çok konuşan ve çok yazanlar ile değil, çok dinleyen ve çok okuyan insanlar sayesinde gelişir. Bu anlamda futbol camiasının aktörlerini yeniden gözden geçirmek, dönüştürmek ve gerekirse değiştirmek gerektiği açıktır.
2. Futbol, okumadan, görmeden, dinlemeden, kıyaslamadan, özgür ve bağımsız düşünmeden ve futbol dışındaki etkileri ve müdahaleleri yok etmeden gelişmez... Aynı şekilde futbolcu de gelişmez.
3. Futbol kendiliğinden değil, futbolcular ile gelişir. Çünkü, oyun geliştikçe oyuncu, oyuncu geliştikçe oyun gelişir. Ama bunun için futbol yönetimi sadece futbol yönetimi olarak kalmalıdır.
(Futbolda Altyapı Eğiitimi)
Paylaş