Sokakta şan şöhret ihtişam gezerken; Madalyonun arka yüzü başka

Türkiye 1994 ve 2001 krizlerinin ardından gelen tüketim hastalığı ile, görünmeyen krizler yaşamaya devam ediyor. Banka kredileri ve kartlarıyla başlayan bu hastalıklı tüketim alışkanlığı, sonrasında büyük yaralar açıyor...

886
 
Dar gelirli vatandaşların araç ve ev kredisiyle yaşamlarını değiştirmeye çalışmaları her zaman mutlu sonla bitmiyor. Yıllar süren banka kredi taksitlerini ödemek için çalışanların yanında, herhangi bir şekilde işini kaybeden ya da işleri bozulan vatandaşlar tüm kazanımlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. İşte bu gerçeklerden birisi de, Çanakkale’nin her ilçe beldesinde kurulan Yedieminler. Zor duruma düşün yüzlerce vatandaşın aracı buralarda bağlı vaziyette duruyor. Aylarca, hatta yıllarca yeddimenlerin garajlarında bekleyen bu araçlar olduğu yerde çürümeyi, ya da değerlerinin çok altında icra kanalıyla satılmayı bekliyor.
 
14 milyon icra dosyası var
Türkiye’nin genelinde oluşan durum da içler acısı. Halen yaklaşık 773 bin kişi bankalara olan kredi borçları yüzünden takibe alınmış durumda. Yine, iş sektöründe ise yaklaşık 190 bin kobi şirketi batmakla yüzyüze gelmiş durumda. Bu durum, ekonomik acıdan olduğu kadar sosyal acıdan da büyük riskler taşıyor. Hergün intihar eden, cinnet geçirip ailesini yok eden insanlarla yüz yüze geliyoruz. Türkiye gibi aile geleneklerinin güçlü olduğu bir ülkede, sıkıntılı günlerde bir birlerine yardım eden aileler de bu olumsuz durumdan etkilenmeye devam ediyor.
Paylaş