Tecrübeli Futbol Adamı Yusuf Eroğlu yaptığı geniş kapsamlı açıklamasında şu konulara değindi. “Yaklaşık 40 yıldır Çanakkale futbolunun içindeyiz. Neler olup bittiğinden her zaman haberdar oluyoruz. Kulüp Başkanlığı, Futbol İl Temsilciliği, Futbol Federasyonu Temsilciliği olmak üzere uzun yıllar hizmet verdik. Aslına bakarsanız,mesleğimiz olan Veteriner Hekimlik’ten daha fazla.futbola emek verdik.1965 yılında lisanslı olarak başladığımız faal futbol hayatımız, çeşitli ortamlardaki yöneticiliğimiz ile devam etti., İsterseniz, öncelikle Çanakkale’de Amatör futboldan bahsedelim.Geçen gün TİGEM sahası ile ilgili bir fotoğraf yayınladık.Çok büyük ilgi gördü ,Çanakkale’nin ikinci çim sahasıydı.750 kişilik kapalı tribünü vardı. Soyunma odaları, duşları ile modern bir tesisti. Yorum yapanlar,”Hey gidi günler hey” diye ah vah ettiler Etmemek mümkün mü? Bu sahada yapılan maçları 3000 kişinin üstünde futbolsever izlerdi.Ha keza diğer takımların maçlarını da öyle..Kimler yoktu ki? Köy Hizmetlerispor. PTTspor. Ayvacıkspor, Ezinespor, Geliboluspor. Bozcaadaspor, Bigaspor, Biga Adaspor. Çiçeklidedespor hepsi de taş gibi takımlardı. Kulüpler arasında büyük bir mücadele vardı.TİGEMspor tam 5 yıl üst üste Çanakkale Şampiyonu oldu.Grup maçlarına gitti. Edirne’de, Kırklarelispor’un 3.lige çıktığı yıl, aynı takıma bir gol averajla kaybedip, namağlup olmasına rağmen,3 cü lige çıkamadı.Yeri gelmişken, BAL ve 3 lig statüsünün de eskisi gibi olmasında fayda vardır diyoruz.” dedi.
Türkiye 3.Ligine yükselmede eski statünün takımlar için daha ekonomik olduğunu ifade eden Yusuf Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü. “Grup maçlarının yapılıp,3.Lige çıkanları bu şekilde tespit etmek, en akılcı yol olacaktır. Neyse, konuyu dağıtmayalım. Bundan 30 yıl önce müessese takımları vardı. Ayrıca, ilçe takımlarını destekleyen iş adamları mevcuttu. İsimlerini buradan saymayalım. Unuttuklarımız olur. Haksızlık olmasın. Ancak, iki elin parmaklarının sayısı kadar olduğunu söyleyebiliriz. Bu arkadaşlarımız hem maddi hem de manevi olarak takımlarını desteklediler. Yıllardır edindiğimiz en büyük tecrübe; futbolcuların amatör ruhla ve forma aşkı ile oynamalarıdır. Başarının bu şekilde geleceğini öğrendik. Futbolu yöneten birimlerin de, Hilali Ahmer yararına görev yapmaları, elzemdir. Yani yaptıkları fahri işlerden kazanç sağlamamalıdırlar. Tabi ki, burada yine en büyük görev hakem camiasına düşmektedir. Gerek tertip kurulları, gerekse hakemlerimiz Adaletten taviz vermemeleridir.”
Futbolun ana unsurlarından olan Hakem faktörüne de değinen eski TFF Temsilcisi Eroğlu “ Bizim zamanımızda, hakem maçı yönetmesinin dışında, futbolculara yön gösteren, onları disipline eden, yeri geldiğinde cezalandırmak yerine, nasihat eden insanlardı. Öğretmen gibi. Egosunu tatmin etmek için, bağıran, çağıran, kartına sarılan insanlar değillerdi. Peki, şimdilerde durum nasıl? O heyecanlı günleri gören, yaşayan birisi olarak, bugünkü futbol tat vermiyor. Zaten, seyirci azlığı da bunun bir göstergesi değil mi? Futbolun ABECE si olan amatörlük, ne yazık ki, bitmiş durumda. Ayağa kaldırılabilir mi? Uzun vadeli programlarla elbette olur. Amma velakin,günü birlik ,pansuman tedbirlerle,döner,yine aynı yere geliriz.Yani,”Benim oğlum Bina okur.Döner döner yine okur” misali. Bizler amatör takımlarda oynarken, ayakkabılarımızı kendimiz alırdık. Tamirini de yine bizler yapardık.O zamanla,altı kösele kramponlu,yani çivili ayakkabılarımız vardı. Ayağımıza batar dururdu. Bunun için,yedek kulübelerinde Örs ve Çekiç bulunurdu..Çivi battığında,ayakkabımızı kulübeye atar,orada çivi düzeltilirdi. Formalarımızı anneleriniz evde yıkardı. O ruh şimdi nerede?” diye konuştu.
Çanakkale futbolu ile ilgili görüşlerini de açıklayan eski Tigemspor Başkanı Yusuf Eroğlu “Çanakkale futbolunun tekrar cazip hale gelmesi için, müessese takımlarının, yeniden kurulması gerekir. Bununla ilgili yasal düzenlemeler Bakanlık tarafından yapılır ve hayata geçirilirse bu işler yoluna girer. Yoksa, eskiden olduğu gibi, başkanların sırtından, günümüzde bu işler yürümez. Yıllardır, Altayapı, Altyapı diyoruz. Bundan bazıları genç çocukları kastettiğimiz anlıyorlar. Altyapının temelinde, tesis yatmaktadır. Tesis olmadıktan sonra, bu gençleri nerede yetiştireceksiniz? Şimdi bazıları diyecek ki,”Eskiden tesis mi vardı?”.Vardı. Hem de o kadar çoktu ki. Boş arsalarda, tarlalarda iki taş koydunuz mu, idmanınızı da, maçınızı da yapardınız. Şimdi bunları yapacak ne arsa kaldı ne tarla. Futbol okullarında yetişen minikler ise, el bebek, gül bebek,dizleri kanamadan,düşüp kalkmadan futbolu öğrenmeye çalışıyorlar. Yaş guruplarının, hangi yıldan başlaması ile ilgili, Avrupa’da, Brezilya’da, Arjantin’de, bu işlerin nasıl yapıldığına bakmak lazım. Hazır örnekleri var. Hiç unutmayız. Bir arkadaşımız Almanya’da Bayer Münih’in maçına gittiğini anlatıyor. Diyor ki, müsabaka bitti. Statta 40 binden fazla seyirci var. Kimse yerinden kımıldamıyor. Neyi bekliyorlar diye merak ettim. Sonuçta,13-14 yaş gurubunun müsabakası olduğunu gördüm. Anlayacağınız, Avrupalı,bizim yaptığımız gibi,ana müsabakadan önce ya da yan sahada oynatmıyor gençleri. Başka ne anlatabiliriz ki?” dedi.
Profesyonel liglerle ilgili değerlendirmede de bulunan Eroğlu “Gelelim Türkiye Liglerinin durumuna. UEFA ‘Bitirin’ diyor. Ancak, bu nasıl olacak? Kaç aydır antrenman yapmayan futbolcular nasıl uyum sağlayacaklar. Sakatlıklar gırla gidecek. Üstelik seyircisiz olacak maçlar.Yani iş olsun torba dolsun misali, yasak savmak için böyle bir şeye tevessül edilmemelidir. Yapılacak tek iş,2019-2020 sezonunu yok saymaktır. Hali hazır durumda tescil etmek adaletli olur mu?.Diyelim ki; Trabzonspor’u Şampiyon ilan ettiniz. Alttaki takımları da düşürdünüz. Galatasaray’ın, M,Başakşehir’in hakkı ne olacak? Kümede kalma umudu olanlar ne yapacak? Akıl işe değil. Bu iş olmaz yani. Son olarak şunları söyleyebiliriz. Rutinden çıkmak lazım, Yeni genç dimağlara yönetimleri teslim etmek gerekir..Bilgileri tazelemek lazım. Artık futbol işi bilimsel hale geldi. Bundan faydalanmak ön koşul. Çanakkalemizi yıllarca profesyonel liglerde temsil eden Dardanelspor’dan sonraki yazımda bahsedeceğim. Bütün Çanakkaleli hemşehrilerimize.aydınlık, coronasız, güneşli, sağlıklı günler diliyoruz. Lütfen evde kalalım. Evlerde bulunalım. Bu sürecin bir an önce bitmesi için en gerekli önlemdir.” şeklinde konuştu..