Sessiz ve görünmez tehlike: Karbonmonoksit Zehirlenmesi

Havaların soğumasıyla birlikte karbonmonoksit zehirlenmesi vakaları da artıyor. Doğalgaz, odun, kömür ya da benzin gibi yakıtların kullanıldığı ısınma araçlarının bilinçsiz kullanımı, bakımlarının doğru ve zamanında yapılmaması gibi nedenlerle facialara yol açabilen durumla ilgili olarak Türk Toraks Derneği de uyarılarda bulundu.

151

Kış aylarında soba kullanımının artmasıyla birlikte karbonmonoksit zehirlenmeleri sıkça görülüyor. Doğalgaz, odun, kömür ya da benzin gibi hidrokarbonların tam olarak yanmaması durumunda oluşan karbonmonoksitin en büyük tehlikesi, fark edilmeden solunması ve vücuda alınan oksijenin hayati organlara ulaşmasını engellemesi. Bu durumlara karşı karbonmonoksit dedektörlerinin hem evlerde hem de işyerlerinde kullanılmasının hayat kurtarıcı olduğunun altını çizen Türk Toraks Derneği Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu uyarılarda bulundu.

"KARBONMONOKSİT, OKSİJENDEN 240 KAT DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE BAĞLANIYOR"

Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Sabri Serhan Olcay, "Karbonmonoksit, kan dolaşımındaki oksijen moleküllerine bağlanan hemoglobine oksijenden tam 240 kat daha güçlü bir şekilde bağlanır. Bunun sonucunda “karboksihemoglobin” (COHb) adı verilen bir bileşik oluşur. Bu durum, vücudun oksijen taşıma kapasitesini ciddi şekilde düşürerek doku ve organlara zarar verir" diyerek karbonmonoksite maruz kalmanın başlıca sebeplerini şöyle sıraladı:

1. Ev içi ısıtma cihazları: Düzgün çalışmayan ya da yeterince havalandırılmayan sobalar, bacalar ve şofbenler.

2. Taşınabilir cihazlar ve jeneratörler: Kapalı alanlarda kullanılan benzinli jeneratörler, kamp ocakları ve mangallar.

3. Motorlu araçlar: Kapalı garajda çalışan araçlar ya da egzoz gazlarının kapalı bir alana sızması.

4. Yangın dumanı: Yangın sırasında oluşan duman, yüksek miktarda karbonmonoksit içerdiğinden, karbonmonoksit zehirlenmesi için önemli bir risk oluşturmaktadır.

5. Sanayi ve kimyasal maddeler: Özellikle metilen klorür gibi kimyasal maddeler, vücutta karbonmonoksite dönüşerek toksik etki yaratabilir.

6. Yoksulluk: Maddi imkânların yetersiz olması, uygun ve güvenli ısıtma sistemlerine erişimi kısıtlar. Bu durum, özellikle eski ve bakımsız sobaların, havalandırması yetersiz şofbenlerin kullanılmasına neden olmaktadır. Isınma ve yemek pişirme için katı yakıtların (odun, kömür) kullanımı, iç ortam hava kirliliğini artırarak karbonmonoksit zehirlenmesine neden olabilmektedir.

Düşük düzeyli, kısa süreli karbonmonoksit zehirlenmesinin grip benzeri belirtilerle karıştırılabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Sabri Serhan Olcay belirtiler hakkında da bilgi verdi:

Hafif Belirtiler:

Baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, bulantı.

Orta Düzey Belirtiler:

Kusma, göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı, nefes darlığı

Şiddetli Belirtiler:

Bilinç kaybı, nöbetler, koma, kalp ve solunum durması

Özellikle bilinç kaybı ya da diğer şiddetli semptomlar, acil tıbbi müdahale gerektirir.

Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Orbay Tutku Seren tehlike anında ilk olarak açık alana çıkılması gerektiğini, hastane adımlarında ise oksijen tedavisi, hiperbarik oksijen tedavisi gibi tedaviler uygulanması gerektiğini belirtti. Dr. Seren, korunma yollarına dair de önemli tavsiyelerde bulundu:

Karbonmonoksit Zehirlenmesinden Korunma Yolları

1. Karbonmonoksit Dedektörleri Kullanılmalı:

Ev ve iş yerlerine mutlaka karbonmonoksit dedektörleri yerleştirilmelidir. Bu cihazlar, tehlikeli seviyelerde gaz tespit ettiğinde alarm vererek hayat kurtarabilmektedir.

2. Düzenli Bakım Yapılmalı:

Bacalar, şofbenler ve ısıtma sistemlerini yılda en az bir kez kontrol ettirilmelidir.

3. Kapalı Alanlarda Yakıtla Çalışan Cihazlar Kullanılmamalı:

Jeneratörler ve mangallar gibi cihazları asla kapalı mekânlarda çalıştırılmamalı.

4. Araçlar Kapalı Alanlarda Çalıştırılmamalı:

Kapalı garajlarda araç motoru çalıştırmak ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir.

5. Yangın ve Duman Güvenliği Sağlanmalı:

Yangın durumlarında ortam hızla terk edilmeli ve temiz havaya çıkılmalıdır.

Lodos esintisi, baca gazlarının geri tepmesine neden olarak karbonmonoksit birikimine yol açabilir. Bu sebeple, lodoslu havalarda soba yakılmamalı ve yanmakta olan soba yatmadan önce söndürülmelidir.”

(HABER MERKEZİ)
Paylaş