Çanakkale`nin en eski ve ilgi gören yerleşim alanlarından biri ve eski adı İntepe olan Erenköy`de arsalar yok pahasına satılıyor. Konumu nedeni ile gerek Çanakkale`den gerekse şehir dışından vatandaşların ilgisini gören Erenköy, tarihsel önemi ile bilinirken, son dönemde arsalarına olan ilgi ile ön planda. Köylüler, imarı olmayan, ancak yapılaşma zorunluluğu doğan alanlardaki imar çelişkisinin giderilmesini bekliyorlar. Çok sayıda arsanın satıldığı, genellikle de İstanbul gibi yöre dışından gelen vatandaşların satın aldığı arsalarda, imar olmamasının değer kaybına neden olduğunu ifade ediliyor. Kimi arsalar imarlı alanlar arasında kalmasına rağmen imar verilmiyor, kimi arsalarda zeytinlik vasfı yitirilmiş olmasına rağmen "zeytinlik alan" gerekçesiyle imar verilmiyor. Daha önce belediye ile yönetilen ve yaklaşık 10 yıl önce 2000 nüfus barajına takıldığı için kapanan belediyeler arasında olan Erenköy`de imar krizi bitmiyor!
"300 metre yönetmeliği uygulansın"
Yönetmelik gereği, köylerin 300 metre çevresine imar verilecek, yeni yapılaşmaların önü açılırken, birçok köyü uygulanan bu yönetmeliğin Erenköy`e uygulanmaması yöre halkının tepkisini çekiyor. Köylüler, imar alanları ile çevrili birçok araziye imar alamadıklarını, yapılaşma nedeni ile tarımsal üretimin de yapılamadığını ve işlevsizleşen arsalarını yok pahasına satmak zorunda kaldıklarını dile getiriyor. Yöre halkı, "Köylere uygulanan 300 metre imar hakkından yararlanmak istiyoruz" diyorlar. Yöre halkı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın "Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" gereğince sorunun çözülmesini istiyor.
Sorumluluk İl Özel İdaresi`nde
Belediyelerin kapanması ile birçok hizmet gibi imar hakkı çalışmaları da İl Özel İdaresi`ne geçti. Daha önce Belediye ile yönetilen Erenköy`de, doğal olarak mevcut imar çalışmaları Belediye marifetiyle yapılmıştı. Çanakkale İl Özel İdaresine yapılan başvurularda, "Oranın imarı belediye tarafından yapıldı, biz karışamayız" denildiğini dile getiriyorlar. Belediye tarafından yapılan imar çalışmalarının belediye kapandıktan sonra Özel İdaresi`ne geçmesine rağmen, Özel İdarenin "Biz karışamayız" demesi basit bir bürokratik kriz olarak değerlendirilirken, bu sorunun çözümünün ise yine İl Özel İdaresi`nde olduğu biliniyor.
"Vatandaşlar tarım yapamıyor, arazilerini genişletemiyor, yapılaşamıyor..."
Erenköy`de, yönetim değişikliğinin sancıları ise sürmeye devam ederken, köy arazilerinin belediye döneminde arsa olarak imara açılması nedeniyle, vatandaşlar; arazilerini genişletemiyor, tarımsal üretimde kullanamıyor ve yapılaşamıyor. Söz konusu araziler yok pahasına satılıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Erenköy Muhtarı Bülent Bayat, imar genişletilmesi amacıyla İl Özel İdare`ye gittiklerini ancak olumsuz cevapla geri döndüklerini ifade etti. Arsalarının yok pahasına satıldığını belirten Muhtar Bayat, "Arsalarımız bitti. Son çıkan mevzuata göre, köylerde evlerden 300 metreye kadar imar genişletilmesi olacaktı. Özel İdare`ye müracaatlarımızı yaptık. Fakat bizim belediye imarı olduğumuz için, `Siz bu kapsama girmiyorsunuz` dediler. 2014 yılının Mart ayında belediye kapanmıştı. Şuanda normal köy statüsünde ve köyün imar hakkı Özel İdarede. Tarlalarda imar olmadığı için, ucuz fiyata gitmesi nedeniyle vatandaş, köylü mağdur. Yetkililerden civar köylerde uygulanan 300 metre genişlemesinin burada da uygulanmasını istiyoruz. İmar mevzuatını Erenköy için gözden geçirilmesini istiyoruz" ifadelerine yer verdi.
"İzin çıkmayan arazinin yanında inşaat var!"
Arazisini imara açmak için İl Özel İdaresi`ne başvuran Necati Kaynar da durumdan şikayetçi. Belediye zamanında imar yaptırdıklarını kaydeden Kaynar, "Tapu köy içi gözüküyor. İmar yaptırdığım yer de var. Parselledim. Hatta geçen gün parselin birine alıcı çıktı. Özel İdare`ye gidip soruyorum; `İnşaat izni veremeyiz` diyorlar. Bir arazime ben de bina yaptırdım. Ama bitişiğindeki araziye izin vermiyorlar. Alıcı da var ama almaktan vazgeçti. Başka bir arazimin de her tarafı binalarla doldu. Parsellendi, satıldı. Durmadan el değiştirdi. Ama bizim yerin imarı yok" dedi.
Zeytinlikte ağaç kalmamış!
Kaynar, yetkililerin `ada bazında problem` var dediğini kaydederek, "Zeytini Koruma Kanunu çıkmış. Tarlada hiç zeytin yok ama zeytin kanunu bize engel oluyor. Sahillerdeki zeytinlikler hep imara açık. Olan gariban vatandaşa oluyor. Bizim arsalarımız zeytinlik vasfını kaybetmiş. Zeytin hiç yok. 10 dönüm yerde 150 ağaç olması gerekirken 20-30 tane ağaç kalmış. Onlar da yabanileşmiş ya da don vurmuş! Rahmetli babamda ağaçlar için çok uğraşmış. Tepelik yer olduğu için don vuruyor. Babam hep aşılamış, ama eksi 5`in altında hem hastalık hem de kuruma yapıyor. Havalar iyi gidiyor 5 sene. Sonra yine aynı. Tarım İl`e de gittim. `Senin gibi mağdur çok var` denildi. Toplanacak zeytin yok. Eskiden 1 ton zeytin alınan yerde şimdi 250-300 kilo anca çıkıyor" diye belirtti.
"Geliyorlar, arsaları almadan gidiyorlar"
Kimi arazinin imara açıldığını kimi arazinin ise açılmadığını ifade eden Kaynar bu olaya tepki göstererek, "Yan parselde 4 daireli bina yapıldı. Bizim arsa, imar yapılırken de bilinçli olarak mı imar dışında bırakıldı. Bilmiyoruz. Siyasi çekişmelerde olabilir. Ama sonuçta biz köy halkı olarak mağduriyet yaşıyoruz. Geliyorlar, arsaları almadan gidiyorlar" dedi. Tarla vasıflı arazilerin çok düşük maliyetlere satıldığını ifade eden Kaynar, ihtiyaç sahibi arazi sahiplerinin yok pahasına arsalarını sattıklarını kaydederek, "Bu şekilde ihtiyacı olanların tarlaları yok pahasına gidiyor" dedi.
"Köyde arazi kalmadı"Köy ahalisinden Yalçın Ataylar`ın ise arazisi yok. Ama gidişatın hatalı olduğunu belirten Yalçın, "Benim arazim yok. Gidişatı beğenmiyorum. Arazileri satıyorlar. Sattıkları zamanda bir kişi arsayı alıyor. Daha fazlasına satıyor. İstanbul`dan zengin geliyor, alıyor. İmarı açarlarsa; insanların cebine para girer. Parselleri teker teker satar. Değerini bulur. Geliyorlar, arsa fiyatına almak istiyorlar. Bitişiğindeki yerde inşaatlar devam ediyor. Zeytinlik olarak geçen yerin her tarafında inşaat var. Zeytinlik vasfını da kaybetmiş. Köyde zaten arazi kalmadı. Köy halkına ait yaklaşık 13 bin dekar araziden satılmayan 3 bin dekar civarında arazi kaldı. Yine yaklaşık 10 bin dekarlık arazi, yok pahasına, tarla fiyatına satılmak zorunda kalındı" diye belirtti.
(Seçkin Sağlam-Damla Yeltekin)
