Şarap şişesinden zenci, şampuandan köylü

Kepez TOKİ 960 içinde yer alan Atatürk`ün Cumhuriyet Parkı`nda açtığı taş şişe ve kitre bebek sergisi ile büyük ilgi gören Fatma Zehra Sözcü atık maddelerden yaptığı özgün çalışmalar ile dikkatleri topluyor.

2165
Şarap, bira, soda ve şampuan şişelerinden susaklara kadar çeşitli atık maddelere seramik hamuru ile verdiği şekillendirmelerin ardından stilistlik yönü ile diktiği geleneksel kıyafetleri giydirerek ortaya çıkardığı muazzam çalışmaları paylaşan Fatma Zehra Sözcü: “ Her sabah köpeğimle birlikte radar tepesine yürür, şişe topar, eve gelir temizler ve o şişelerle neler yapabileceğimi düşünmeye başlarım. İnsanlar sağda solda çok fazla şişe bırakıyor. Sonra bu şişeleri temizler ve seramik hamuruyla özdeşleştiririm. Şarap şişesinden zenci kadınlar, şampuan kutusundan köylüler yaparım” dedi.
 
 
OLAY: Kendinizi tanıtır mısınız?
Sözcü: Aslen İzmirliyim. Eşim asker emeklisi. 4,5 yıldır Çanakkale`de yaşıyoruz. Stilistlik yaptım, şu anda ev hanımıyım.
 
OLAY: Taş, şişe ve kitre bebek sergisi açtınız, bu işlere başlamanız nasıl oldu, bu kaçıncı serginiz?
Sözcü:1999 yılında başladım. Depremden sonra Balıkesir`de lojmanlarda tanıştığım bir el sanatları öğretmeni ile arkadaşlığım sonucunda onun öğretileri ile bu sanata başladım. Bu kişisel olarak açtığım ilk sergim, daha önce Kepez Düğün Salonu`nda gerçekleştirilen seramik şenliğinde de stant açarak yer aldım.
 
 
OLAY: Kitre bebek ne demek?
Sözcü: Kitre bebek yapımı unutulmaya yüz tutmuş uluslararası alanda tescillenmiş bir Türk el sanatları alanı.Kitre ebru çalışmalarında kullanılan bir ağacın kökü. Suya karıştırılarak jöle haline getiriliyor. Pamukla özdeşleştirilerek şekillendiriliyor. Daha sonra bebeklere geleneksel kıyafetler giydiriliyor.
 
OLAY: Halk Eğitim bünyesinde bunun kursları var mı, siz bu şekilde bir eğitim aldınız mı?
Sözcü: TOKİ 960`da halka duyurularda bulunarak kurs açıldı ve 18 kişi başvurdu. Ben de bir süre devam ettim. Ama o kursların yeterli olduğunu düşünmüyorum. Ben el sanatlarında kopyaya ve fotokopi çalışmalarına sıcak bakmıyorum. Ne olursa olsun insanın elinin eseri olmalı. O yüzden kurstan umduğumu bulamadım ve yarım bıraktım. Kendi hayal ettiğim, kendi istediğim şeyleri yapıyorum.
 
OLAY: Malzeme tedariki ve yapım aşaması hakkında da bilgi verir misiniz?
Sözcü: Ben hiçbir atık maddeyi atmam, şampuan kutularını, şarap şişelerini, boş bira şişelerini, soda şişelerini, oya kenarlarını, kumaş parçalarını saklar ve nasıl değerlendireceğimi, ortaya nasıl bir obje çıkarabileceğimi düşünürüm. Susakları atmam. Her sabah köpeğimle birlikte radar tepesine yürür, şişe toplar, eve gelir temizler ve o şişelerle neler yapabileceğimi düşünmeye başlarım. İnsanlar sağda solda çok fazla şişe bırakıyor. Sonra bu şişeleri temizler ve seramik hamuruyla özdeşleştiririm. Zenci bebekler, şampuan kutusundan köylüler yaparım. Özetle çalışmalarım teknikle, seramik hamurunu birleştirip, stilistlik yönümle ortaya çıkardığım işler şeklinde açıklayabilirim.
 
 
 
OLAY: Eşiniz çalışmalarınızda destek oluyor mu?
Sözcü: Eşim destek oluyor, bir obje çakılacağı zaman, marangozluk gereken bir durumda, veya bir malzeme satın alınacağı zaman yardımcı oluyor. Bir askı lazımsa gidip çarşıda arıyor. Her zaman teşvik eder.
 
OLAY: İleriye dönük hedefleriniz neler?
Sözcü: Babaeski`de 40 koyunlu bir çiftliği olan ablam var. O koyunların yünlerinden keçe dokuma yapmayı ve gene TOKİ 960 Atatürk`ün Parkı`nda sergi açmayı düşünüyorum. Yağlıboya ve üç boyutlu resim sergisi de açacağım. Sergi alanı olarak burayı tercih etmemin nedeni burayı cazip kılmak, burada oturan biri olarak bu alanın sosyalleşmesine öncü olmak. Bu anlamda Hamidiye Muhtarı Ayşe Dereli ve Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan ile CHP Belde Başkanı Birol Bey bana destek oldu. Kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum. İleride de bir dükkan açmayı düşünmüyorum. Benim gibi farklı uğraşları olan hanımlarla bir araya gelerek bir platform oluşturmak ve bu çalışmaları sergilemek istiyorum. Her Türk hanımının içinde bir yetenek olduğuna inanıyorum, bizim geleneklerimiz, göreneklerimiz ve kültürümüz çok zengin. Her evde biz yapmasak da annelerimizin, ya da büyüklerimizin yaptıkları ve o eve giren bir çalışmaya, eskiye ait ize mutlaka rastlanır. Önemli olan da bu hanımların içindeki yeteneği ortaya ve ön plana çıkartmak. Belediyeler de hanımları teşvik etmeli, el sanatlarının gelişmesi noktasında yönlendirmeli ve hanımlar meslek edinmeli.
 
OLAY: Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkürler.
Sözcü: Ben teşekkür ederim, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
 
Paylaş