Bununla birlikte, düzenli olarak egzersiz yapmanın insanların fiziksel ve ruhsal sağlığını Covid-19`a karşı korumaya yardımcı olduğunu belirten uzmanlar, spor salonlarının pandemi boyunca açık kalmasının toplumun refahı için kritik bir rol oynadığını açıkladı. İngiltere`de yer alan Sheffield Hallam Üniversitesi`nden araştırmacılar, Eylül ayından bu yana 14 Avrupa ülkesinde gerçekleştirilen 62 milyondan fazla spor salonu faaliyetine ilişkin verileri analiz etti. Sonuçlarda, gerekli hijyen ve sosyal mesafe önlemleri alındığında corona virüsün bulaşma riskinin son derece düşük olduğu görüldü. Araştırmacılar, her 100 bin ziyaret başına ortalama 0,78 vaka görüldüğünü ve bunun neredeyse yok denecek kadar düşük bir riski işaret ettiğini söyledi. Çalışmada, market alışverişi yapmanın, dışarıda yemek yemenin ya da kalabalık bir caddede yürümenin spor salonunda egzersiz yapmaktan daha fazla risk taşıdığına dikkat çekildi. Kar amacı gütmeyen `EuroActive` adlı Spor Derneği tarafından desteklenen çalışmanın baş araştırmacısı Profesör Rob Copeland, "Araştırmamızın sonuçları, spor salonlarının egzersiz yapmak için oldukça güvenli yerler olduğunu gösteriyor. Corona virüsün yayılmasını engellemek elbette bizim öncelikli amacımız, ancak bir yandan da insanların sağlıklı kalmaları için onların spor yapmasını sağlamamız gerekiyor. Bununla birlikte fiziksel olarak aktif olmanın Covid-19 enfeksiyonuna ve pandeminin neden olduğu ruhsal çöküntüye karşı koruma sağlayabileceği daha önce birçok kez kanıtlandı. Bu yüzden uzun vadede spor salonlarını kapalı tutmanın topluma olan zararının açık tutmaktan çok daha büyük olacağını düşünüyoruz. Spor salonlarını tamamen açık tutmak, özellikle ikinci dalgayla boğuşan Avrupalıların, toplumsal sağlığı ve refahı için kritik" ifadelerini kullandı.