Peki... "Kim kazanacak?"

531

Bir tarafta geniş kadro yapısıyla `Bu sezon mutlak Şampiyonluk istiyorum` diyen Erol Bulut yönetimindeki Sarı-Lacivertli ekip. Diğer yanda, imkansızlıklarla boğuşup "Ben de yarışta var olacağım` serzenişinde bulunan Sergen Yalçın idaresindeki Siyah-Beyazlı takım.

Maratonun 9. haftası sonunda Fenerbahçe`nin elde ettiği sonuçlar ve topladığı puanlar, ezeli rakibi Beşiktaş`a göre kuşkusuz daha olumlu. Ancak, bu bir derbi maçı. İstatistikler öyle gösteriyor ki; derbilerde ilk golü atan takım sahadan genellikle sevinerek ayrılıyor.
Sonucu itibarıyla camiaların birini mutlu edip, diğerini üzecek karşılaşmanın Kadıköy`de yapılacak olması Sarı-Lacivertliler için bir avantaj gibi gözükse de, seyircisiz oynanacak bu maçta dış etkenlerden daha çok, futbolcuların performansları önem kazanacak. 
 
Ev sahibi Fenerbahçe olduğu gibi, Beşiktaş da son maçlarında skorer bir kimliğe büründü. Orta saha etkinliği Sarı-Lacivertli takımda olsa da, kalesinde gol gören Kanarya olağanüstü telaşlanıyor ve oyun disiplininden uzaklaşıyor. Art arda hatalar yapıyor.
 
Derbinin kaderini, iki tarafın da çokça bireysel ve pozisyon hataları yapan takım savunmaları belirleyecek. Burada parantezi Abubakar için açmak gerekiyor. Beşiktaş`a ikinci kez geldiği günden buyana müthiş oynayan Abubakar Beşiktaş`ın en büyük kozu olacak. 
`Toplu savunma toplu hücum` denen total anlayışı benimseyip, uygulayan ve bir futbol maçında oyunun her iki yönünü de başarıyla gerçekleştirip, final pası üreten ve önemlisi son vuruşlarda tam isabet kaydeden takım derbinin galibi olacak. 
 
Büyük maç her açıdan büyüteç altına alınırken, gözler; Fenerbahçe sempatizanı olup, Sarı-Lacivertli kulüpte kongre ve divan kurulu üyeliği de yapmakta olan eski Fenerbahçeli futbolcu Semih Yuvakuran`ın Beşiktaş kalesini koruyacak oğlu Kaleci Utku`da olacak. 
(Cahit Göveren)
Paylaş