TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, inşaat mühendislerinin yaşadıkları işsizlik, güvencesiz çalışma ve özlük hakları gibi sorunlara dair genel merkez ve 26 şube olarak ortak basın açıklamasında bulundu. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Atilla Öztürk tarafından yapılan açıklamada, yeterli istihdam ve adil atama talebinin vurgulanırken, "Bizler, inşaat mühendisleri olarak ülkeyi yöneten veya yönetmeye talip olan iradeden lütuf değil, olması gerekeni talep ediyoruz. Ülkenin dört bir yanındaki üniversitelerden bilimi ve tekniği; toplumun hizmetine sunmak, güvenilir mühendislik hizmetlerini her bir vatandaş için ulaşılabilir hale getirmek; bununla birlikte insan onuruna yakışır şartlarda çalışmak ve mesleğin hak ettiği itibarla yaşamak istiyoruz" sözlerine yer verildi.
"Dizginlenemeyen kar hırsı nedeniyle işsizlikle sınanıyoruz"
İnsan onuruna yakışır şekilde çalışmak istediklerini kaydeden Öztürk, "Mesleğimizin hak ettiği itibarla yaşamak isteyen inşaat mühendisleriyiz. Her sarsıntıda yürekleri ağza getirmeyen sağlam yapılar üretmek, her yağmurda sele teslim olmayan güvenilir şehirler inşa etmek, ülkemizi can pazarına dönüşmeyen emniyetli yollar ile kuşatmak ve mesleğimizi ilgilendiren her alanda güvenli yaşam alanları yaratmak için sabırsızlanan meslektaşlarız. Mevcut ekonomik kriz ve dizginlenemeyen kar hırsı nedeniyle işsizlikle sınanıyor; düşük ücretlere, uzun mesailere, insani olmayan ağır çalışma koşullarına, baskıya, tehdide, güvencesizliğe mahkûm ediliyor ve nihayet çoğu zaman mesleğimizle alakalı olmayan sektörlerde çalışmak zorunda kalarak hayatta kalma mücadelesi veriyoruz" diye belirtti.
"Kağıt üzerinde şantiye şefliğine son verilsin"
Öztürk meslek sorunları ve çözümlerini bildiklerini ifade ederek genç mühendislerin yaşadıkları sorunlara dair, "Genç inşaat mühendislerinin karşı karşıya kaldığı en yakıcı problem olan işsizliğin son bulması için kamuda ve özel sektörde istihdam alanları yaratılmalıdır. Mevzuat düzeltilmeli, 1500 metre kare üzerindeki her şantiyede şantiye şefliğinin tam zamanlı bir iş olarak yürütülmesi sağlanmalıdır. Bir şantiye şefinin, belirtilen sınırın üzerine çıkan çalışma alanlarında birden fazla şantiyenin kâğıt üzerinde şefi olarak görev almasına izin verilmemelidir. Yapılacak düzenlemenin amacına uygun şekilde uygulanıp uygulanmadığı, şantiyelerde gerçekleştirilecek sürekli ve detaylı denetimlerle takip edilmeli, idaresi mevzuata uygun şekilde fiili olarak bir şantiye şefi tarafından gerçekleştirilmeyen hiçbir şantiyede yapım çalışmalarına devam edilmesine müsaade edilmemelidir" sözlerine yer verdi.
Özel sektör sorunlarını dile getirdi
Öztürk, yapı denetim hizmetlerinin kamu görevi sayılması ve kamu görevinden doğacak güvence ile koruma altına alınması gerektiğini belirterek, "Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın işyerlerinde fiilen yaptıkları iş ile SGK kayıtlarında yer alan meslek kodları Sosyal Güvenlik Kurumu ve ilgili kamu kuruluşları tarafından karşılaştırılmalı, meslektaşlarımızın yaptıkları işe uygun meslek kodu ve en az TMMOB tarafından belirlenen asgari mühendis maaşı ile çalışmaları sağlanmalıdır" dedi.
"Çalışma alanları güvenli hale getirilmeli"
Tüm iş yerlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince aktif ve sürekli olarak denetlenmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Öztürk, "İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri azami hassasiyetle yerine getirilmeli, tüm çalışma alanları meslektaşlarımız dahil olmak üzere bütün çalışanlar için güvenli hale getirilmelidir. Kamu yatırımlarında genç mühendis istihdamı zorunlu hale getirilmeli, işin nitelik ve hacmine uygun sayıda genç inşaat mühendisi istihdamı ihale şartları içerisinde yer almalıdır" diye konuştu.
"Kamuda taşeronlaşmaya derhal son verilmeli"
Öztürk, genç mühendislerin kamuda istihdamına değinerek, "Kamuda taşeronlaşmaya derhal son verilmeli, taşeron olarak çalışan meslektaşlarımız kadroya geçirilmelidir. Kamu kurum ve kuruluşları, ihtiyaç duydukları mühendislik hizmetlerini taşeron ve müşavir firmalardan değil, halihazırda çoğunluğu boş olan mühendis kadrolarına yapılacak adil ve şeffaf inşaat mühendisi atamaları ile oluşturulacak öz kaynaklarından temin etmelidir. Kamu kurumlarına yapılacak atamalarda, adı "torpil" ile özdeşleşen "mülakat" uygulamasından vazgeçilmeli, atamalar yalnızca KPSS puanı ile adil şekilde gerçekleştirilmelidir. Genç meslektaşlarımızın kamuda istihdamı, atama ve güvenceli kadro konularında ihtiyaca uygun alım talebi yaratılmalı ve buna uygun bütçe ayrılmalıdır" dedi.
"Siyasi baskı ve sürgün tehdidi son bulmalı"
Güvencesiz çalışmanın son bulmasını talep eden Öztürk, "Kamuda çalışan meslektaşlarımızın üzerindeki siyasi baskı ve sürgün tehdidi son bulmalı, güvencesiz kamu istihdamı modelleri ortadan kaldırılmalıdır. Kamu görevlisi meslektaşlarımızın zaman içinde aşınan ücret ve özlük haklarına yönelik iyileştirmeler yapılmalı, yetersiz kamu istihdamı nedeniyle artan iş yükü, yapılacak personel alımlarıyla makul seviyeye çekilmelidir" diye belirtti.
(Atilla Akın)
