Çanakkale ve Çevreleri Sütü Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Özkurnaz, AGRO TV'de Taner Öztürk'ün Günaydın Programı'na konuk oldu. Süt üreticisi ve hayvancılığın geldiği noktayı değerlendiren Özkurnaz, Ulusal Süt Konseyi'nin çiğ süt fiyatı için belirlediği 11,5 liranın çiftçinin beklentisini karşılamadığını dile getirerek Çanakkale'de çiğ sütün litre fiyatının 12,5 lira olarak belirlendiğini kaydetti. Özkurnaz, "Bizim bölgemizde fiyatı 12,5 lira koyduysak da bu ücret, üreticinin eline 12,5 lira olarak geçmeyecek. Sütün litresinde 11,5 lira maliyet geçecek. Bir çok bölgede 12,5 lira kabul gördü. Ama bizim bölgemizde süt 13- 13,5 lirayı bulacak gibi gözüküyor. Sanayici de bunun farkında. Fark parası olarak bunu ödeyeceğini taahhüt eden sanayicimiz de var. Köylerimizde, kooperatiflerimizde üretilen sütün miktarına göre yüzde 10-20 masraf olabiliyor. Girdi maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı. Süt 13 lira ve 13,5 lira arası 2-3 ay gider. 50 kiloluk yem 450 lira" dedi.
"Beklentimizi karşılamadı"
Ulusal Süt Konseyi'nin çiğ süt fiyatını 11,5 lira olarak belirlemesine dair değerlendirmelerde bulunan Özkurnaz, "Bu fiyat beklentilerimizi karşılamadı. Sadece sütün 11,5 lira olması ve sağımdan sonra soğutması, soğutma tankının giderleri, hizmet bedelleri gibi giderleri üst üste koyduğumuzda gerçek fiyatın 15 lira olması gerekiyor. 11,5 liranın üstüne hizmet bedeli de eklensin, 3-6 yağ oranının altında olmasın" dedi.
"Fiyatı kabul etmeyen çiftçilerimizin sayısı oldukça fazla"
Özkurnaz süt sanayicisi ve üreticisiyle bir araya geldiklerini ifade ederek, "Her ne kadar Ulusal Süt Konseyi'nde sanayiciler ve üreticiler bir arada olsa da biz de kendi bölgemizde bir araya geliyoruz. Taşrada illerde, sanayicilerle sık sık görüşüyoruz. Girdi maliyetlerinin hangi şartlarda olduğunu, hayvancılığın sürdürülebilirliğinin nasıl sağlanması gerektiğini, hem kırsal da yaşadığımız çiftçilerimizle hem de sanayiciyle görüşüyoruz. Sanayicilerimizde bu süreç içerisinde; kırsalda köylere; sütün olduğu bölgelere her zaman gidip kooperatiflerimizle ilişki halinde. Ortada bir gerçek var. Girdi maliyetlerinde bugünkü şartlarda 11,5 lira rakamına kötü diyemeyiz ama Ulusal Süt Konseyi bunu uygun görmüş. Bunu kabul etmeyen çiftçilerimizin sayısı oldukça fazla. Bizim bölgemizde fiyatı 12,5 lira koyduysak da bu ücret, üreticinin eline 12,5 lira olarak geçmeyecek. Sütün litresinde 11,5 lira maliyet geçecek. Bir çok bölgede 12,5 lira kabul gördü. Ama bizim bölgemizde süt 13- 13,5 lirayı bulacak gibi gözüküyor. Sanayici de bunun farkında. Fark parası olarak bunu ödeyeceğini taahhüt eden sanayicimiz de var. Köylerimizde, kooperatiflerimizde üretilen sütün miktarına göre yüzde 10-20 masraf olabiliyor. Girdi maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı. Süt 13 lira ve 13,5 lira arası 2-3 ay gider. 50 kiloluk yem 450 lira. 1 kilo kesif yemin maliyeti 8 lira 40 kuruşu geçiyor. Sadece kesif yemi almakla da bitmiyor. Samanı, silajlık mısırı var. Arpa ezmesi var" dedi.
"Tarım ürünü bir yıl boyunca hayvana yetecek kadar olmalı"
Girdi maliyetlerinin tarım sektöründe yüksek olduğunu kaydeden Özkurnaz, "Kendi arazisi olmayan çiftçimizin hayvancılığı yapmaması gerekebilir. Hayvancılığı yapacaksa zarar edeceğini de bilmesi gerekir.1 böndüm 2 dönüm 10 dönüm araziyle 10 hayvan bakamazsın. Girdi maliyetleri tarımda çok büyük. Tarım ürünü bir yıl boyunca hayvana yetecek kadar olmalı. Su sorunu da gelecek de büyük bir sıkıntı. Çiftçimiz artezyen kuyuları açsa dahi, kuruduklarını da görüyoruz. Hayvancılık da aile işletmeleri anlayışının kalkması ve büyük hayvan çiftliklerinin oluşması yönüne gittiğini de biliyoruz" diye belirtti.
"Et fiyatlarında yükselişe geçiliyor"
Et fiyatlarında yükselişe geçiliyor. Bakanlığımız yurt dışından ithal et getirmenin hesabını yapıyor. İyi bir şey. İnsanımız etsiz kalmasın. 85 milyon nüfusumuz mevcut. Burada hayvancılık, besicilik yapan kendi çiftçimizi de korumak zorundayız. 'Yurt dışından et getiriyorum. Daha ucuza satacağım' güzel bir anlayış. Ama ithalatı yaparken mevcut et üretimi yapan çiftçimizi de mağdur etmeyeceğiz. Bu dengeyi güzel yapmamız gerekir.
Bu planlı üretim ve tarım yapılmıyor demek. Meşakkatli bir yoldur ama devlettir sonuçta. Devleti temsil eden kurum ve kuruluşlar bunların hesabını yapmalıdır" diye belirtti.
"İnsanların boğazından geçireceği yemeğin üzerine siyaset olmamalı"
Biz bu işleri yaparken çok olaylarla karşılaşıyoruz. Her şeyin başında bir erk var ve bu erk Tarım Bakanlığı. Bakanımızın, bakanlığımızın çalışmışları biliniyor. Fakat burada birileri tarımı, et sektörünü istediği gibi kullanabiliyor. Siyaseti bir kenara bırakmamız lazım. İnsanların boğazından geçireceği yemeğin üzerine siyaset olmaması gerekir. Siyaset çok ayrı bir şeydir, gıda üretmek tüketmek ayrı. Çiftçimiz bir şey var ediyorsa, onunda ekonomik düzeyinin üst düzeylerde olması gerekir. İnsanlarımız onurlu işler yapıyor. Hayvancılığın yaz kış hangi koşullarda yapıldığını biliyoruz. Cenaze bekler, hayvan beklemez. Bu duruma insanlarımızı getirmeye kimsenin hakkı yok" sözlerine yer verdi.
"Hayvancılıktan çıkan çiftçimiz bir daha asla geri dönmüyor"
Hayvancılığın ve tarım sektörünün sürdürülebilir olmadığını eleştiren Özkurnaz, "Sayın bakanımız birikimli ve dolu bir yapıya sahip. Beklenti ve temennimiz iyi yerlere gelebileceğimizdir. Kooperatiflerle ilişkilerle, il müdürlüklerimiz ve bakanlığımız doğru bir çalışma yaparsa başarılı bir ülke haline gelebiliriz. Geçmişte et fiyatlarının yükselmesi süt fiyatlarının dip yapmasından dolayı müthiş kesim oldu. Yurt dışından 114 bin hayvan ithalatı gerçekleşmiş oluyor ve ithalat devam ediyor. Süt de tüketim nedir? Bunun analizinin iyi yapılması gerekir. Süt hayvancılığı yapanlar zor durumda kalacak. Hep birlikte çiftçimiz batacaktır. Hayvancılıktan çıkan çiftçimiz bir daha asla geri dönmüyor. Sıkıntımız sürdürülebilir olmamasıdır. Ciddi bir çalışma olursa hem sürdürülebilir hayvancılık olur, hem de bizim tüccarlarımız nasıl hayvan ithal ediyorsa, bizim ülkemizden de hayvan ithal edilir. Çıkar elde etmekten ziyade paylaşmayı bilmek gerekir. 20 yıl önce ne konuşuyorsak bugünde aynısını söylüyor olmak bizim için utanç vericidir" dedi.
"3 bin 600 Euro'dan aşağı hayvan ithal edilmiyor"
İthal edilen hayvanlarla ilgili değerlendirmede bulunan Başkan Özkurnaz, "3 bin 600 Euro'dan aşağı hayvan gelmiyor. Bireysel çıkarlar ön planda olduğu için sıkıntı yaşıyoruz. Ülkemiz insanı bunu hak etmiyor. Çiftçimiz, üreticimiz tüketicimiz bunu hak etmiyor. Bakanlığımız bu konuda hızlı çalışma performansı göstermeli. Bir çalışmaları olduğunu da biliyoruz" diye belirtti.
(Dilan Kaynak)