Otel Kara Üzüm, her yönüyle farklı

Çanakkale`de faaliyetine başlayan Otel Kara Üzüm, kendine has özellikleri ile kentin özgün işletmelerinden biri. Yerel lezzetlere ağırlık vermesinin yanında, kentin merkezinde, kent gürültüsünden kaçmak isteyen kent halkına önemli bir dinlence fırsat sunuyor. Uluslararası gıda örgütlerinden onaylı olarak faaliyetini sürdüren Kara Üzüm Restoran ve Butik Otel, oldukça da iddialı.

1965
 
Geçtiğimiz günlerde faaliyetine başlayan, turizmi kendine misyon edinmiş Çanakkale`nin özgün işletmelerinden biri de Kara Üzüm Restoran ve Butik Otel. Özellikleri ve özgün farklılıkları ile kentte kısa sürede fark yaratacağa benzeyen Kara Üzüm, açılışını ise hafta sonu gerçekleştirdi. İkisi suit olmak üzere toplam yedi odadan oluşan, ilave yataklarla birlikte 15-16 kişiye kadar misafir ağırlayabilen Kara Üzüm Restoran ve Butik Otel, Hasan-Özlem Ergun Açanal çifti tarafından işletiliyor. Çanakkale mutfağı özelliği ile kentte ayrıcalık yaratacağa benzeyen Kara Üzüm Restoranı`nın en önemli misyonu, “Çanakkale mutfağının unutulmuş, gözardı edilmiş yemeklerini misafirleri ile buluşturmak.” Kara Üzüm Restoran ve Butik Otel işletmecileri Hasan-Özlem Ergun Açanal çifti, “Zaten, Çanakkale`de `Çanakkale mutfağı sunuyorum` diyen bir restoran da yok. Biz o iddiada olacağız. Çanakkale mutfağının lezzetlerini sunmayı hedefliyoruz, özellikle öğlen yemeklerinde. Akşam yemeklerinde yine Ege mutfağı, Akdeniz ve Doğu Akdeniz Mutfağı ağırlıklı, zeytinyağı, sebze, balık ve et ağırlıklı yemekler sunuyoruz. Sabah kahvaltılarında hem otelimizde kalan müşterilerimize hemde dışarıdan gelerek kahvaltı yapmak isteyen müşterilerimize hizmet veriyoruz” dediler.
 
 
“Yüzde yüz yerli, yüzde yüz yerel”
Kara Üzüm Restoran ve Butik Otel`in en önemli sloganlarından biri de “Yüzde yüz yerli, yüzde yüz yerel” “Restoranın menüsünün hem kahvaltıda hem de yemeklerdeki hedefi, mümkün olduğu kadar Çanakkale ürünlerini kullanmak” diyen Açanal çifti, “Salça, reçel, peynir, zeytinyağı gibi Çanakkale ili sınırları içinde üretilmiş ürünleri ve aynı zamanda mümkün olduğu kadar doğal ürünler kullanıyoruz. Yüzde yüz yerli, yüzde yüz yerel ürünleri kullanmaya gayret gösteriyoruz” şeklinde konuştular.
 
 
Sakin ve huzurlu
Açanal çifti ayrıca, “Mekanın bir özelliği de sakin ve huzurlu bir bahçeye sahip olmasıdır. Hem çarşının içinde bulunup hem de kentin gürültüsünden uzaklaşmak için önemli bir fırsat olanağı sağlamaktadır. Çarşıdan çıkmadan, çarşının, o kent hengamesinden gölgede sıcak bir ortamda dinlenme imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Sabahın 7`sinden gecenin 11`ine kadar hizmet vermeye çalışıyoruz. Sabah kahvaltısı, sabah kahvesi, öğlen yemeği, öğlenden sonra çay keyfi, akşam yemeği gibi bir aile restoranı” dediler.
 
 
İki gıda örgütünden onaylı
“İki tane uluslararası, oldukça prestijli sivil toplum örgütü var” diyen Açanal çifti, “Birinin ismi Slowfood (Yavaş Gıda) örgütü. Üçyüz bine yakın üyesi bulunan ve amacı; Fastfooda karşı insanların yeniden geleneksel yöntemlerle ürün yetiştirip, yerel, doğal ürünlerle yerel, eski lezzetlerini devam ettirme olan bir örgüt. Global, standart üretime karşı, doğal, lokal üretimi korumaya çalışan bir örgüt. Restorandımız, Yavaş Gıda hareketinden onaylı bir restorandır. Ayrı şekilde merkezi Fransa`nın Marsilya kentinde bulunan Akdeniz Mutfakları Konservatuarı isimli sivil toplum örgütü var. Akdeniz`e kıyısı olan bütün ülkelerin yemek kültürlerini koruma üzerine kurulmuş bir sivil toplum örgütü. Burası o konservatuardan da onay almıştır” dediler.
 
Paylaş