On Numara (Yusuf Eroğlu)
Televizyonlarda yayınlanan futbol yorumlarını dinlemediğimizi, daha önceleri beyan etmiştik. Yapılan bu, al ileri ver geri atraksiyonlarını abesle iştigal olarak görüyoruz. İtibar etmiyoruz. Basından öğrendiğimize göre, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim bunlara güzel bir fırça çekmiş. Ağzına sağlık İmparator.
El İnsaf!
Hiçbir dönemde, futbol yöneticilerinin birbirlerini bu ölçüde suçladıkları görülmemiştir. Ne oldu? Ne değişti?. Birilerini, “günah keçisi” yapıp, “vur abalıya” misali yok etmeye çalışıyorlar. Demeçler art arda sıralanıyor. İnsanın aklına bin türlü düşünce geliyor. Aziz Yıldırım başkanın ifade ettiği gibi, Fenerbahçe’yi kıskanıp, önünü kesmek için komplo mu kuruyorlar? 3 Temmuz’dan beri kafalar karma karışık. Pizza gibi!. Ancak, Sarı-Lacivertli taraftarlar, başkanlarına inanılmaz destek verip, sahipleniyor. Acaba bu destek birilerine batıyor mu dersiniz?. Üstelik bu destek, dünyada eşi emsali görülmeyen bir destektir. Öte yandan, bir de bir mektup fotokopisi yüzünden, iyidir kötüdür onu tartışmıyoruz. Adnan Polat’ın başına gelenlere bir bakınız. Eğer Aziz Yıldırımın başına gelenler, Sayın Polat’ın başına gelseydi, demek ki diri, diri gömerlerdi.
Beşiktaş’a gelince!
Kara Kartallar yeni başkanını buldu. Hayırlı uğurlu olsun. Ancak, bu güzide kulübümüzün en büyük derdi mali sıkıntı. Beşiktaş gelir üretmiyor. Gelir gideri karşılamıyor. Anlayacağınız her şeye rağmen, üç büyükler içinde “Esas duruşu” Fenerbahçe gösteriyor. Takım Galatasaray’ın 9 puan gerisinde Bursaspor maçına çıkıyor. 43 bin kadın ve çocuk. Hiç bir kulübe nasip olmayacak bir şahlanış. Camia bütün bu olup bitenlere rağmen kenetlenmiş ve dimdik ayakta. Fenerium en bereketli günlerini yaşıyor. Fenerbahçe dergisinin abone sayısı yüzde 50 artmış. Hatta inanamayacaksınız. Beşiktaş taraftarı bile, yardım için Fener forması satın alıyor. Tahvil satışından üç günde 100 milyon lira toplanmış. Kimse dillendirmese de, Galatasaraylısı da, Beşiktaşlısı da kıskanıyor. Kıskanmamak mümkün mü? TNT televizyonunda yayınlanan 90+1 programda Gürkan Kubilayın bir araştırması yayınlandı. Son 11 yılda dört büyüklerin kendi aralarında oynadıkları 66 müsabaka sonunda ortaya çıkan tablo şu. En fazla galibiyet alan,en az gol yiyen, en az mağlup olan ve en fazla puan toplayan Fenerbahçe imiş.Buyurun..Her ne olursa olsun, Fenerbahçeliler haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlar. Beşiktaşlı duruşu, Galatasaray duruşu elbette var. Onlar da asırlık Çınar. Ancak, esas duruş, Fenerbahçe duruşu. Alkışlayalım.
Yorumculara balans ayarı!
Televizyonlarda yayınlanan futbol yorumlarını dinlemediğimizi, daha önceleri beyan etmiştik. Yapılan bu, al ileri ver geri atraksiyonlarını abesle iştigal olarak görüyoruz. İtibar etmiyoruz. Basından öğrendiğimize göre, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim bunlara güzel bir fırça çekmiş. Ağzına sağlık İmparator. Ağızlarının payını vermişsin. Ne demek yani? İnsanlara hakaret edeceksiniz. Antrenörü, Hakemi beğenmeyeceksiniz. Sözde sporda şiddet yasası çıktı. Yayın yoluyla hakaret, cezaların en büyüğünü gerektiriyor. Kimsenin taktığı yok. Eline mikrofonu alan sallıyor. Bu işin ustaları çıkıp ahkâm kesse, diyecek bir şeyimiz olmaz. Ancak görüyoruz. Tek meziyetleri üç büyüklerden birinde oynamış olan futbolcular, futbol Uleması kesiliyor. Kısacası, “Ayaklar baş olmuş” Sağlıcakla kalınız.