Allah’a şükür. Ya da, Ya Rabbi Şükür. Para göz olduğunu biliyorduk. Ama, futbolculuğuna kimse laf edemedi. Hem centilmen, hem disiplinli, hem de örnek bir sporcu portresi çizdi. Siyasete atılmadan da, bir cemaatin mensubu olduğunu ilan etti. Elbette edebilir. Kimsenin, onun bu düşüncesini eleştirme hakkı yoktur. Futbolu bıraktı. TRT`den, abisinin desteği ile tonlarca parayı yorumculuk adına alıp götürdü. Para o kadar tatlı geldi ki, milletin vekili olduğu halde bu işi bırakmadı. Meclise uğramaz oldu. Kimse onu, millet, memleket meselelerini anlatırken meclis kürsüsünde göremedi. Neyse. Sonunda büyük abisi ve dedesi, ne derseniz deyin, vekil olmasını istediler. Ne alaka ise? Memlekette kendi alanında başarılı olmuş, iç dış politikayı bilir, ekonomiden anlar, birçok insan varken, niçin böyle bir futbolcu eskisi, milletin vekili yaptırılır? Anlayan beri gelsin. Bakınız. Seçilir demedik. Seçtirilir. Bizim Şaban milletvekili olur. Spor camiası: ”Oh. Ne de iyi oldu. Futboldan gelmiş bir arkadaşımız mecliste bizi temsil edecek” diye umutlandı. Ancak, üç yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen, Şaban Şükür`ü, meclis kürsüsünde gören olmadı. Demek ki, birilerinin talimatı ile vekil yapıldı. Şekil olarak, milletvekili görünen Şaban Bey, asli görevini yapmadı. Bir televizyonun spor programına yorumcu oldu. Muhalefet buna itiraz edince; küçük ağabeyi ona sahip çıktı. Yedirtmem dedi. Nitekim yedirtmedi. Zira onu oraya o getirmişti. Memlekette gündem o kadar çabuk değişiyordu ki, bu mesele de arada kaynadı gitti. Ta ki, dershane konusu ortaya çıkıncaya kadar. Sayın vekilimiz, bilirkişi edası ile ahkâm kesti. Temsil ettiği partinin düşüncelerinin aksine, "Dershaneler kapatılamaz" diye buyurdu. Sonra, artık büyük abisi mi dersiniz, dedesi mi dersiniz, emir geldi, partisinden istifa etti. Üç yıldan fazla süre ile vekillik yapıp, ara sıra meclise uğrayan Sayın Şükür, üçüncü defa konuşulur oldu.
Şimdi soracaksınız? Etik oldu mu? Vallahi uysa da oldu, uymasa da oldu. Sayın Başbakan haklı. Eğer partiden istifa ediyorsan, vekillikten de istifa etmen gerekiyor. Zira seni oraya getiren güç, partidir. Ama, kardeşimiz çok pişkin. Yorumculuk konusunda takındığı tavrı, hep birlikte gördük. Vekillikten istifa etmesini beklemek de hayalcilik olur.
Peki, bu yazı nasıl bir yazı oldu dersiniz? Spor yazısı mı, siyasi bir yazı mı? Vallahi neye sayarsanız sayın. At izi, it izine karışmış. Ortalık toz duman. Her yere gider. Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıcakla kalınız.
Yusuf Eroğlu
Uzman Veteriner Hekim Federasyon (E) Temsilcisi