Olay sözler! "Kelleniz koparken"

501
Spor Toto Süper Lig`de 28. haftaya `hakem` tartışmaları damga vurdu. Fenerbahçe, Trabzonspor, Galatasaray ve Antalyaspor kulüpleri karşılaşmaları yöneten hakemlere tepki gösterirken futbolcular ve teknik direktörler de ses getiren açıklamaların altına imzasını attı. Milliyet Gazetesi yazarı Cemal Ersen, Türkiye`deki `hakem` konusunu bugün köşesine taşıdı.
 
"Adını vermeyeceğim, sevdiğim eski bir hakem arkadaşım paylaşmıştı şu satırları;
"Türkiye`de Merkez Hakem Kurulları, hakem maça çıkarken şöyle söyler: Her maça son maçınızmış gibi çıkın...
FIFA veya UEFA`da hakem yöneticileri ise; Enjoy your match (maçtan zevk alın- tadını çıkarın) der.
İşte bu fark yüzünden Türkiye`de hakemler korku içinde maç yönetir. Çünkü hata yaparlarsa kellelerinin alınacağı söylenir!.."
 
Ben bir adım ileri gideyim; Aslında kellesinin alınmasından çekinen MHK başkanları ve üyeleridir. Kendi geleceklerini kurtarmak için hakemleri korkutarak düzeni korumaya çalışırlar.
 
Diyeceksiniz ki artık şartlar değişti, hangi kurul hakemi bu yöntemle disipline edebilir?
Valla yakın geçmişte "kellesi koparılan" ondan fazla hakem ismi sayabilirim.
Bugünün yöneticileri hakemlik dönemlerinde aynı tehdide maruz kaldıkları için iyi bilirler hakemin nelerden korkacağını!
 
Bu ülkede hakemi suçlarken, hangi koşullarda yetiştiğine, ne zorluklar yaşadığına, belli bir noktaya gelebilmek için hangi tavizleri verdiğine bakmak gerekir. Amatör kümelerden başlayın, her hakem adayının yukarıda belirtilen despotlukta bir yöneticisi olmuştur. Sonrası malum!
 
Hani diyoruz ya, "Falanca hakem Avrupa`da farklı maç yönetiyor, bizim liglerde farklı." Doğrudur. Aradaki farkı yaratan Türkiye`deki futbol iklimidir. Hakemler üzerinden yapılan kurgu ve oyunun etki altına alınması en kolay paydaşının hakem olarak görülmesidir.
Farklı elbette!
 
Avrupa`da maça giden hakemlerimiz ise "keyif almaya, yönettikleri oyunun zevkini çıkarmaya" çalışır. Hata yapmazlar mı? Elbette yaparlar ama, onları kimse korkutamaz, aba altından sopa göstererek yönlendiremez. Gidenlere sorun. Eşofmanlarını giyer sokağa iner, tarihi yerleri gezer, oteline dönerler. Türkiye`de hangi kentte hangi hakemin bu tarz bir lüksü olabilir? Sopayla kovalarlar insanı.
 
Niçin futbolda üçüncü dünya ülkesiyiz diye sorgularken işe hakemlerden değil, üçüncü sınıf futbol kültürümüzden başlamalıyız. Hakem en zayıf halkamız. Diğerleri sütten çıkmış ak kaşık mı sanki! Özellikle amaçları sadece reyting olan bazı hakem yorumcuları! Ekranlarda kurulan idam sehpalarının ne anlama geldiğini en iyi onlar bilir. Çünkü onların da sandalyeleri tekmelenmiştir.
 
Futbol çirkin ise, futbol keyifsiz ve şaibelere açık bir oyun haline geldi ise aynı "tilkinin tüm kafalara" girmiş olmasındandır. Emin olun, bugün şikayet ettikleri şeyi dün mutlaka kendileri de yapmıştır. Onlar masum, hakemler kurnaz. Kimse kimseyi kandırmasın, herkesin bir defosu var bu ülkede!
 
Neresinden tutsan elinde kalan böyle bir sistem içinde bir tiyatro izliyoruz aslında. Her sezon temsilin adı değişiyor, aktörler değişiyor, salon değişiyor; konusu ve finali aynı kalıyor. Galiba böylesi de işimize geliyor.
Ve bağırıyoruz, "futbolumuzun marka değeri yerlerde sürünüyor" diye. Yetmez; avaz avaz bağıralım, bunlar iyi günlerimiz!"
(Kaynak: Bahisanaliz)
Paylaş