Çanakkale’de, geçtiğimiz gün saat 18.00'de Truva Atı önünde toplanan üç eğitim sendikası, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na (ÖMK) yönelik eleştirilerini dile getirdi. Eğitim İş, Eğitim Sen ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası temsilcileri, kanunun öğretmenlerin haklarını korumadığını ve mesleki koşulları zorlaştırdığını belirtti.
Sendikalar, Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) öğretmenlerin görüşlerini almadan masa başında hazırladığı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun mevcut haliyle kabul edilemeyeceğini vurguladı. Kanunun, öğretmenleri ekonomik ve sosyal olarak zayıflattığını belirten sendika başkanları, meslek itibarını sarsan düzenlemelere karşı olduklarını ifade etti.
Eğitim İş Çanakkale Şubesi Başkanı Serkan Serbes, Eğitim Sen Çanakkale Şubesi Başkanı İnal Akoğlu ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Çanakkale Temsilcisi Erkan Barikan'ın ortak seslendirdiği açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
"Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), eğitimin bileşenlerinin
görüşlerini almadan masa başında hazırladığı Öğretmenlik Mesleği
Kanunu (ÖMK) geçtiğimiz yasama dönemi sonunda TBMM Genel
Kurulu’nda görüşülmeye başlanmış ve kanunun ilk 22 maddesi bütün
eleştiri ve itirazlara rağmen kabul edilmiştir. Eğitimin ana
bileşenlerinden birisi olan eğitim ve bilim emekçilerini yok
sayan, taleplerine ısrarla kulak tıkayan MEB, sürecin başından bu
yana bildiğini okumaya devam etmeyi sürdürmektedir. Eğitim
sendikalarının, halen görevde olan ve atama bekleyen bir milyonu
aşkın öğretmenin taleplerini yok sayan ÖMK’ye yönelik eleştiri ve
önerilerimizin ısrarla görmezden gelinmesi bizler açısından kabul
edilemez bir durumdur.
Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve emeğimizi
değersizleştiren, ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarımıza çözüm
üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük
haklarımızı zayıflatan, çalışanlar arasında ayrımcılığı ve
eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olan ÖMK’nin TBMM
gündemine yeniden geleceği açıklanmıştır.
Bugün burada Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi ile ilgili
itirazlarımızı sizlerle paylaşmak için toplandık. Bu teklif,
öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak bir yana,
bizi daha da zor şartlar altına sürükleyecek hükümler
içermektedir.
Kanuna dair temel itirazlarımız şu şekildedir;
Bu gerekçelerle bizler eğitim alanında örgütlü sendikalar olarak,
yeniden TBMM gündemine getirilecek olan kanun teklifine itiraz
ediyoruz.
Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz! Kıdem yılına göre tüm
öğretmenlere ödemeler yapılmalı, bu ödemeler emekliliğe
yansıtılmalıdır.
Milli Eğitim Akademesi’ni kabul etmiyoruz! Öğretmenlik diploması
esastır, başka bir yapıya ihtiyaç yoktur.
ÇEDES gibi protokollerle öğretmenlik mesleği dışında bizlere
dayatılan görevleri kabul etmiyoruz! Öğretmenler kanunda
belirtilen asli görevlerini yapmalı, kanunlarda açıkça yazdığı
gibi okullarda öğretmenler dışında hiç kimse eğitim öğretim
hizmeti vermemelidir.
Disiplin hükümleriyle baskılanmak istemiyoruz! Haklarımızı
kısıtlayan ve bizleri keyfi ceza uygulamalarıyla baş başa
bırakacak olan her türlü düzenlemeye karşıyız.
Özel sektör öğretmenlerinin ücretleri güvence altına alınmalıdır!
Taban maaş yasasıyla, kamu-özel farkı ortadan
kaldırılmalıdır.
Güvencesiz istihdamı reddediyoruz! Ücretli, sözleşmeli değil,
kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
Meslek Kanunu’nda haklarımız ve taleplerimiz olmalıdır! Bu
teklif, sadece görev ve sorumluluklardan bahsederken, öğretmenin
haklarını ve taleplerini görmezden geliyor.
ÖMK kanun taslağı gerek hazırlanış biçimi gerekse sınırlı içeriği
açısından meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. Öğretmenlik mesleği
gibi 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonun
üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve
özlük haklarını böylesine sığ ve dar bir çerçevede düzenlemekte
ısrar etmek doğru değildir.
MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO
ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas
alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin
ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı,
mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan,
adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Siyasi
iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize
kulak vermelidir."
Açıklamanın ardından öğretmenler, Milli Eğitim Müdürlüğü önüne sembolik olarak siyah çelenk bıraktı ve sloganlar attı.
(SEVİ GÖZAY UĞURLU)