Meşin yuvarlak dönüyor!

1066

 Özel Haber - Yusuf Sonkurt

 
Zayıfın her zaman için güçlüyü yenebildiği ve rekabet ortamı içinde çekişmenin had safhayı bulduğu Türkiye Profesyonel Ligleri’nde yarışmacı kimlikle mücadele veren kulüpler başarılı olduklarında göklere çıkarılırken, aksi durumlarda yerin dibine sokuluyor. Şampiyonluğun abartıldığı, olumlu futbol sergileyip, kitleleri peşinden sürüklese de ikinciliğin ve sonraki derecelerin göz ardı edildiği Türkiye’de hiç değişmeden devam eden başarı anlayışı sporumuzda onarılmaz yaralar açıyor.
 
Federasyonların planladığı, Uluslar arası talimatlar çerçevesinde oynanan bir müsabaka mevsimi daha sona erdi. Türk sporunun unsurları, özellikle yazılı ve görsel Medya sezonu Şampiyonlukla bitiren kulüplere methiyeler yağdırırken, diğerlerini dikkate bile alma eğilimi göstermiyor. Oysa ki, her kategoride düzenlenen liglerde yer alan kulüpler, Türk Sporu’nun temel taşlarını oluşturuyor. Spor’un tüm dallarını olduğu gibi, futbolun tüm unsurlarını da kucaklamak ön koşul.
 
Türk olgusu, sadece ülke genelinde planlanıp,  değişik branşlarda oynanan üst ligler değildir.  Gençlik Spor Bakanlığı nezdinde aktivitelerini sürdüren 56 spor dalında faaliyette bulunan Türk sporu; profesyonel ve amatör kulüplerin gerçekleştirdiği aktiviteler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ülke genelinde organize ettiği okul sporları, her yaş grubundan her kesime spor olanağı sağlayan kurum – kuruluşlar ve Masterlar’la, hatta Sağlıklı Yaşam Merkezleri’yle milyonlarca insana hizmet etmenin haklı gururunu yaşıyor..........
Paylaş