Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, piyasaların beklentilerinin üzerinde bir faiz artışı kararı aldı. Politika faizi yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltildi. Bu kararla birlikte Türkiye, dünyanın en yüksek faizli ülkeleri arasında yer aldı.
Merkez Bankası, faiz artışı kararının gerekçesini şöyle açıkladı:
"Küresel ekonomideki toparlanma eğilimi devam etmektedir. Bununla birlikte, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına bağlı olarak belirsizlikler yüksek seyretmekte ve salgının seyrine bağlı olarak küresel büyüme görünümünde aşağı yönlü riskler bulunmaktadır. Küresel enflasyon baskıları artmış, gelişmiş ülkelerde enflasyon beklentileri yükselmiştir. Bu gelişmeler, küresel finansal koşullarda oynaklığı artırmakta ve gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkilemektedir.
Yurt içinde, ekonomik faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgın tedbirlerinin kademeli olarak gevşetilmesiyle birlikte hizmet sektöründeki toparlanma hız kazanmıştır. İç talep güçlü seviyelerde seyrederken, dış talep canlılığını korumaktadır. Bu çerçevede, iktisadi faaliyetin 2023 yılında güçlü bir büyüme performansı sergilemesi beklenmektedir.
Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seyir fiyat istikrarı açısından önemli risk oluşturmaya devam etmektedir. Enflasyonun ana eğilimini belirleyen çekirdek göstergelerdeki yüksek seviyeler sürmektedir. Talep koşullarındaki güçlü görünüm ve maliyet unsurlarındaki artışlar enflasyon baskılarını artırmaktadır. Bu çerçevede, Kurul fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 35 düzeyine yükseltmiştir."
Merkez Bankası’nın faiz artışı kararı, piyasalarda farklı tepkilere neden oldu. Dolar/TL kuru, karar öncesinde 28 lira seviyesindeyken, karar sonrasında 27,5 lira seviyesine geriledi. Borsa İstanbul 100 Endeksi ise, karar öncesinde 1.400 puan civarında işlem görürken, karar sonrasında 1.450 puan seviyesine yükseldi.
Faiz artışının enflasyon üzerindeki etkisi ise zaman alacak. Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda, 2023 yılı sonu için enflasyon tahmini yüzde 14,1 olarak açıklanmıştı. Bu tahminin gerçekleşmesi için enflasyonda önemli bir düşüş yaşanması gerekiyor.
Faiz artışının reel sektör üzerindeki etkisi ise tartışmalı. Bazı uzmanlar, faiz artışının ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını ve kredi maliyetlerini artıracağını savunuyor. Bazı uzmanlar ise, faiz artışının güveni artıracağını ve yatırımları teşvik edeceğini iddia ediyor.
Merkez Bankası’nın faiz artışı kararı, piyasaların beklentilerinin üzerinde bir sürpriz oldu. Ancak, bu kararın yeterli olup olmadığı, önümüzdeki dönemde yaşanacak gelişmelere bağlı. Merkez Bankası, faiz kararında şu ifadelere yer verdi:
“Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği vurgulanmalıdır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek para politikasındaki temkinli duruş kararlılıkla uygulanacaktır.”
Bu açıklamaya göre, Merkez Bankası’nın faiz artışına devam etmesi veya faizi sabit tutması mümkün. Ancak, faiz indirimi için enflasyonda belirgin bir iyileşme şart. Bu da, hem küresel hem de yurt içi koşulların uygun olmasını gerektiriyor.
Merkez Bankası’nın faiz artışı kararı, Türkiye ekonomisi için önemli bir adım oldu. Ancak, bu adımın sonuçlarını görmek için zamana ihtiyaç var. Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlamak için attığı bu adımın, ekonomik büyüme ve istihdam üzerindeki etkilerini de takip etmek gerekiyor.