Başta 4 büyükler olmak üzere gelir – gider dengesini eşitleyen spor kulübü yok gibi. Yapılan fahiş hatalar, transferde hovardaca savrulan milyonlarca Euro, sırf rakipleriyle rekabet etme sevdasına harcanan astronomik rakamlar, bunlara ‘Dur’ demeyen Futbol Federasyonu’nun aczi, Türk Futbolu’nu batma noktasına getirdi. Düşünün bir kere, Fenerbahçe, zengin iş adamlarına avuç açtı. Sanki marifetmiş giibi, ilk aşamada toplanacak 60 milyon Euro ile Avrupa’da oynama yolu açılacak. Bu yeterli mi, asla değil. Çünkü Fenerbahçe’nin 10 yıllık gelirleri ipotek altında. Borç 476 milyon Euro. Gel de çık bu işin içinden. Eğer, Ali Koç, bu mali portreyi önceden bilebilseydi, soyunur muydu acaba Başkanlığa. Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’un da durumları yürekler acısı. Fikret Orman ‘Küçüleceğiz’ diyor. Beyefeendi bilmiyor ki, çok geç kaldı. Bundan sonra küçülmek ancak, 15-20 yıl sonra fayda sağlayacak. Galatasaraay da ise ekonomik konular nedeniyle Mustafa Cengiz yönetimi ibra bile edilemedi. Bu stres ve gerilimle Fatih Terim’in Teknik Direktörlük’ten bile istifası gündeme geldi. Trabzonspor’da da durum hiç farklı değil. Ey Beşiktaş’ı batıran, Futbol Federasyonu’nu bir türlü dizayn edemeyen Yıldırım Demirören, Siyah-Beyazlı Kulübün uçuruma düşmesine seyirci kalan Fikret Orman, babasının malı zannettiği Fenerbahçe’den tarihi bir hezimetle evine gönderilen Aziz Yıldırım, sürekli yönetimsel rahatsızlık yaşayan ve kulüplerini bir türlü mali istikrara kavuşturamayan yaşlı delegelerin oluşturduğu Galatasaray genel kurulu, verin şimdi bu açtığınız ölümcül yaraların hesabını....
