2020-2021 sezonun başlamasına sadece 11 gün kaldı. Ama, Süper Lig’de fedakarlık yaparak, büyük ekonomilerle yerli ve yabancı oyunculardan kadro oluşturan takımlar bir taraftan zorlu maratona kanalize olurken, diğer yandan da hakemlerden yana çekincelerini dile getiriyorlar. Geçen dönemi inanılmaz hakem hataları nedeniyle unutamayan takımlar, yeni sezondan da yine aynı hakemlerle yeşil sahalarda buluşacakları için oldukça kuşkulu. Özellikle; Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor, hataları kanıksayan hakemlerin, maçlarına verileceğinden rahatsız. Yeni sezonun Süper Lig hakem kadrosunda Zekeriya Alp MHK’sının hazırladığı listeyi onaylamak zorunda kalan Serdar Tatlı MHK’sı ‘Bu hakemleri biz seçmedik, zaten zamanımız da yoktu. Sadece klasman listelerini onaylamak zorunda kaldık.’ şeklinde savunma yapabilirler ki, haksız da sayılmazlar. Ama, sağduyu sahibi olan herkes biliyor ki, geçen sezon yapılan kural ve hakem hataları, başta 3 Büyükler ve Trabzonspor’un canına ot tıkadı. Şimdi, bir önceki sezon klasman dışına itilen hakemlerden Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar soruyor. ‘Bizim günahımız neydi ?. Madem eski tas, eski hamam, bizi niye düşürdünüz ?
’ Kabul edelim ki, bir hakem kolay yetişmiyor. Hakemi, küçük hataları nedeniyle kaybetmeyelim. ‘Ama, artık kol kırılır yen içinde kalır’ özdeyişi de sona erdi. Trilyonlar harcayan takımların kaderleriyle oynamamalısınız. Aklınızı başınıza almalısınız. Doğru, objektif kararlar vermelisiniz. Hele his ve duygularınızla hiç hareket etmemelisiniz. Futbol Hakemliğini düzeltmeden, Türk Futbolu’nun aşama kaydetmesi mümkün değil. Bunun için de önce Gözlemcilik müessesesini sözde değil, özde ve gerçek anlamda üst düzeye getirmelisiniz. Yapılacak çok sıkı sınavlardan sonra Gözlemci listelerini ilan etmelisiniz. Bu liste 1 sezonluk olmalı. Sonraki yıllarda yine aynı tarama ve sınavları gerçekleştirmelisiniz. Şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, Türk futbolunun 1 numaralı sorunu Hakemlik ve Gözlemcilik müesseseleridir. Tarafsızlık ilkesi içinde bu 2 kuruluşa düzey kazandıramazsanız gerisi asla gelmez. Yoksa, arabayı devirirsiniz. Yıllardan buyana yazdığım yazılarda ‘Hakemliğin Okulu olsun’ diye yırtındım durdum. Gecikmeli de olsa İstanbul’da açıldı.. Şimdi diyorum ki, Süper Lig Hakem kadrosu için de Hakemliğin mutlaka Akademisi açılmalı. Burada uzman hocalar; psikoloji, pedagoji, liderlik, diksiyon, insan gücü sevk ve kabiliyet,(Menejman) ile Yönetici – Hakem kimliğine yönelik dersler vermeli. Gözlemciler de burada eğitim görüp, Dünya Futbolu ile entegre olmalıdır.
Cahit Göveren