Kolorektal kanser (kalın bağırsak ve rektum kanseri), dünya genelinde en yaygın görülen kanser türlerinden biri. Her yıl Mart ayında kutlanan Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı, bu hastalığa karşı toplumu bilinçlendirmeyi, erken teşhisle hayat kurtarmayı ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Medstar Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. İsmail Gömceli kolorektal kanser hakkında bilgi verdi.
Kolon ve rektum kanserinin kadınlarda meme ve akciğer
kanserinden, erkeklerde ise akciğer ve prostat kanserinden sonra
en sık görülen kanser türü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gömceli,
"Her iki cinsiyet için de ortalama üçüncü sırada yer almaktadır.
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 2 milyon kişiye kolorektal
kanser tanısı konulmakta. Bu hastalık, kanser kaynaklı ölümler
arasında ikinci sırada yer almaktadır. Türkiye'de de yaygın
olarak görülen bu kanser türü, erken tanı sayesinde yüksek oranda
tedavi edilebilmektedir. Kolorektal kanser, erken teşhis
edildiğinde yüzde 90'a varan oranlarda tedavi edilebilir. Bu
nedenle belirtileri fark etmek ve düzenli tarama testlerini
yaptırmak büyük önem taşır" dedi.
Kolorektal kanserin, kalın bağırsağı oluşturan hücrelerin
kontrolsüz çoğalmasıyla geliştiğini söyleyen Prof. Dr. Gömceli,
"Bu anormal hücre büyümesi tümörlerin oluşmasına, tümörlerin de
bağırsakta tıkanmalara ve hastanın dışkılamasında zorluklara ya
da kanamalara yol açmasına neden olur. Bu nedenle, dışkılama
alışkanlıklarında meydana gelen değişiklikler erken tanı için son
derece önemlidir" diye konuştu.
Risk faktörlerine de değinen Prof. Dr. Gömceli, "40 yaş üstünde olmak, genetik yatkınlık, sağlıksız ve düzensiz beslenme, obezite, sigara ve alkol kullanımı, hareketsiz yaşam tarzı ve iltihabi bağırsak hastalıkları, kolorektal kanser riskini artıran faktörlerdir. Özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerin ve ailesinde kolorektal kanser öyküsü bulunanların düzenli olarak tarama yaptırmaları büyük önem taşımaktadır" uyarısında bulundu.
Tarama yöntemlerinin erken teşhiste hayati rol oynadığını vurgulayan Gömceli, "Bireylerin dışkılama alışkanlıklarını takip etmeleri ve rutini bozan durumlarda mutlaka doktora başvurmaları gerekir. Kolonoskopi yöntemiyle bağırsak iç yüzeyi incelenebilir, varsa kanserin öncüsü sayılan polipler erken dönemde tespit edilerek alınabilir" dedi.
Prof. Dr. Gömceli, kolorektal kanserin en sık görülen
belirtilerini ise şu şekilde sıraladı: "Dışkıda kan görülmesi,
açıklanamayan kilo kaybı, karın ağrısı ve şişlik, bağırsak
alışkanlıklarında değişiklik ve sürekli yorgunluk hali."
Tedavi sürecine ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Gömceli,
hastalığın evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklı
yöntemlerin uygulanabileceğini belirterek, "Erken tanı konulan
hastalarda, tümörün cerrahi olarak çıkarılması en etkili tedavi
yöntemidir. Daha ileri evredeki vakalarda ise cerrahiye ek olarak
kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemleri de devreye
girmektedir. Açık ya da kapalı ameliyat kararını ise tümörün
yeri, yayılımı ve hastanın genel durumu belirlemektedir"
ifadelerini kullandı.