havadurum

Kepez özlediği sokak lezzetlerine kavuştu…

Akşam saatlerinde bizi lezzetle buluşturan sokak lezzetleri, çoğumuzun aradığı tatlardan bir tanesi. Kepez’de yeni açılan İstanbul Street Food Sokak Lezzetleriist, Kepez’in özlediği lezzetleri kent sakinleriyle buluşturuyor.

1502

Sokak köşelerinde ufak dükkanlarda yediğimiz sokak lezzetleri, hepimizin özlediği şeylerden bir tanesi. Özellikle gece saatlerinde, sıcak dükkanlarda otururken esnaflarımızın hoş sohbeti de bizi bu ufak dükkanlara bağlıyor. Kepez’de açılan Sokak Lezzetleriist, Kepez’in özlediği lezzetleri Kepez’e getiriyor.

Sokak lezzetleri Kepez’e taşındı

20 Kasım’dan bu yana Kepez’de hizmet veren Sokak Lezzetleriist işletmecilerinden Kubilay ve Sibel Ünal çifti, uzun zamandır yemek sektöründe lezzetle yoğrulmuş isimlerden… İstanbul’da sıklıkla tercih edilen lezzetleri, Kepezlilerle buluşturan Kubilay Ünal “İstanbul sokak lezzetlerini Kepez’e getirdik. Yaklaşık 10 yıldır Çanakkale şehrindeyiz. Elimizden geldiği kadar, elimizden geldiği kadar sokak lezzetlerini İstanbul’da öğrendiğimiz şeyleri buraya getirmek istedik. Uykuluk, billur, ciğer, yürek, sucuk, böbrek, beyin, ıslak hamburger gibi lezzetleri Kepez’e taşıdık. Bundan önce Çanakkale’de de yapıyorduk. Ama Çanakkale’de binamız kentsel dönüşüme girdi. Kışın Çanakkale’ye git gel yapmamak için Kepez’de dükkanımızı tuttuk. 20 Kasım’dan beri aktif olarak çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Tazelik ve kalite ön planda

Farklı tat arayanlar veya sokak lezzetlerini sevenler için bir alternatif olan bu yerde, lezzet ve kalite ön planda. Kepez’de yeni açılmasına rağmen, geri dönüşün güzel olduğunu belirten Ünal “İstediğim gibi bir geri dönüş yakaladım. Özellikle sakatat konusunda; uykuluk, billur ve ıslak hamburgerde geri dönüş yakaladık. Böbrek, yürek ve köfte güzel gidiyor. İnsanların yeni tanıdıkları ürünler var. Ürünler taze geliyor, hepsinin 2-3 günlük bir raf ömrü var. Lezzetlere sürekli bir ek yapıyoruz” sözlerini kullandı.

Tatlı bir rekabet…

Yeni açılan yerlerde ilk sorulan soru rekabet oluyor. Bu rekabetin tatlı bir rekabet olduğunu ve sokağı da hareketlendireceğini dile getiren Kubilay Ünal “İnsanlar rekabet gözüyle bakıyor ama öyle değil. Bu sokakta gıda üzerine 5 tane daha dükkan olsa olsa tatlı bir rekabet olur, kötü değil. Çünkü sokak hareketlenir, insan yoğunluğu artar. İnsanlarda seçenek hakkı çıkar. Bir gün gelir sana bakar, bir gün ötekinden yer. Herkes aslında kısmetini yer, bizim için de öyle. Allah’a şükür de iyiyiz. Şu an halimizden memnunuz” cümlelerine yer verdi.

Farklı lezzetler, farklı saatlerde tercih ediliyor

Geçmişte Çanakkale’de de hizmet veren Kubilay ve Sibel Ünal çifti, değiştirdiği konseptle farklı bir yemek anlayışını kent sakinleriyle buluşturuyor. Aynı zamanda, ürünler farklı zaman dilimlerinde de satılabiliyor. Sabah ve öğlen, hamburger ve gözleme satılırken ilerleyen saatlerde ise sakatat ürünlerinin tercih edildiğini söyleyen Kubilay Ünal “Konsepti burada değiştirdik. Hamburgeri gündüz daha çok satıyoruz. Gündüz, gözleme, hamburger, köfte düşündük. Daha ilerleyen saatlerde, sakatat ürünlerine ağırlık vermeye başladık. Sabahları simit veriyoruz. Eşim poğaça börek yapıyor. İstanbul usulü sade böreğimiz var, her perşembe sade pudra şekerli börek çıkartıyoruz. İstanbul’u yad etmek için çıkartıyoruz” diye konuştu.

“Ekmeğin ağzını kapatabiliyorsan para verme”

Sokaktan yemek yemek, çoğu kişinin yaptığı eylemlerden bir tanesi. Özellikle öğrenciler, bu kültüre daha çok aşina. Burada da malzemenin yanında, esnafın da öğrenciyi anlıyor olması çok önem taşıyor. Kendisinin de bir dönem öğrenci olduğunu söyleyen Kubilay Ünal “Elimizden geldiği kadar yapmaya çalışıyoruz, yiyenler de şu anda beğeniyorlar. Biz de mutluyuz bu durumdan. Bu güzel bir şey. Hepimiz öğrenci olduk. Ben İzmit’te okudum. Okuduğum dönemde biz de sokaktan yemek yiyorduk. Ama ekmeğin içini açtığımızda bazen hüsranla karşılaşabiliyorduk. Aşağıdaki dükkanımdaki sloganım oydu ‘Ekmeğin ağzını kapatabiliyorsan para verme’ Burada da aynı. Ekmeğin içine koyduğun malzemeden sonra ekmeği birleştiriyorsan, para verme al git. Sistem bu kadar” dedi.

(Esra Güller)

Paylaş