Kazanmak için kontra-atak
Günümüzün neticeye endeksli çağdaş futbolu; alan daraltarak, rakibi üzerine çekip, etkili ve hızlı hücum teşebbüsleri ile gol aramaya dayanıyor. Bunu kendisine ilke edinen Teknik Direktörler takımlarını bu anlayış içinde sahaya sürüp, sonuç alıyor. Futbol Otoritelerinin kontra – atak futbolu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle;
Kontra – atak;
Artık rakip yarı alanda bunaltıcı baskı kurma, rakibi hataya zorlayarak, netice alma devri gerilerde kaldı. Bunun yerine oyunu kendi sahasında kabul ederek, hızlı ve çabuk futbolcularla sonuca gitme dönemi başladı.
Çünkü; Alan daraltan rakipler karşısında gol tamamen rastlantıya kalıyor.
Günümüz futbolunda başarıya ulaşmak için çok kaliteli ve üst düzey oyunculara gereksinim duyulmuyor. Bunun böyle olduğu üst düzey değişik organizasyonlarda görüldü. Zaten bir reklamda söylendiği gibi "Kontrolsüz güç, güç değildir" Bu yaklaşımdan yola çıkıldığında takımlar alan daraltan rakipler karşısında yetenekli ve becerikli oyuncularını kullanamıyorlar. Çünkü; hünerlerini sergileyecekleri boş alan bulamıyorlar. Bunun yerine haddini bilerek, kendi yarı sahasına çekilen ve hızlı futbolcuları ile rakip eksik durumdayken, geliştirilen kontra ataklar sonuç üzerinde etkili oluyor.
Bugünün modern ve çağdaş metodları ile taktiksel gereksinimlerini de sahada sergilemek ön koşul. Kaleye mesafe tanımaksızın isabetli ve sert şut atmak, tayming hatası yapmamak, rakibe göre kimi zaman saha, bazen de adam markajı geliştirmek; tek pas, ayağa top oynamak, oyunu kanatlara yayarak sahayı enlemesine ve boylamasına iyi kullanmak, top kontrolü ve oyun hakimiyeti, sahada görev dağılımı, duran topların etkili biçimde kullanılması, yüksek kazanma hırsı ile tempoda devamlılık ve önceden planlanan oyun disiplinine bağlılık bunlardan sadece bir kaç örneği oluşturuyor.
Futbol Oyunu artık zanaat değil, sanat oldu. Akıl, mantık ve futbol kültürüyle bu ilkeleri sahaya yansıtabilirseniz ne ala, aksi durumda hüsran kaçınılmaz.