Gelibolu-Keşan karayolunda 6 Mart 2016 Pazar günü, saat 18.30 sıralarında meydana kalan kaza ile ilgili kazada yaşamını yitiren diş hekimi Levent Yanar’ın eşi Ekin Gülşen Yanar’ın iddiaları, kazadaki şüpheleri artırıyor. Evreşe beldesi yakınlarında meydana gelen motosiklet sürücüsü Levent Yanar’ın yaşamını yitirdiği kazayı araştıran, şüphelerini dile getiren Ekin Gülşen Yanar, eşinin ölümü ile ilgili şüphelerinin üzerine gitmeyi, gerçeğin aydınlanması noktasındaki mücadelesini sürdürüyor. “Kazasıyla ilgili edindiğim daha detaylı bilgiler doğrultusunda, tek taraflı bir kaza olmadığı ve kazaya sebebiyet veren başka faktörlerin olduğu inancını taşıyorum” diyen Yanar, kaza öncesi, sırası ve sonrasına dair görgü tanıklarının ifadelerinin de önemli olduğunun altını çiziyor. Yanar, “Kazanın yaşandığı an ve sonrasında; kazaya tanık olan, gören ve kazayla ilgili herhangi bir duyum alanların, ismi ve paylaşacağı ayrıntılar tarafımda gizli kalmak kaydıyla irtibata geçmelerini rica ediyorum. Ulusal ve yerel basında kazayla ilgili çıkan haberlerin altına yorum yapan ve kazayı gördükleri bilgisini paylaşan kişilerin de tarafıma ulaşarak, bilgi yardımında bulunmalarını ayrıca rica ediyorum” dedi.
En önemli işaret eşinin sürüklenmiş olması
Gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıklamalarda bulunan Ekin Gülşen Yanar, şüphelerindeki en önemli işaretin eşinin sürüklenmiş olmasını gösteriyor. Yanar, “Bugüne kadar çıkan haberlerde kazadan sonra sürüklendiği hiçbir yerde dikkatimi çekmedi. Bu önemli ve bunu yapanın kim olduğu bilinmiyor. Olaya sebep olan başka araç ya da kasıtlı olarak ölüme neden olmak bir ihtimal değil artık. Böyle bir gerçek varken de ben hayatıma devam edemiyorum. Çocuklarıma ve sorumluluklarıma odaklanamıyorum. Olayın aydınlanması ve buna neden olan kişiyi bulmadan paranoyayla yaşamak sürekli bunları düşünmek çok yıpratıcı ve yorucu duygular. Bu bireysel olarak yapabileceklerim sınırlı çoğunlukla hareket edersek herhangi bir tanığın bir ifadesi bile çok yol kat ettirebilir” dedi.
“Kazaya dair görüntüler çok önemli”
Yanar, “Ayrıca uzak da olsa kaza anı görüntüleri var silinmiş başka görüntüler de var bunları inceleyecek teknolojiye sahibiz ama gerekli inceleme yapılmıyor. Hepsi kendi çabalarımla bulduğum deliller ama bir sonuca ulaşamıyorum yardım olmadan” ifadelerine yer veriyor.
90 metre fren yapmış, son üç metrede yere düşüyor…
Ekin Gülşen Yanar’ı, eşinin ölümüne neden olan olayla ilgili, ‘kaza’ olmadığına, kasıt olabileceğini ve kaza bile olsa, başka araç ya da araçların var olabileceğine dair kaygılarını güçlendiren en önemli bulgu, 90 metrelik fren izleri! “Ben bunun bir kaza olmadığı düşüncesindeyim” diyen Ekin Gülşeh Yanar, “Olay yerinde motosikletle 90 metre kesintisiz fren yapılmış. Lastikler birkaç santim incelmiş, ama motorda bir hasat yok. Ben eşimle motora bindiğim için iyi kullandığını ve manevralarının iyi olduğunu biliyorum. Eşimin babası da aynı zamanda motor tamircisidir. Kendisi 90 metre fren yapmasına rağmen düşmemiş. Son 3 metrede düşüyor. Ayrıca 90 metre frenin ardından hızı 30’lara düşecektir. Bu kadar fren yapıp düşmemesine rağmen son 3 metrede düşerek hayatını kaybedecek kadar başına hasar alıyor. Bu hızla da hiç kimse bu denli bedenen hasar görmez. Kask firmasıyla da konuştum. Önce kaskın parçalanması daha sonra kafatasının parçalanması gerektiğini söylediler. Eşimin kaide kemiği bile kırılmış. Şu demek oluyor ki, bir aracın altında sıkışmış olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
“Kaskı çöplükte buldum!”
“Başında kask var, kaskla ilgili dayanıklılık videoları var” diyen Yanar, “Denildiği gibi çenesinde bir kesik yok, boğazında var. Saatlerce arama sonucunda kaskı, çöplükte buldum. Kaskı çöplükten bulmak benim için hem bir travma hem de hayal kırıklığı oldu. Kaskın klipsinden açılmadığı yanından koptuğunu gördüm. Kask kafasında takılıyken uygulanan basınçla dönmeye çalışmış. Bu da bende bir aracın altında bunun olabileceği düşüncesi” dedi. (Seçkin Sağlam)