Hububat, bakliyat, domates ve kuru soğan ihracatından gümrük vergisi alınmayacağı açıklanmıştı. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) buğday, arpa, mısır, pirinç, kuru baklagil, domates ve kuru soğan için sıfır gümrük ithalat yetkisi verildi. Gümrüksüz ithalat edilmek üzere 2 milyon 600 bin tonluk bakliyat ve hububat için tarife kontenjanı açıldı. Son günlerde de soğanda meydana gelen mantar hastalığı nedeniyle soğan fiyatı, yeniden 6-7 lirayı buldu. Şubat aynın son gününe kadar, 28 Şubat da dahil olmak üzere kuru soğan ithalatı sırasında gümrük vergisi alınmayacak. Gazetemiz Çanakkale OLAY’a, konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, kararın hem çiftçi hem kuru soğan fiyatlarındaki artışın önüne geçilmesi hem de iç piyasa fiyatlarının makul seviyelerde tutulması amacıyla yapılan güzel bir uygulama olduğunu söyledi. Kaya, fırsatçılara da değinerek; “Depodaki ürünler yavaş yavaş bozulmaya başlayınca, piyasa koşulları soğanda daralmayı hissetti ve elindeki güzel, temiz, sağlıklı soğan bulunan esnaf, fiyatı yükseltti. Tabi fiyatların yükselmesinde fırsatçıların da payı var. Soğan, bir yerde 4 liradan satılırken, diğerinde 7 liradan satışa çıkarılıyor. Bunun adı fırsatçılıktır” ifadelerini kullandı.
“Üreticimiz, soğanda yeniden bir sıkışıklık yaşanacağı uyarısını yapmıştı”
Soğan fiyatlarındaki artışın mantar hastalığından kaynaklandığını ve kararın bundan dolayı uygulandığını söyleyen Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya; “Soğanda ve başka ürünlerde zaman zaman bakanlık, iç piyasada sıkışan, yok olan ürünlerin temini açısından ve bu ürünlerin alınabilinir şartlarda tüketiciye ulaşabilmesi için belli politikalar var. Soğanda da şuanda o politika izleniyor. İç piyasada geçen yılda soğanda yaşadığımız sıkınırlardan kaynaklanan verim kaybı oluştu. Soğan, mantar hastalıklarına ciddi şekilde maruz kaldı ve üretimde ciddi şekilde azalma meydana geldi. Bu hastalık, ürün depoya çekildikten sonra da devam etti. Ürün depoya çekildikten sonra bu hastalığın duracağı düşünülüyordu ama bu hastalık, ne yazık ki toplanan üründe de depolandığı andan itibaren de hastalık, çalışmaya, ürünü bozmaya devam etti. Dolaysıyla depolardaki soğanlar ciddi şekilde bozuldu ve çöpe atılmak zorunda kaldı. Bundan dolayı da soğanda bir sıkışıklık oluştu ama bu sıkışıklığı bizim yaşayacağımız belliydi. Bundan 7-8 ay önce de tarladaki soğan piyasaya çıkmadan önce soğan fiyatlarında yükselme olmuş ve 6-7 lirayı bulmuştu. Daha sonra tarladaki soğanın yetişmesiyle birlikte de soğan fiyatları tekrar düşmüştü. Fakat üreticimiz, o dönemde de toplanan soğanlardaki hastalığı gördü, soğanda yeniden bir sıkışıklık yaşanacağı öngörüsünü yapmış ve uyarmıştı. O zamanlarda soğan fiyatları 3-3,5 liraya kadar indi. Daha sonra soğan depoya taşınınca üreticinin öngörüsü gerçek oldu ve depoda da mantar hastalıklarının önüne geçilemedi” dedi.
“Bizim daha uzun vadeli çözümler üretmemiz gerekiyor”
Bu uygulamanın geçici olduğunu, uzun vadeli çözümler üretildiği taktirde sonraki yıllarda da aynı sorunlarla karşılaşma oranının azalacağını söyleyen Ziraat Odası Başkanı Kaya; “Depodaki ürünler yavaş yavaş bozulmaya başlayınca, piyasa koşulları soğanda daralmayı hissetti ve elindeki güzel, temiz, sağlıklı soğan bulunan esnaf, fiyatı yükseltti. Tabi fiyatların yükselmesinde fırsatçıların da payı var. Soğan, bir yerde 4 liradan satılırken, diğerinde 7 liradan satışa çıkarılıyor. Bunun adı fırsatçılıktır. Bakanlık bunun da önüne geçebilmek için soğanda 28 Şubat’a kadar gümrük vergisini sıfırladı ve burada tüketicinin ürüne daha hesaplı ve daha ucuz yetişebilmesini sağladı. Bakanlığın yaptığı bu indirim, bu koşullarda yapılması gereken bir adımdı. Bu, bugün için tüketiciyi korumak için yapılmış önemli bir adımdı. Fakat sadece kısa vadede, geçici bir çözüm. Fakat bizim daha uzun vadeli çözümler üretmemiz gerekiyor. Bunu için tükettiğimiz ürünün daha fazlasını üretmeli ve kalan fazla malı yurt dışında pazar garantisi sağlamalıyız. Bununla ilgili adımlar atılması gerekiyor. Üretici, Türkiye’de tüketilen üründen daha fazla üretim yaptığı anda hükümetin, üreticinin yanında olup, malını yok pahasına sattırmaması için gerekli önemler alması gerekiyor. Bakanlık tarafından, soğanda oluşan mantar hastalığı ile ilgili yapılan çalışmalar devam ediyor, özellikle soğan üreten bölgelerde bu hastalığın önlemleri alınmaya çalışılıyor. Umarız önümüzdeki yıllarda bu tür hastalıklarla karşılaşmayız, ucuz, taze ve kaliteli ürün tüketebiliriz” dedi.
(Baykal Sağlam)