Kamu emekçileri, memurlara yapılan zammı yetersiz buldukları için bir kez daha basın açıklamasında bulundu. KESK`e bağlı sendika üyeleri İskele Meydanı`nda yaptıkları açıklamada, "Tüm kamu emekçileri ve emeklileri yüzde 30`luk artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etti" ifadelerine yer verdi. Açıklamaya CHP milletvekili aday adayı Metin Ümit Ural, Emek Partisi İl Başkanı Muzaffer Dağtekin, CHP Gençlik Kolları Başkanı Tuğberk Güzel, CHP il ve ilçe yöneticileri, çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de destek verdi. Burada konuşan KESK Dönem Sözcüsü Ayşegül Sandıkçıoğlu, "Kamu emekçileri ve emeklileri adeta bermuda şeytan üçgeni ile karşı karşıyadır. İktidar, TÜİK ve yandaş konfederasyonun yarattığı girdap yüzünden emekçiler karın tokluğu dahi diyemeyeceğimiz bir sefalet ücreti ile yaşamaya çalışmaktadır" ifadelerine yer verdi.
"Enflasyona göre maaş zammı `sıfır` zam demek"
Sandıkçıoğlu artan enflasyon karşısında işçi ve emekçilerin geçinmekte her geçen gün zorladığını dile getirerek, "Yıllardır bu üçlü aynı oyunu oynuyor. Yandaş Konfederasyon enflasyon altındaki oranların altına imza atıyor, TÜİK her altı ayda bir iktidarın ekonomi politikalarına uygun oranlar açıklayarak gerçek enflasyonu gizliyor. Oysa her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı "sıfır" zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. Buna rağmen yandaş konfederasyonun yetkilileri avuçlarını patlatırcasına iktidarı alkışlıyor, en ufak bir ahlaki duyarlılık göstermeden "başardık" diye ortalıkta geziyor. Soruyoruz; başardıysanız kamu emekçileri AKP iktidarı döneminde neden sürekli kaybetti, neden alım gücü yıldan yıla biraz daha eridi? Neden kamu emeklileri 20 yıl önce emekli ikramiyesi ile ev alabiliyor iken bugün hayalini bile kuramıyor" diye sordu.
"Kamu emekçisi maaşı asgari ücretin sadece 500 TL üzerinde"
20 yıl önce en düşük emekli maaşının asgari ücretin 2 katı olduğunu dile ifade eden Sandıkçıoğlu, "Asgari ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün asgari ücretin sadece 500 TL üzerindedir. Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar inmiştir. 3 Ocak`ta enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK`e göre enflasyon; aylık yüzde 1.18, altı aylık yüzde 15.4, yıllık yüzde 64.27 olmuştur. Yine TÜİK verilerine göre emekçilerin ve halkın temel harcama kalemi olan gıdada resmi enflasyon yıllık yüzde 77.87`ye, kira-konut enflasyonu ise yüzde 79.83`e ulaşmıştır. İktidar büyük bir gürültüyle kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıkladı. Büyük tepki üzerine daha 24 saat geçmeden artış yüzde 30 olarak revize edildi. Sanki yüzde 25`i söyleyen muhalefetmiş gibi kendileri çalıp kendileri oynadı" diye belirtti.
"Halkın yüzde 99`u gerçeğin farkında"
Sandıkçıoğlu sözlerii şu şekilde sürdürdü, "İbretlik bir iktidar ve yandaş sendikacılık ile karşı karşıyayız. 6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli, yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir. Yıllardır emeği ile geçim mücadelesi veren bizler gittikçe artan hayat pahalılığını iliklerimize kadar yaşamaya devam ediyoruz. Geldiğimiz noktada yıllardır sahnelenen bu oyunların sonuçlarını gizlemek artık mümkün değildir. Yandaş medya ne kadar yalan bombardımanına tutarsa tutsun halkın yüzde 99`u kendi yaşadıklarından yola çıkarak gerçeğin öyle olmadığının farkındadır."
"Halkın dayanacak gücü kalmadı"
Sandıkçıoğlu Türkiye`de her 5 kişiden 1`inin açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaya çalıştığını söyleyerek, "Tüm kamu emekçileri ve emeklileri yüzde 30`luk artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etmiştir. Geldiğimiz noktada nüfusun yüzde 1`ini oluşturan tuzu kuru olanların, rantçı çevrelerin, sermayenin dışındaki tüm halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı" dedi.
"Bu gidişatı durduracağız"
Sandıkçıoğlu kamu emekçilerinin taleplerini ise şu şekilde sıraladı, "Öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını, İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşına eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını, Tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini, gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde152ten yüzde 10`a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini talep ediyoruz. Bu gidişatı ya durduracağız ya durduracağız."
(Damla Yeltekin)