Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, son dönemde artan kalp krizi
vakalarının iddia edildiği gibi pandemi döneminde yapılan
aşılarla ve pıhtılaşmayla ilgili olmadığını; daha hızlı tanı
konulması nedeniyle daha fazla vaka görüldüğünü söyledi.
Eskişehir Acıbadem Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol,
son zamanlarda arttığı iddia edilen kalp krizi vakalarıyla ilgili
önemli bilgiler verdi. Günümüzde sağlık hizmetlerinin eskisine
göre başarılı ve ulaşılabilir bir durumda olduğuna dikkat çeken
Dr. Şenol, artık gelişen tıbbı teknolojiyi kullanarak daha hızlı
tanı konulması nedeniyle kalp krizlerinin artmış gibi görüldüğünü
ifade etti.
"Sigara gibi bir
etken varken başka suçlu aramanın anlamı yok"
Ana sorunun beslenme ve diyet düzeniyle ilgili olduğunu anlatan
Dr. Şenol, "Artışların ana sebebi yeme-içme düzensizliği ve rutin
kontrollerin eksikliği. Bir de stres yükünün artmasıyla birlikte
sigara kullanımı yüzde 30'a varan bir oranda arttı. Bu şekilde
olunca kalp-damar hastalıkları ve inme gibi durumlarda da büyük
bir artış söz konusu oluyor. Sigara gibi bir etken varken başka
suçlu aramanın anlamı yok" dedi.
Bunun yanında kişilerin düzenli kontrollerini yaptırmadığına ve
ilaçlarını düzenli kullanmadığına işaret eden Dr. Şenol kilo ve
kiloya bağlı olarak kolesterol, tansiyon ve şeker yüksekliğinin
de ortaya çıktığını, bunların getirdiği kalp krizi risklerinin de
doğal olarak arttığını söyledi. Artışların ana sebebinin
insanların yeme-içme düzenlerine uymaması, kontrollerine düzenli
şekilde gelmemesi ve doğru tedavi yönteminin uygulanmaması
olduğunun bir kez daha altını çizdi.
"Elektronik
sigaranın zararsız olması kesinlikle
imkânsız"
Son dönemlerde popüler olan elektronik sigaralara da değinen Dr.
Şenol, "Henüz bunun kalp üzerindeki etkilerine dair yapılmış bir
çalışma yok ama şunu çok iyi biliyoruz ki, insanlarda bu ürünlere
karşı yanlış ve zararsızmış gibi bir algı oluştu. Elektronik
sigarada çekilen şeyin ana kısmı su buharı olduğu için sanki bir
sorun yokmuş gibi görünüyor ama içine koydukları katkıların ve
kimyasal maddelerin neler olduğunu bilmiyoruz. Hangi şartlarda
üretildiğini, ne kadar kanserojen olduğunu ve hangi hastalıklara
yol açabileceğini bilmiyoruz. Dolayısıyla kalp ve damarlar
üzerinde ne gibi etkileri olacağını da bilmiyoruz" diye konuştu.
Bununla ilgili yurt dışında yapılan çalışmalarda çok ciddi
akciğer hasarlarına yol açtığını, hayati tehlike yaşamış ve
hayatını kaybetmiş vakalar olduğunu aktaran Dr. Şenol elektronik
sigaraların etkilerinin uzun vadede daha net anlaşılacağını ama
yine de kimyasal solumanın zararsız olduğunu düşünmemek gerektiği
uyarısında bulundu.
"Ekmek ve
karbonhidratı beslenme düzeninden çıkartmak
şart"
Kalp krizi riskini azaltmanın en önemli noktalarından birisinin
beslenme düzenini doğru bir şekilde ayarlamak olduğunu vurgulayan
Dr. Şenol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplumdaki kültürel beslenme düzenimizi mutlaka değiştirmemiz
gerekiyor. Özellikle ekmek ve karbonhidrat içerikli besinleri
yiyecek listesinin en sonuna koymalı ve miktar olarak çok az
almalıyız. Aksi durumda karbonhidrat ağırlıklı beslenme, çocukluk
döneminden itibaren kalbe ve damarlara ciddi anlamda zarar
vermeye başlıyor. Ayrıca sağlıklı vücut gelişimlerini olumsuz
etkiliyor. Kalp sağlığı için bir diğer önemli noktanın da yürüyüş
olduğunu söyleyen Dr. Şenol "Haftada 3-4 gün bile olsa hafif
tempolu kısa yürüyüşlerin kalp sağlığı için inanılmaz derecede
faydası var. Aynı zamanda kilo kontrolü ve tansiyon, şeker gibi
kronik rahatsızlıkların yönetilmesi açısından da hayati bir öneme
sahip."