Kısa süre içerisinde Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumları içerisine giren Mektebim Okulları, Çanakkale’ye açtığı 65’inci şubesi ile 2018-2019 sezonunda eğitim vermeye başlayacak. Çanakkale Mektebim Okulu tanıtımı 27 Mart Salı Günü Parion Otel’de yapıldı. Tanıtım toplantısına Vali Yardımcısı Cezmi Batuk, Çanakkale Belediye Meclis üyeleri CHP`li Birten Sarıbaş, Saffet Kocabaş, Ali Rıza Gültekin, Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, STK temsilcileri, kurum müdürleri ve birçok vatandaş katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tanıtım toplantısında Mektebim Okulu tanıtım videosu yayınlandı. 11 bin 500 metrekarelik kapalı alan olmak üzere, toplam 22 bin 500 metrekare alan üzerinde hizmet verecek olan Çanakkale Mektebim Kampüsü içerisinde, ‘Kapalı Spor Salonu, Kapalı Yüzme Havuzu, Dans Salonu, Buz Pisti, Branş Derslik ve Laboratuvarları, Kütüphane, Konferans Salonu, Cep Sineması, 3D Laboratuvarı, Teknolojik Sınıflar, Drama Dersliği ve Satranç Dersliği’ yer alacak. Tanıtımın ardından konuşma yapan Mektebim Okulları Kurucusu Kalko, Mektebim Okulları eğitim anlayışı ile çocukların geleceğe nasıl hazırlandıkları hakkındaki görüşlerini paylaştı. Eğitimde öncelikli anlayışlarının vatanını seven bireyler yetiştirmek olduğunun altını çizen Kalko, çocukların yaşamda başarılı olmalarını amaçlayan, sosyal yönlerini ve yaratıcılıklarını geliştiren bir eğitim anlayışı ile hareket ettiklerini dile getirdi. İlk olarak her yeni açılışta yeni bir heyecanla hareket ettiklerini belirten Kalko, eğitimci olarak ilk günkü gibi işlerini yapmaya devam ettiklerini ifade ederek; “Her bir okul açılışı bizim için bir düğün gibidir. Her eğitim açılışında yeni bir heyecanla hareket ediyoruz. Burası 65’inci Kampusumuz. Biz, ilk günkü heyecanla bu işi yapmaya devam ediyoruz. İşi sadece eğitim olan, eğitimden kazandığını eğitime yatıran bir Türkiye okuluyuz. Vatanını Milletini seven Atatürk’ümüzün koyduğu çağdaş muasır medeniyetleri kendine hedef edinmiş bir eğitim kurumuyuz. Bu bağlamda Mektebimin kuruluşunda yer alan Anayasa’da bugünde hala devam etmekte” dedi.
“Çocukların rol modeli öğretmenler”
Çocukların geleceğe taşınmasının önemine değinen Kalko, öğretmenlerin çocuklar tarafından ‘rol model’ olarak görüldüğünü ve belli kriterler ile öğretmenlerini seçtiklerini ifade ederek; “Bizler, eğitimciler olarak çok kritik bir iş yapıyoruz. Çocuklarımızı geleceğe hazırlıyoruz. Bu yüzden geleceği şimdiden görmemiz lazım. 15-20 sene sonra dünyada nereye gidiyoruz görmemiz lazım. Görelim ki, çocuklarımızı şimdiden hazırlayalım. Eğitim fakültelerinde sadece belirli alanlarla ilgili dersler veriliyor. Artık öğretmenlerimizin farklı donanımlara sahip olması lazım. Beden dilini çok iyi bilmesi lazım. Öğretmen alımlarında karakteristik analizden, mesleki yeterlilik sınavından geçiriyoruz. Bize sunum yapmalarını sağlıyoruz. Akabinde değerlendirme ile karar veriyoruz. Ben en çok ayakkabılarına bakıyorum. Ayakkabısı boyalı mı? diye bakıyorum. Çünkü öğretmen rol modeldir. Lükslük değil, itinalı mı, temiz mi? Bunlar, bir öğrencinin geleceği açısından çok önemli” dedi.
“Yurt dışındaki birçok eğitim kurumu ile rekabet edebiliriz”
Özel eğitim kurumlarının Finlandiya’daki gibi birçok eğitim kurumu ile rekabet edebilecek seviyede olduğunu belirten Kalko; “Ben işim gereği dünyanın birçok ülkesine gidiyorum. Finlandiya modelini inceledim. Bu eğitim kurumlarımız, yurt dışında olan birçok eğitim kurumu ile çok rahat rekabet edebilecek noktada. Bizim fiziki alanlardan değil, daha çok eğitim kısmı ile çözmemiz gereken birçok sorunumuz var. Bunları çözdüğümüz takdirde, Türkiye eğitim alanında birçok açığı kapatacak” dedi.
“Sosyalleşmemiş bir nesil sınavlarda ve yaşamda başarılı olamaz”
Çocukların Mektebim Okulları’nda mecburi olan sınavlara hazırlandığı, ancak asıl amacın, çocuklara yaşamda başarılı olabilecekleri eğitimi verebilmek olduğunu dile getiren Kalko; “Bizlere, ‘Türkiye’de sınavlar var çocuklarımızı sınavlara hazırlıyor musunuz?’ diye soruyorlar. Sınavlar var. Şu anda olmalı da. Dershanelere çok kızdık. Ama ekonomide her şey ihtiyaçlardan doğar. Sınav neden yapılıyor? Bizim bütün üniversitelerimiz, liselerimiz aynı standartlarda değil. Bizim üniversitelerimizin hepsi Boğaziçi, ODTÜ standardında değilse o zaman bir yarış olacak. Yarış olacaksa bunun sübjektif kriterlerle değil, objektif kriterlerle sağlanması lazım. Bu da sınavlarla oluyor. Bunun için sınavlar var ve şu anda olmalı da. Bu sınavlara karşı Mektebim ne yapıyor? Gerek liselere giriş sınavı, gerek üniversite giriş sınavının son yılında tüm içerikler sınavlara göre hazırlanmış vaziyette. O yıl özel olarak çocuklarımızı sınavlara hazırlıyoruz. Ama biz, daha çok çocuklarımızı yarışa sokup koşturan bir okul değiliz. Sizler çocuklarınızı sınavda mı, yoksa yaşamda mı başarılı olmasını istersiniz? Elbette ‘yaşamda’ diyeceksiniz. Bir müzik aleti çalmayan, tiyatroya gitmeyen, resim bilmeyen, bir branş ile amatör de olsa uğraşmayan, sosyalleşmemiş bir neslin sadece sınavlara çalışarak yaşamda başarılı olma ihtimali yoktur. Sadece sınavlara çalışmış, arkadaşlarına, kendine, ailesine yeteri kadar zaman ayırmamış, kendine yatırım yapmamış çocuklarımızın gelecekte, yaşamda çok başarılı olamadıklarını istatistikler söylüyor. Demek ki, çocuklarımızın derslere çalışmalarını sağlayalım, ancak yaşamı kaçırmamalarına çok önem verelim. Bunun için okullarımızın tamamında gelişmiş ortamlarımız var. Çocuklarımızın yeteneklerini keşfettikleri alanları geliştirebilecekleri ortamlar sağlıyoruz. Bunun için orada ‘buz pateni, spor salonu, tenis kortu, üç boyutlu laboratuvarlarımız, büyük amfi tiyatrolarımız’ var. İşte bunların tamamı çocuklarımızın kendilerini geliştirmeleri için yapılan yatırımlar” dedi.
“Milli manevi değerlere önem veriyoruz”
Bizler eğitimcileriz, siyasetten uzağız. Ancak bir konuya girmeden edemeyeceğim. Ülkemiz 15 Temmuz’da bir darbe kalkışması yaşadı. Bunları yapanlar eğitimli insanlardı. İçlerinde eğitimsiz yoktur. ‘Orgeneral, Korgeneral, doktor, mühendis’ her alanda birileri vardı. Peki, nasıl bunu yaptılar? Vatan Millet ve Bayrak sevgisi olmadan sadece eğitim verirsek vatan haini oluyorlar. Dolayısıyla biz Mektebimde, milli ve manevi değerlere mümkün mertebe önem veriyoruz. Geçenlerde 5 bin öğrencimiz Çanakkale’deydi. Çocuklarımızın milli ve manevi duygularla doyurulmasında birçok çalışma içerisindeyiz” dedi.
“Amacımız Mektebim bayrağını her ilde dalgalandırmak”
Kısa vadeli hedeflerini açıklayan Kalko; “Mektebim şu anda 65 Kampüse sahip. Seneye 40 bine yakın öğrenicisi ile Türkiye’nin en büyük eğitim kurumlarından birisi. Şu anda 5 yıl içerisinde ülkemizin bütün şehirlerinde bir Mektebim bayrağı dalgalandırmak, kısa vadeli en büyük hedefimiz. Seneye güzel bir projemiz var. Bunu imza altına aldık. 2019 itibari ile Londra’da Mektebimin ilk kampüsünü açacağız. Bizde okuyan öğrencilerimiz. o kampüste okumaları halinde çift diploma alma hakkına sahip olacaklar ve oradaki üniversitelere direk geçiş yapma hakkına sahip olacaklar. 2020 yılında da İstanbul Büyükçekmece’de açacağımız Mektebim Üniversitesi ile de bu süreci taçlandırmayı hedefliyoruz” dedi.
“Adını Atatürk’ün ‘Millet Mekteplerinden’ alan Mektebim Çanakkale’de”
Son olarak Mektebim Okulu’nun Çanakkale’ye açılmasındaki memnuniyetini dile getiren Kalko, Çanakkale’de yaşayan ilkokul öğretmeni Sadakat Koca’nın elini öperek plaket verdi. Kalko; “Mektebim Kampusu Çanakkale’ye hayırlı ve uğurlu olsun. Çanakkale’yi çok seviyorum ve çok geleceğim. Çanakkale’ye başka yatırımlarımızda olacak. Adını Atatürk’ün kuruduğu Millet Mekteplerinden alan bir eğitim kurumunun bugüne kadar Çanakkale’de olamaması bizi üzüyordu. İnşallah uzun yıllar burada sizlerle beraber olacağız. Öğretmenlik çok kutsal bir meslek. Bunca yıl içerisinde yalnızca iz bırakan öğretmenleri hatırlıyoruz. Öğretmenlik çok kritik bir görev. Benim iz bırakan öğretmenim Sayın Sadakat Koca şu an Çanakkale’de. Bunca yıl sonra onun elini öpmek memnuniyet verici. Kendisine plaketini takdim etmek istiyorum” dedi.
(Eren Aşnaz)
