havadurum

Kadına Özel...

Handan Cengiz 650 yıllık kültürü yaşatıyor... Aşık Veysel`i saygıyla anıyoruz... Kaçırmamanız gereken etkinlikler...

1945
 
650 yıllık kültürü yaşatıyor
Bu hafta Kadına Özel köşemizin konuğu 2007 yılından beri Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel Türk El Sanatları Sanatçısı kimliğiyle Türkiye’de bu mesleği devam ettiren dört kişiden biri olarak tanınan Tahta Baskı ve Vitray sanatçısı Handan Cengiz...
 
20 senedir Tahta Baskı ve Vitray çalışmalarını yürüten ve 650 yıllık bir kültürü yaşatmak ve yeni nesillere öğretmek için çalışan sanatçı Handan Cengiz`in Saat Kulesi`nde uyguladığı cam üstü vitray çalışması ülke genelinde sosyal paylaşım sitelerinde büyük beğeni toplarken, Cengiz`in mahkumlara, engellilere ve ev hanımlarına da meslek edindirme çabaları dikkat çekiyor.
 
OLAY: Kendinizi tanıtır mısınız? Kaç yıldır tahta baskı ve vitray sanatı ile ilgileniyorsunuz?
Cengiz:1963 Rize doğumluyum. Babamın mesleği gereği bir çok ilde bulundum. 1988 yılında Tokat`ta Tahta Baskı ve Vitray sanatı ile tanıştım. Bu sanatı icra eden ustalardan 4 yıl boyunca eğitim aldım ve o gün bugündür devam ettiriyorum.
 
OLAY: Tahta baskı ve vitray sanatçısı olarak bugüne kadar toplam kaç sergi açtınız?
Cengiz: 22`si kişisel olmak üzere toplam 55 sergi açtım. Kültür ve Turizm Bakanlığının açtığı uluslararası bir çok fuar ve sempozyumlara katıldım ama inanın tam sayısını bilmiyorum.
 
OLAY: Tahta baskı tekniğini anlatır mısınız, ne tür aşamaları var? Bu sanat dalına ilgi duyanlar için Çanakkale`de ne tür kurslar var?
Cengiz: Dışarıdan çok basit sanılıyor ama işin aslı öyle değil. Çok meşakkatli, büyük özen ve sıkı çalışma isteyen bir sanat. Kalıp oymadan başlıyoruz, boya yapımı, siyah üstü renkli basma tekniği, uygun kumaşların seçimi taslağın hazırlanması, modelleme gibi çeşitli aşamalar içeriyor. Baskı ve baskı yapıldıktan sonra da bitmiyor, daha başka aşamaları var. Dönem dönem halk eğitim bünyesinde veya özelde kurslar veriyorum. Bu sanatın gelecek nesillere aktarılması için çok çabaladım, ama maalesef gerçek anlamda bu sanatı öğrenecek ve yapabilecek kişilere ulaşamadım. Serigrafinin artması sanatı olumsuz etkiliyor, hepsi aynı tip ürünler. Ama elle yapılan baskı öyle değil, serigrafi bu anlamda biraz ruhsuz geliyor bana.
 
 
OLAY: Çanakkale`de tahta baskı ve vitray sanatına ilgi nasıl, sergilere rağbet var mı?
Cengiz: Çanakkaleliler`in bu sanata ilgisi gerçekten çok fazla. Özellikle son açtığım Devlet Güzel sanatlar Galerisi`nde açtığım sergime özellikle açılış günü ilgi çok yoğundu. İnsanlar salona sığmadı ve o salonun beş sefer dolup, boşaldığını gördüm . Serginin açık kaldığı diğer günlerde, hatta son gün bile çok sayıda ziyaretçi olması beni çok memnun etti.
 
OLAY: Daha önce Devlet Güzel Sanatlar Galerisi`nde açmış olduğunuz serginizi ziyaret etmiştim ve orada bana 650 yıllık tarihe sahip olan ve günümüzde daha çok serigrafi tekniğinin kullanıldığı tahta baskı ile ilgili çalışmalarınızda kök boya ve ıhlamur ağacı kalıbı kullandığınızı söylemiştiniz. Bu malzemeleri temin etmek zor olmuyor mu?
Cengiz: Çok eski bir sanat. Kök boyayı kendim yapıyorum ve malzemeleri bulmakta gerçekten çok zorlanıyorum, çoğunu dışarıdan getirtiyorum. Kalıplarda kullandığım ıhlamur ağacını bulmak ise ayrı bir sorun, bulduğunuzda uygun hale getirmek ve oymak başlı başına bir iş. Kısacası malzemeleri temin etmekte çok zorlanıyorum.
 
 
OLAY: 80 yıllık çarşaflar, Osmanlı kaftanları ve Osmanlı dönemi yelekleri ile ilgili de çalışmalarınız vardı, bunlarla ilgili ne gibi işlemler yapıyorsunuz?
Cengiz: Sandıklarda gün yüzü görmemiş kumaşları buluyorum, üzerlerinde kendi tasarladığım, özellikle kumaşın yaşıyla orantılı tasarımlar ve baskılar yapıyorum. Sadece 80 değil 150 yıllık kumaşlara da baskılar yaptım.
 
 
OLAY: Saat Kulesi`nde yaptığınız çalışma hakkında bilgi verir misiniz? Ne kadar sürdü, nasıl bir teknik uyguladınız? Tepkiler nasıl?
Cengiz: Saat kulesi benim için çok özel bir çalışma oldu. Çanakkale gibi güzel şehrimizin simgesi haline gelmiş tarihi bir yapıda çalışmak çok anlamlı. Saat kulesinde cam üstü vitray çalışması uyguladım. Çanakkale seramiklerine ait bir desen .Yaklaşık 1 ay sürdü toplamda 8 cama vitray yaptım. Bu camlar daha sonra çift cam olarak yapıldı, yani havayla teması kesildi. Böylece hem güneş ışıkları hem hava hem de dış etkenlerden korunarak daha uzun ömürlü olması sağlandı. Aldığım tebrikler ve sosyal paylaşım siteleri üzerinden yapılan yorum ve beğeniler çok kısa sürede inanılmaz sayılara ulaştı haliyle mutluluğum katlandı.
 
OLAY: Sizin kapalı cezaevinde mahkumlara, zihinsel ve bedensel engellilere de ders verdiğinizi biliyoruz. Onlarla iletişiminiz nasıldı, sizi şaşırtan yetenekler olduğuna tanık oldunuz mu?
Cengiz: Bu kursları verirken mahkumların zamanlarını bu sanatı öğrenerek geçirmesini ve cezaları bittiğinde kendilerine bir meslek edinebilmeleri amacıyla çalıştım ve aralarında başarılı olanlar da vardı. Zihinsel ve bedensel engelliler için verdiğim kurslarda onlara baskıyı yaptırdıktan sonraki yaşadıkları hazzı ve görmek inanın hiç bir şeye benzemiyor. Gözlerinin içi gülüyor ve bir şey başarabilmenin mutluluğunu yaşıyorlar, bu beni çok etkiledi. Sadece mahkumlara ve zihinsel ve bedensel engellilere değil çalışmayan ev hanımlarına da ev ekonomilerine katkıda bulunmaları için kurslar verdim.
 
OLAY: Türkiye`yi uluslararası alanda da temsil eden birisi olarak bu sanatın geleceğiniz nasıl görüyorsunuz?
Cengiz: İlgi çok fazla, ben öğrenmek istiyorum bu sanatı yapmak istiyorum diyen de çok fazla. Ama sadece lafta kalıyor ve bu beni üzüyor. Otomasyonun hayatımıza tamamen girdiği günümüzde maalesef serigrafi çalışmalarının olması ve bu işi yapan sanatçıların sayısının azlığı beni düşündürüyor. 650 yıllık (daha eski olduğunu tespit ettim ama tam kanıtlanmış değil) bu sanatı gelecek nesillerin de yaşatmasını istiyorum. İnanın yurt dışından bu sanatı onlara öğretmem için bir çok üniversiteden ve kurumlardan teklifler alıyorum, ama maalesef Türkiye`de aynı ilgiyi görememek beni üzüyor.
 
OLAY: Çok yoğun bir tempo ile çalışıyorsunuz, hayatınızı nasıl programlıyorsunuz, kendinize ve ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?
Cengiz: Evet gerçekten çok yoğun çalışıyorum şu an Paris`teki bir sergi için çalışmalarım var. Sabah saat 8`e kadar çalıştığım da oluyor, ama evim ve ailem ilk planda. Bu yoğun çalışmada stres atmak için balık tutmaya gidiyorum inanılmaz dinlendirici.
 
OLAY: Bize zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Cengiz: Ben teşekkür ederim, işlerinizde başarılar dilerim.
 
 
Büyük halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu`nu ölümünün 40.yıldönümünde kendi dizeleriyle anıyoruz.
 
Dostlar Beni Hatırlasın
Ben giderim adım kalır,
Dostlar beni hatırlasın.
Düğün olur, bayram gelir,
Dostlar beni hatırlasın.
Can bedenden ayrılacak,
Tütmez baca, yanmaz ocak,
Selam olsun kucak kucak,
Dostlar beni hatırlasın.
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş, kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek,
Dostlar beni hatırlasın.
Gün ikindi akşam olur,
Gör ki başa neler gelir,
Veysel gider, adı kalır
Dostlar beni hatırlasın
 
Aşık Veysel
 
Yaklaşan Etkinlikler
Mustafa Ceceli konseri- Murat Korkmaz rap konseri
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi Etkinlikleri çerçevesinde Çanakkale Valiliği tarafından düzenlenen Mustafa Ceceli konseri 24 Mart Pazar saat 19:30 günü Cumhuriyet Meydanı`nda gerçekleştirilecektir.
 
Geleneksel El Emekleri Sergisi
Emekçi Kadın Platformu üyeleri her yıl olduğu gibi bu yıl da düzenlenecek olan bahar sergisi ile Çanakkale halkı ile buluşmaya hazırlanıyor.
 
Emekçi Kadın Platformu tarafından 25 Mart-27 Mart tarihleri arasında Prof. Türkan Saylan Sosyal Tesisleri`nde açılacak olan geleneksel el emekleri sergisinde bu yıl Kepez Belediyesi de emekçi kadınlara destek vermek için seramik standı açıyor.
 
Türk Süsleme Sanatları Sergisi
ÇOMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü öğrencileri tarafından düzenlenen “Türk Süsleme Sanatları Sergisi” M. Osman Korfmann Kütüphanesi Sergi Salonu`nda 25 Mart tarihinde açılacak.
 
Sergide Türk süsleme sanatlarından ebru, minyatür ve çini eserlerinden oluşan sergi ve bölüm öğrencilerinin atölye çalışmaları sergilenecek.
 
Sen Gara Değilsin- Yaşasın Kavuniçi
Çanakkale Belediyesi tarafından Dünya Tiyatrolar Günü kapsamında düzenlenen Mehmet Eşli`nin yöneteceği Çanakkale Belediyesi Tiyatro Topluluğu tarafından gerçekleştirilecek olan Aziz Nesin`den iki kısa oyunu Sen Gara Değilsin- Yaşasın Kavuniçi Erkan Yavuz Deneysel Sanat Atölyesi`nde 27 Mart Çarşamba günü saat 20:00`de izlenebilir.
 
Kaçırmayın....
Paylaş