havadurum

Kadına Özel

Kadınların kabusu kilo ve kısırlık... Haftanın lezzeti: Sembusak... Çanakkale’de okuyucuların yüzde 90’ı kadın... Kestaneci Abla madencilere öfkeli...

2186
Kadınların kabusu kilo ve kısırlık...
Adet düzensizliği, tüylenme, gebe kalamama, kilo alma gibi sorunlarla boğuşan ve bunu kötü bir şans gibi görüp yüzeysel, bilinçsiz, kulaktan dolma bilgilerle savaş veren kadınları uzman Dr. Memet Ali Kılçık uyardı.
 
 
Polikistik Over Sendromu’nun getirdiği sorunlar ve güncel tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren ve son yıllarda artan kısırlığı mercek altına alan Çanakkale Jinekale Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Op.Dr.Memet Ali Kılçık kadınları hareketsiz yaşam tarzından uzaklaşmaları ve kilo kontrolü yapmaları konusunda uyardı.
 
Kadınların en büyük kabusu kıllanma, kilo ve kısırlık. Bu şikayetlerle hekime giden pek çok kadına polikistik over hastalığı teşhisi konulduğunu duyuyoruz. Bu hastalık nedir?
Her kilolu ve yüzünde kıl artışı olan kadın polikistik over hastası değildir. Her polikistik over hastasında da kilo ve kıllanma artışı gözlenecek diye bir durum yoktur. Polikistik over teşhisi konduysa dereceleri de şeker hastalığında olduğu gibi kişiden kişiye farklı görülebilir. Ama genel olarak polikistik over sendromu olan hastalarda adet düzensizliği, kilo ve erkek tipi kıllanma görülür. Bunun yanında kilo artışı ve kıllanmanın altında metabolik bozukluk yatar. Bu hastalarda yumurtalık volümü artar. Hastalığı belirlemede kriter ve gösterge ultrasondur. Gerçi son yıllarda bu da kriter olma durumundan çıkmaya başlamıştır.
 
Polikistik Over Sendromu nedir? Belirtileri nelerdir?
Polikistik over hastalığı ya da daha geniş kapsamlı ifade edilirse polikistik over sendromu görülen hastalarda obeziteye ve kilo artışına meyil, erkek tipi kıllanmada artış ve androjen dediğimiz erkeklik hormonu yönüne kayma olduğundan seste değişiklik ve adet düzensizliği görülür. Yumurtalık tembelliği diye de ifade edebiliriz, her ay düzenli yumurtlama olmamaktadır.
 
Hastayı bekleyen riskler nelerdir?
Adet düzensizliğine neden olan asıl olay yumurtlama bozukluğu olduğundan kısırlık denilen durum yaşanır. Ama bir yandan da kısırlık içinde tedaviye en çok cevap veren de yine bu tür hastalardır. Kilo başlı başına fonksiyonları bozduğundan kalp ve damar hastaları başta olmak üzere çeşitli hastalıklara da davetiye çıkarttığından biz bu hastalarımızın öncelikle ideal kilolarına kavuşmaları konusunda uyarırız. Kiloyu ideal noktaya getirirsek, birçok fonksiyon normale döner. Bunun dışında bu hastalarda yağ dokuda dönüşüm yaşandığından östrojen salgısı fazla olur. Hatta polikistik over sendromu hastalarında östrojen seviyesi yüksek olduğundan yüzlerine bakıldığında ciltleri dolgun ve gergin görülür. Progesteron östrojeni nötrolize eder. Bu denge eksik kaldığı için ve sürekli öströjen salgılandığı için, öströjen de kansorejen etki gösterdiği için bu hastalar hekim tarafından daha iyi takip edilmek durumundadır. Asıl risk bu hastalarda insülin direncinin görülmesidir. Öströjen hakimiyeti sonucunda rahim zarı kanseri, ya da meme kanserine yatkınlık olabilir.
 
Bu hastalık neden olur? Tedavisi nasıldır?
 Yapı ile ilgilidir. Genlerimiz şifrelenirken bu bölüm de öyle şifreleniyor. Tamamen değiştirmek zor olsa da, konservatif çözümler bulunmaktadır. Bu hastalara dengeleyici, zayıflatıcı ilaçlar veriyoruz. Bu ilaçlar hastanın yeme isteğini de baskılıyor. Kıllanma artışı ile ilgili sibroteron asetat ve metformin içeren ilaçlar verilir. Hastalığın tedavisinde yaşam tarzı da, psikoloji de çok önemlidir. Mutluluk, gün ışığı bile etkendir. Bu tür hastalar spor yapmalı ve hareketsiz yaşam tarzından uzak durarak, karbonhidrattan uzak beslenmeli.
 
 
Bu tür hastalar, ya da bu tür hastalığı olduğunu bilmeden kilo ve kıllanma ile ağda, epilasyon ve cımbız gibi yöntemlerle çözüm arayan hastalara tavsiyeniz nedir?
Tüylenmede artış andorjik etkilerin fazla olduğunu gösterir. Kökeninde polikistik over de olabilir, başka bir metabolik rahatsızlık da. Hormon dengesi bozulduğunda görünümden, davranışlara kadar etki eder. Kişilik sapmaları bile görülebilir. Bu tür şikayetleri olan kadınlar ağda, epilasyon gibi yöntemlerle mücadele etseler de, bu sadece yüzeydeki kıllara çözüm olur. Hedef hormonları dengeye getirerek, kıl köklerine çözüm bulmaktır. O yüzden adet düzensizliği, kıllanma ve kilo artışı varsa bir jinekologa görünmeleri gerekir. Bu tür rahatsızlığı olmayan kadınların bile smir testi için yılda bir kez düzenli hekime görünmeleri doğrudur.
 
Son yıllarda artan kısırlığın nedenleri nelerdir?
 Kadınlar geç evleniyor ve kariyer düşünceleri olduğu için geç çocuk yapıyor. 25-30 yaş bir kadın için çocuk doğurma açısından en ideal yaştır. Erkek için geç yaşta çocuk sahibi olmak sorun değildir. Ama kadın için 30-35 yaşından sonra çocuk sahibi olmak beraberinde başta down sendromu olmak üzere bir takım riskleri beraberinde getirir. Kısırlık oranında artış vardır. Bunun nedeni yiyecek ve içeceklerin hormonlu olması, meyvelere atılan tarım ilaçlarının kalıntılarının iyi temizlemeden tüketilmesi, ekonomik ve sosyal nedenlerdir. Yaşam koşulları günümüzde ağır. Herkes çalışmak zorunda. İnsanların kendilerine ayıracak zamanları yok. Bazı insanlar gece bile vardiyalı çalışma düzeninde hizmet veriyor. Çocuk yapmaya ve o çocuğa bakmaya ayıracak zaman yok. Bugün 4 çocuk bu yaşam koşullarında gerçekçi değil. Kadın bir çocuğuna dahi kaliteli zaman ayıramamaktadır. Çocuğun yapılmasını teşvik edilmesi de gerçekçi değildir. Teşvikle değil, isteyerek çocuk yapılır. Yapmak için yapılan çocuğa sevgi vermek ve zaman ayırmak konusunda sorun yaşanacaksa bu doğru değildir.
 
 
Haftanı lezzeti: SEMBUSAK
Mardin’in ünlü lezzeti Çanakkale’de yaşatılıyor...
 
Mardin yöresine özgü kapalı bir lahmacun türü olan ve Mardin pizzası diye bilinen Sembusak hakkında bilgi veren Ercan Simit Evi yetkilisi Şenay Karaaslan: “Sembusak Çanakkale’de çok beğeniliyor. İç olarak soğan, ince kıyılmış et ve çeşitli baharatlar konularak yufkanın yarım ay kapatılması şeklinde yapılan yiyecek saçta pişiriliyor. İsteğe bağlı olarak içine fesleğen, nane ve maydanoz da katılabiliyor. Bizde hem kıymalısı, hem de et yemeyenler için sebzelisi var” dedi.
 
 
Çanakkale’de okuyucuların yüzde 90’ı kadın
Gökay Kitapevi yetkilileri Çanakkale’de okuyucu kitlesi içinde kadınların erkeklere ciddi fark attığını belirterek okuyucularının yüzde 90’ının kadın olduğunu belirtti.
 
 
2013 yılında Çanakkale’de kadınların en çok okuduğu kitaplar arasında E.L James’in “Grinin Elli Tonu” ve Ece Temelkuran’ın “Düğünlere Üfleyen Kadınlar” olduğu belirtildi.
 
Gökay Kitap tarafından yapılan açıklamada kadınlar tarafından 2013 yılının en çok okunan kitapları arasında erotizm içerikli “Grinin Elli Tonu”nun başı çektiği ifade edildi.
 
Son bir haftada muhalif yazar Ece Temelkural’ın modern Türk edebiyatının örneklerinden olan kitabı “Düğünlere Üfleyen Kadınlar” adlı kitabının satışında da patlama olduğunu belirten kitabevi yetkilileri kadınların erkeklerden daha ilgili, takipçi ve iyi okuyucu olduğunu söyledi.
 
 
Kestaneci Abla madencilere öfkeli
Kestane satıcıları Kazdağı kestanesinde kanser tehlikesi baş gösterince yıllardır Bayramiç’ten getirdikleri ve sattıkları kestaneleri Aydın’dan getirmeye başladı.
 
Eşinin ölmesinden sonra, onun mesleğini sürdüren ve 22 senedir kestanecilik yapan ve Çanakkaleli Kestaneci Abla olarak tanınan kadın esnaf Bayramiç’ten Kazdağları’nın yamaçlarından toplanan ve satılan kestanelerde altın tekelleri tarafından başlatılan altın arama faaliyetlerinden kanser hastalığı yayıldığını ve ağaçların kuruduğunu belirterek: “Kestane o yüzden pahalandı, bizler 20 yıldır Bayramiç’ten aldığımız kestaneyi, artık Aydın’dan getirtiyoruz. Doğayı bitirdiler. Ağaçlar toplu halde kuruyor.Çanakkaleli olarak çok üzgünüz. Bayramiç’in adı artık sadece arabada kaldı” diye konuştu.
Paylaş