İşte Yeni İmparator: Sergen Yalçın

1053
Olumsuz hava koşullarında daha çok isteyen ve diri kalıp, özveriyle mücadele eden Sergen Yalçın`ın Karakartalları haklı bir galibyete imza attı. Bu Beşiktaş; Trabzon`u (D), M. Başakşehir`i (D), Fenerbahçe (D)`yi yenmişti, Şimdi ise portföyüne bir diğer ezeli rakibi Galatasaray`ı ekledi. Oyuna kontrollü başladılar. Fazla pozisyon üretmeseler de hakimiyet Beşiktaş`ta idi. Diagne`nin doğru olarak gördüğü kırmızı kart, Galatasaray`ın iyice çökmesine neden oldu. Oyunun kontrolü tamamen Beşiktaş lehine döndü. Derbi`nin arkasından görüşlerini açıklayan taktik ustası Sergen Yalçın, mütevazi davranarak, "Başarısızlık benim, başarı hepimizin, özellikle futbolcularımın" diyerek, ekip anlayışını öne çıkarıp, aynı zamanda moral-motivasyon ustası olduğunu kanıtladı. 
(Cahit Göveren)


_____________________________________________
 
Ne dediler?
Erman Toroğlu (Sabah);
G.Saray`ın iki stoperi iyi şeyler yapıyor gözüküyor ama dün ikisi de öyle birer hata yaptılar ki biri gol oldu, diğerini inanılmaz şekilde Beşiktaşlı oyuncu kaçırdı. Diagne atılır mıydı? Kesinlikte evet. Kafaya oynama mesafesine tabanı sokarsan olacağı bu. G.Saray bundan sonra toparlar mı? Bu görüntüyle zor. Terim`in bu davranış biçimleriyle bu iş zor. Terim de yeni yönetimi bekliyor. Şimdiden ona yatırım yapıyor. Ama yönetime kim gelirse gelsin, Terim Teknik Direktör olsun veya olmasın, `Demokles`in Kılıcı` gibi yönetimin üzerinde duracaktır; G.Saray teknik adamlığından elini ayağını çekmediği müddetçe...
 
Sergen hep söylerdi, "Benim mümkün olduğu kadar kısa sürede büyük takım çalıştırmam lazım. Çünkü, Anadolu`da ne yapsanız yapın, bir yere gelip tıkanıyorsunuz. Ama, büyük takımlarda öyle değil" derdi. Onu yakaladı ve şu ana kadar da az hatayla geldi. Sergen`in gözü daha da yukarılarda biliyorum. Çalışana Allah yardım eder, dedikodu yapana değil. Hakem kırmızı kartta doğruydu. Bazı ikili mücadelelerde iki takıma da eşit davrandı. İki yardımcısı onu iki yerde yanlış yönlendirdi.
Uğur Meleke (Spor Arena):
Bu müsabakayı tabii ki iki ayrı perde olarak ele almak lazım. Kırmızı karta kadarki 60 dakika, yani birinci perde, karşılıklı bir kontrol oyunuydu. Sahada hemen her saniye temaslı bir futbol oynandı. Kimsenin kimseye alan bırakmadığı bir çarpışma futbolu vardı Dolmabahçe`de.
 
Terim`in başlangıç 11`indeki iki tercih kritikti. Birinci tercihi Luyindama belki talihsiz bir gün geçirdi, ama Aboubakar gibi sadece bitiren değil oyun kuran bir adamı caydırmak için yapılmıştı bu seçim. İlk 11`deki ikinci kritik seçim de Etebo`ydu. Etebo girdiği için Galatasaray diziliş değiştirmedi, yine 4-1-4-1 oynadılar ve Nijeryalı`nıın rolü de sol içteydi. Etebo`nun sol iç oynaması da bir önlem tercihiydi aslında. 
(Haber Merkezi)
Paylaş