havadurum

İnsan Haklarıyla Mücadelede 75’inci yıl; “İnsanca yaşamak adına hukuka ihtiyacımız var!”

75 yıl önce, 10 Aralık 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Bildirisi kabul edildi. Başkalarının özgürlüğünü kısıtlamadan kendi özgürlüğümüzü savunmak için ihtiyacımız olan hukuk, aynı anda kendi haklarımızı savunmak için de bizimle beraber. Yaşamak için ihtiyaçlarımızdan biri olan, özgürlüğümüzün temelini oluşturan ‘İnsan Hakları’ yüzyıllar geçse de ihtiyacımız olmaya devam edecek.

1399

İnsan Hakları, yıllar geçse de savunuculuğunun devam etmesi gereken konulardan bir tanesi. Özgürce yaşamak, kendi haklarımızın farkında olmak adına her yıl anılan Dünya İnsan Hakları Günü’nün 75’inci yıldönümünde haklarımız için mücadele eden avukatlar, ‘Dünya İnsan Hakları’ gününe özel açıklamalarda bulundu.

“İnsan hakkının önemi ciddi derecede arttı”

Günümüzde, temel haklara sahip olmanın yanında aynı zamanda yaşam mücadelesi veren vatandaş sayısı da düşüş göstermedi. Avukat Sema Begüm Topçu, insan haklarının kıymetinin ayrıca bilinmesi gerektiğini dile getirerek “Günümüzde insan haklarının kıymetinin ayrıca bilinmesi gereken bir dönemdeyiz. Çünkü ihtimalli davranışlarla, gerek hayat şartları standartlarıyla insan hakkının önemi ciddi derecede arttı. İnsan hakkını bırakıp, hayatta kalmanın peşine düştüğümüz bir zamana geldik. Maalesef daha insani şartların, daha az ihlalin yapıldığı bir hayatta yaşayabilmeyi ve bunun yargıyla sağlanabildiği bir dönemde olabilmek güzel olurdu. Bunun için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Hürriyetlere erişimdeki engellerin engellendiği bir Türkiye…”

İnsan Hakları için mücadele ederken, aynı zamanda yoksulluk sorunu gibi sorunlar karşımıza çıkmaya devam ediyor. İnsanlar temel hakları için mücadele ederken aynı zamanda temel hak ve hürriyetlerine erişmekte 75 yıl sonra bile zorluk çekebiliyor. İnsan haklarına daha saygılı bir tutum sergilenmesi gerektiğini ve hürriyete erişimin engellenmesinin engellendiği bir Dünya görüşü olması gerektiğini dile getiren Avukat Hasan Ozan Dilli “Her yıl olduğu gibi bugün de yargının insan haklarına daha saygılı bir tutum takındığı, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uygulandığı, başta yoksulluk olmak üzere insan haklarına, hürriyetlere erişimdeki engellerin engellendiği bir Türkiye ve Dünya diliyoruz” sözlerine yer verdi.

“İnsanca yaşamak için insan haklarına sahip çıkmamız gerekir”

Milyarlarca insan bir arada yaşarken, toplumsal kurallar bir arada yaşamak adına temel araçlardan bir tanesi. İnsanların, insana yakışır bir şekilde yaşaması için hukuk kurallarına ihtiyaç duyduğunu ifade eden Avukat Sibel Erol “İnsanların bir arada yaşayabilmesi için toplumsal kurallara ihtiyaç vardır. Bu toplumsal kuralların başında da hukuk kuralları gelmektedir. Hukuk kuralları sadece toplumların yatıştırıcı unsurları değil, insanların da insana yakışır şekilde yaşamaları için vardır. Günümüzde insan hakları savunuculuğu yapmak için sadece bu sebep bile yeterli. İnsanın insanca yaşamasını sağlamak için, insan haklarına sahip çıkmamız, hukukun üstünlüğünü kabul etmemiz gerekir. Biz de bunlar için mücadele ediyoruz” dedi.

(Esra Güller)

Paylaş