havadurum

"İdam fermanını imzalayanlar, şimdi çıkmış timsah gözyaşı döküyorlar"

618
Türkiye Kamu Sen`e bağlı sendikaların üyeleri dün yine alanlardaydı. Türkiye Kamu Sen üyeleri, memur maaşlarının eridiğini, yeni zamların maaşlara yansımadan yok olduğunu ifade ederek, hükümeti eleştirdi. Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Resul Demirbaş, dün yaptığı açıklamada, "Son dönemde yaşanan ekonomik gelişmeler, memur ve emeklilerimizi ekonomik sıkıntıya sokmuştur. Geçen sene bu günlerde 1 dolar 7,90 TL idi bugün 14,3 lira; artış %81. Geçen sene bugünlerde çeyrek altın 724 lira idi bugün 1320 lira; artış %82. Geçen sene bugünlerde 4 kişilik ailenin aylık zorunlu harcaması 7.770 lira idi bugün 9642 lira; artış %24. Bir sene içinde ortalama memur maaşı 567 dolardan 365 dolara geriledi. Erime %35,6. Geçen sene memur maaşıyla 6,2 çeyrek altın alınabilirken bugün ancak 3,9 çeyrek altın alınabiliyor. Erime %37. Enflasyon resmi rakamlara göre bile %21,31 ama memur maaşına yapılan zam enflasyon farkı da dahil %16,4. Erime %4,91. Neresinden tutsak elimizde kalıyor; neresinden baksak maaşlar kuşa dönmüş durumda. Son 10 yıldır memur maaşları enflasyonun bile altında kalıyor ve sürekli eriyor. Bu durum küresel salgınla birlikte sürdürülemez bir hal aldı. Memurlarımız ve emeklilerimiz, yoksulluk sınırının altında, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumdadır. Toplu sözleşme görüşmeleri de malum konfederasyon yüzünden yaralara çare üretmekten uzak kalmaktadır. Daha 3 ay önce, önümüzdeki yıl için %5+7 gibi komik bir rakama davul zurnayla imza atanlar, bugün yüzleri bile kızarmadan toplu sözleşmenin yenilenmesinden söz ediyor. Biz, o zaman da söyledik. `Bu artış ekonomik gerçeklerle bağdaşmıyor. Seyyanen zam içermeyen, refah payı getirmeyen bir zam, en iyi ihtimalle sıfır zamdır. Gelin bu metne imza atmayın` diye çağrıda bulunduk. O zaman, memurun idam fermanını imzalayanlar, şimdi çıkmış timsah gözyaşı döküyorlar. Bakın yalnızca 1 yıl içinde memurun zorunlu giderlere karşı alım gücü aylık tam 1.087 lira eridi. Bu erime memurun alacak hanesinde dururken, %35-40`lara dayanan gerçek enflasyon karşısında memur ve emekli, %5+7 zam ile 2022 yılını tamamlayamaz. Aylık enflasyon rakamları resmi olarak bile %3-4`lere dayanmışken, verilecek %5 artış bir aylık enflasyonu bile karşılamıyor. Zaten ocak ayında alınacak %5 zam, mart ayı itibarı ile vergi dilimindeki artışa gidecek. Yani bu şartlar altında 2022`de memura gerçek anlamda hiç zam yapılmayacak, maaşlar mum gibi erimeye devam edecektir. Hal böyle olunca memur ve emeklilerimizin alım gücü yıldan yıla azalmakta, aile bütçesindeki açık her gün biraz daha büyümektedir. 
Bordrolarını yaktılar... 
"Doları, Avroyu, altını artık takip edemiyoruz" diyen Demirbaş, "Raflardaki ürün fiyatları sürekli artıyor. Durum böyleyken memurlarımız göstermelik zamlardan bıkmış durumdadır. Maaş artışı, alım gücünü yükseltmiyorsa, buna zam denemez. Verdiğiniz zam, enflasyonun altındaysa buna zam denemez. Biz alım gücünü yükseltecek, ekonomideki büyümeden çalışana pay verecek gerçek bir zam istiyoruz. Herkes vergide adaletin sağlanmasını bekliyor. Memurlarımız 3600 ek gösterge bekliyor. Emekli yüzünün gülmesini bekliyor. Yardımcı hizmetliler genel idari hizmetler sınıfına geçmeyi bekliyor. Yoksulluk sınırının üzerinde bir maaş talep ediyor. Sözleşmeliler kadro bekliyor ama enflasyon beklemiyor. Meseleleri halının altına süpürünce sorunlar çözülmüş olmuyor. Suya yazılan vaatlerle karın doymuyor. Cep delik, cepken delik, boş tencere kaynamıyor. Toplu sözleşmenin nasıl bir facia olduğunu şimdi herkes yaşayarak anladı. Biz o gün toplu sözleşmeyi kabul etmedik; bu günlerin geleceği gün gibi aşikardı. Daha 3 ay sonrasını bile görmekten aciz olanlar yetkili olunca, bu hezimet de kaçınılmaz oluyor. Bugüne kadar kamu görevlilerinin yaşadığı sorunların temelinde maaş artışlarının hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi gelmektedir. Hayallere göre zam verip gerçekleri görmezden gelmenin bedelini kamu görevlilerimiz ödememelidir. Hükümet, ivedilikle memur ve emekli maaş zamlarını gözden geçirmek zorundadır. Enflasyon, büyüme, refah payı, harcamalar ve geçmiş dönemde yaşanan kayıpların telafisi gibi etkenler mutlaka değerlendirilmelidir. %5+7`nin artık hedef enflasyonla da alakası kalmamıştır. Bu nedenle 2022 için bütün maaş artışlarının gözden geçirilmesi gerekmektedir" dedi.
(Seçkin Sağlam)
Paylaş