İÇİMDEN BİR DAĞ SÖKÜYORLAR LAMİA
İçimden bir dağ söküyorlar Lamia
Efkarım, öfkem ve isyanım buna
Hayatın kendisini, yaşama tadımı
Baharın yeşilini, hazanın sarısını
Kışın zirvelerindeki kar beyazını
İçimden bir dağ söküyorlar Lamia
İda`nın binlerce yıllık efsanelerinin
Mekanlarını kazıyorlar zalimce
Troya destanının kalan son izlerini
Mustafa Kemal`in armağanı düşlerimizi
Köstekli bir saatin koruduğu yüreği
İçimden bir dağ söküyorlar Lamia
Bin pınarlı Kazdağları`nda ceylanlara yer yok
Çiçekler açmadan kuruyor artık baharlar yetim
Börtü böceğin nesli kuruyor makine cehenneminde
Göçer obalarımda çadırlar yıkılıyor
Şühedanın kemikleri sızlıyor karşımda
İçimden bir dağ sökülüyor Lamia
Atatürk`ün cumhuriyet kahvesi yudumladığı
Balaban çeşmesinin yanında,Kirazlı`da
Savaşmadan,kan dökmeden ama parayla
Kan doğruyorlar bu cennet vatan toprağına
Bir vatan nöbeti,vicdan borcumu ödemekteyim
İçimden bir dağ sökülüyor Lamia
İçimdeki Sarıgeçili ruhu ölüyor, duymuyor musun
Tahtacı Türkmenlerin aziz yaylası ölüyor
Asırlardır süren göçümüz bitiyor
İçimden bir dağ sökülüyor Lamia
Sevdaları tutsak bir vatan utancını taşıyamam
Ne senin ne de Sarı Kız`ın yüzüne bakamam
Bekleme, gelemem su ve vicdan nöbetindeyim
Çam gölgesinin altına kurduğum son yörük çadırında
Selam gönderdiğim dostlarımı beklemekteyim
Sana yüzük takamadım kusuruma bakma
Ölüler altın takmaz Lamia
Havam,suyum,toprağım,rüzgarım ve
İçimde dağ özgürlüğü olmadan yaşayamam
Beni anla Lamia