18 Mart törenleri öncesi `önleyici gözaltı` talimatıyla gözaltında tutulan 40`a yakın kişinin serbest bırakılması için Mümtaz Pirinççiler Meydanı`nda eylem gerçekleşti. ÇOMÜ öğrencileri gözaltındaki arkadaşlarının serbest bırakılması için alanda basın açıklaması gerçekleştirerek; "Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi. Açıklama öncesinde ve sırasında "Baskılar bizi yıldıramaz", "Yaşasın devrimci dayanışma" sloganları atıldı. Alanda yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı; "Bizler, bu ülkede demokrasiyi sarsılmaz bir biçimde savunmuş, gelmiş geçmiş her darbeye karşı olmuş, bu darbelerin de en fazla mağduru haline getirilmiş emek, meslek örgütleri, demokrasi güçleri, siyasi partileri, demokratik kitle örgütleriyiz. 7 Haziran seçimlerinden beri yine darbe üstüne darbelerle yüz yüzeyiz. 15 Temmuz darbe girişimini lütfe çeviren AKP, OHAL-KHK uygulamaları ile temel hak ve özgürlükleri rafa kaldırdı, ülke neredeyse yarı açık cezaevine dönüştürüldü, üniversiteler saldırıya uğradı, yüz binin üstünde kamu emekçisi işinden atıldı, binlerce dava açıldı, aydınlar, gazeteciler tutuklandı. Yandaş/havuz medyası dışında neredeyse bütün medya susturuldu. Kamuya ait olan ne varsa el konuldu varlık fonuna devredildi. Öğrencilerin eğitim hakkı ve geleceğimiz gasp edildi. Tüm bu yönelimlerin ana nedeninin referanduma götürülecek anayasa değişikliğinin hayata geçirilmesi olduğu bugün tartışma götürmez biçimde netleşmiştir. Adım adım bugünlerin alt yapısı örülmüştür. Şimdi bu anayasa paketi ve referandum dayatmasıyla karşı karşıyayız ama bizler diyoruz ki, Anayasalar toplumun değişmez taleplerine, ülkenin birikmiş ve yakıcı sorunlarına cevap ürettikleri mümkün olan en geniş rıza ve mutabakata dayandırdıkları ölçüde ‘Toplumsal sözleşme’ karakteri taşıyabilirler. Bugün karşı karşıya kaldığımız durum ise tam bir toplumsal ayrıştırma halidir. Mevcut değişiklik paketi toplumun hiçbir kesiminin taleplerini içermeyen, tam tersine bir tek adam sultası yaratma ve cumhuriyet tarihinde ilk kez usul ve esas yönünden bir Anayasasızlaşma, bir diktatörlük dayatmasıdır. Bu dayatmaya razı olmayalım, hep birlikte ülkemizin geleceği için ‘Hayır’ diyelim. Herkes kazansın" denildi.