Hacımusalar, "6 milyon emekçi seçim öncesi verilen sözlerin hayata geçirilmesini bekliyor"

KESK Çanakkale Şubeler Platformu, İskele Meydanı'nda basın açıklamasında bulunarak, "6 milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisi de bu bir an önce bu vaatlerin hayata geçirilmesini bekliyor. KESK olarak iktidarın seçim öncesi verdiği sözlerin, vaatlerin takipçisi olacağız" dedi.

904

KESK Çanakkale Şubeler Platformu üyeleri, İskele Meydanı`nda bir araya gelerek Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine ilişkin açıklamada bulundu. KESK adına konuşan Eğitim-Sen Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, "Seçim sürecinde farklı gündemlerle perdelenmek istense de geçim derdimiz sürüyor. Zamlar, hayat pahalılığı, eriyen ücretlerimiz, maaşlarımız temel gündemimiz olmaya devam ediyor" dedi.

"6 milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisi bu vaatlerin hayata geçirilmesini bekliyor"
Hacımusalar, "Bilindiği üzere seçim yarışını kazanan mevcut iktidar seçim öncesinde bize çeşitli vaatlerde bulundu, sözler verdi. `En düşük memur maaşını 22 bin TL`ye çıkaracağız. Seçimden hemen sonra en düşük emekli maaşı olan 7 bin 500 lira üzerindeki emekli maaşlarıyla ilgili bir düzenleme yapacağız. 3600 ek gösterge düzenlemesini birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde genişleteceğiz. Kamuya işe alımlarda mülakatı kaldıracağız, sınavlardaki başarı sıralamasını esas alacağız. Özellikle büyükşehirlerde memurlara il ve ilçe bazında kira katkısı vereceğiz` dediler.

Başta maaş artışı vaadi olmak üzere bu vaatler yıllardır yoksulluk ve sefalet ücretine mahkûm edilen, hakları budanan milyonlarda çalışma ve yaşam koşullarının düzenlenmesi noktasında bir beklenti yaratmıştır. 6 milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisi de bu bir an önce bu vaatlerin hayata geçirilmesini bekliyor" diye belirtti.

"Yapılan yüzde 30`luk artış çoktan eridi"
Zamların enflasyon karşısında eridiğini dile getiren Başkan Hacımusalar, "Çünkü yıllar önce aldığımız ikramiyeler kaldırıldı, sosyal haklarımız tek tek budandı. Maaşlarımız her seferinde TÜİK enflasyonuna göre artırıldı. Çarşıda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon 2 ise TÜİK bunu 1, hatta yarım puan gösterdi. Yandaş konfederasyon yöneticileri tarihi başarı diye yutturmaya çalıştıkları toplu sözleşmelerde hiçbir zaman tutmayan hedef enflasyon rakamlarına imza atmaya devam etti. Yılın başında maaşlarımıza enflasyon farkı, toplu sözleşme zammı ve refah payı toplamı olarak yapılan yüzde 30`luk artış çoktan eridi. Bugün en düşük maaşı alan kamu emekçileri açlık sınırında bir maaşla, ortalama maaş alanlar açlık sınırının sadece 2 bin TL üzerinde bir maaşla, emekli kamu emekçileri ise açlık sınırının ortalama bin 500 TL altında bir rakamla ayın sonunu getirmeye çalışıyor" dedi.

"İktidarın seçim öncesi verdiği sözlerin, vaatlerin takipçisi olacağız"
Eğitim-Sen Başkanı Hacımusalar kalıcı çözümler istediklerini ifade ederek, "Maaşlarımız TÜİK rakamları ile sınırlanıyor. En düşük memur maaşı olarak vaat edilen 22 bin TL ile alınan dolar bir hafta içinde 200 dolar azalmıştır. Kısacası Türkiye`nin bir asgari ücretliler ülkesine dönüştürüldüğü, her iki kişiden birine açlık sınırının 2 bin 500 TL altında kalan bir asgari ücretin reva görüldüğü koşullar değiştirilemeden maaşlarımızın sadece seçim dönemlerinde artırılması çözüm değildir. Kalıcı çözüm en düşük kamu emekçisi maaşını hemen eş ve çocuk yardımı kalemlerinde kira yardımı, yakacak yardımı gibi sosyal yardımlarda yapılacak artışlarla 35 bin TL`ye ulaşan yoksulluk sınırının üzerine çıkarmaktan, zam görüşmeleri yeni başlayan asgari ücreti de açlık sınırının altından insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarmaktan geçmektedir. Tüm bunlara rağmen KESK olarak iktidarın seçim öncesi verdiği sözlerin, vaatlerin takipçisi olacağız" sözlerine yer verdi.

"Mağduriyetlerin bir kısmı seçim vaadine dönüştürüldü"
EYT düzenlemesine ilişkin ise Hacımusalar, " Vatandaşı sigorta girişi bir gün geç diye emekli olmak için 17 yıl daha çalışmak zorunda bırakan, 7 bin 500 TL`nin 1 kuruş üzerinde aylık alan emeklilerin maaşlarını artırmayan torba yasalar gibi yaşanan mağduriyetleri çözmekten uzak düzenlemeler yapıldı. Üstelik bu mağduriyetlerin bir kısmı seçim vaadine dönüştürüldü. Seçimden önce `bedava doğalgaz` müjdesi verildi. Ama daha 10 gün önce bu müjdenin enflasyonu düşük göstermek için TÜİK`in sepet oyununa meze edilmesi, faturanın ücretlilere kesilmesi gibi bir hileye tanık olduk" diye belirtti.
(Damla Yeltekin)

Paylaş