31 Mart yerel seçimlerine dört gün kala adaylar seçim çalışmalarına hız kazandırarak devam ediyor. Özellikle Çanakkale Merkez’de adaylar, kahvehaneleri, esnafı ziyaret ederek sürdürdükleri çalışmalarında, vatandaşa seçim sonrası yapacakları çalışmalardan bahsediyorlar. Son olarak Beldemiz’de Beldemiz Kahvehanesi’ni, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Genel Sekreter ve Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, CHP YDK Üyesi Serdar Soydan, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, CHP Belediye ve İl Genel Meclis Üyesi adaylarıyla birlikte ziyaret eden Gökhan, seçime yönelik değerlendirmede bulundu. Seçim süreci boyunca televizyon kanallarının adaylara adil yaklaşmadığını söyleyen Gökhan; “Televizyonda her kanalda Cumhur İttifakı’nın adayları konuşuyor. ‘Yandaş medyadır’ dedik onu da kabul ettik. TRT de aynısını yapıyor. TRT böyle bir şey yapabilir mi? Yapamaz. TRT’nin kaynağını hepimiz ödüyoruz. Siyasi partilerin görüşlerini eşit olmasa bile adil bir biçimde vermesi gerekiyor” dedi. Vatandaşın alım gücünün düştüğünü ve kilo ile değil de ürünleri tek tek aldıklarını söyleyen Gökhan; “Geçen hafta Cuma pazarında 2 tek domates alıp tarttıranı gördüm. Bunu da gördüm. Aileler çocuklarına harçlık veremiyor. Çocuklar intihar ediyor. Boşanmalar artıyor. Toplum düzeni bozuluyor. Bir ailenin düzeni bozulduğunda toplumun da düzeni bozulur. Toplumun moral, motivasyonu düşer” ifadelerini kullandı. Başkan Gökhan, sosyal medya hesapları üzerinden sandık çağrısı yaptı. Gökhan, paylaşımlarında; “Hangi partiden olursak olalım, geleceğimiz için oyumuzu kullanalım… 31 Mart Pazar günü gerçekleşecek seçimlerde sandıkta, demokraside buluşmak dileğiyle” ifadelerini kullandı.
“Neyi soracaksınız? İstediğini sor, elinden tutan mı var?”
Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan adayı Ülgür Gökhan; “Her sene mahallenize gelip sizlerle dertleşiriz. İyi parti ile bir ittifakımız var. Bize zillet ittifakı diyenleri şiddetle kınıyorum. Çanakkale için özellikle söylüyorum bu bir barış ittifakıdır, kardeşlik ittifakıdır. Birlik ve beraberliği ifade eder. Bunun tersini söyleyenler, kendi işlerine baksınlar ve durumlarını gözden geçirsinler. Çok enteresan işler oluyor. Televizyonda her kanalda Cumhur İttifakı’nın adayları konuşuyor. ‘Yandaş medyadır’ dedik onu da kabul ettik. TRT de aynısını yapıyor. TRT böyle bir şey yapabilir mi? Yapamaz. TRT’nin kaynağını hepimiz ödüyoruz. Siyasi partilerin görüşlerini eşit olmasa bile adil bir biçimde vermesi gerekiyor. Burada adaletsizliği görüyorsunuz. Hadi adaletsizliği yaptın. Peki, neden bizi yerden yere vurmaya çalışıyorsun kötü bir şekilde? Tehdit ediliyoruz. Başkanlarımız tehdit ediliyor. Hepimiz tehdit ediliyoruz. ‘Seçimden sonra görürsünüz, soracağız’. Neyi soracaksınız? 1 hafta var. İstediğini sor, elinden tutan mı var? Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu orada. Artık sormaktan da geçtiler. Yalvarmaya başladılar. ‘Lütfen oy verin, yalvarıyorum oy verin’ demeye başladılar. İzlemişsindir. Kendi tabanlarını tutmaya çalışıyorlar. Taban kayıyor. İktidar olmuşlardı ama çoğunluğu mecliste alamamışlardı. Geçen hafta Barbaros Mahallesi’nde seçim propagandasına başladığımızda dolar 5.43’tü. Bir sonraki buluşmamızda dün akşam 5.77’ydi. Artarak gidiyor. ‘Dolarla işim yok’ demeyin. Enerji kaynaklarınız, petrol, her şey dolarla. 500 milyar dolar borcun var hemşerim. Bunu silmezler, çatır çatır ödetirler, ödeyeceğiz. Onun için ‘Dolardan bana ne’ diyemezsiniz. Ne oldu bu dolara? Hukuk devleti Türkiye’de sona ermiştir. Adalet, savcı hepsi var ama hukuk devleti kavramı kalmamıştır. Adalete güven kalmamıştır. Adalete güven yerlerde sürünmektedir. Bu durumda nasıl olacak da bize yabancı sermaye gelip yatırım yapacak? Nasıl olacak da biz üreteceğiz? Nasıl işsizlik düşecek? İnsanlar çocuklarının işsizliğinden perişan oluyorlar. İş yerleri kapanıyor. O da yetmemiş gibi enflasyon almış başını gitmiş.”
“Ders vermeyeceğiz, temelli gitmelerini sağlayacağız”
Belediye Başkan Adayı Ülgür Gökhan; “Geçen hafta Cuma pazarında 2 tek domates alıp tarttıranı gördüm. Bunu da gördüm. Hepiniz pazara gidiyorsunuz. Böyle bir atmosferde yerel seçime gidiyorlar. Bütün bunlar olurken varsa yoksa Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu. Çanakkaleli hemşerilerim, siz uyanık insanlarsınız. Defalarca her seçimde sizlerle konuştuk. Sizler bize güvendiniz, hep kazandık. Çanakkale insanı, ilgilidir, bilgilidir. Aileler çocuklarına harçlık veremiyor. Çocuklar intihar ediyor. Boşanmalar artıyor. Toplum düzeni bozuluyor. Bir ailenin düzeni bozulduğunda ve bu çoğaldığında toplumun da düzeni bozulur. Toplumun moral, motivasyonu düşer. Çevrenizde devamlı dertlenen, alışveriş yapamayan, çocuğuna harçlık veremeyen insanlar. Bunu engellemenin yegane şartı oylarınızı bu iktidara vermemekten geçer. Bir ders falan değil. Ders vermeyeceğiz. Temelli gitmelerini sağlayacağız. Bu sürdürülemez. Her zaman kullanılmaya hazır bir iktidara bu ülkenin tahammülü yoktur. Atatürk zamanında nasıl borçlarımızı ödediysek biz yine üretir, tasarruf edip yine öderiz. Yeter ki biz o günlerin anlayışına geri dönelim. Atatürk dediğin zaman tüyleri diken diken oluyor. Bazen Mustafa Kemal’i kullanıyorlar ama biz Mustafa Kemal Atatürk’ diyoruz.
(Baykal Sağlam)
