havadurum

Gökhan, "Bu proje kırsal kalkınma anlayışımızın bir parçası"

1318

Kent için geçmiş yıllarda önemli bir geçim kaynağı olan ve günümüzde üretimi her geçen yıl azalan Eceabat Susamı ve Sakız Baklası için coğrafi işaret başvurusu yapıldı. Çanakkale Belediyesi öncülüğünde başlatılan, "Coğrafi İşaret ve Markalaşma Projesi kapsamında, Çanakkale Sakız Baklası ve Eceabat Susamı" hakkında proje bileşenleri basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya çok sayıda gazeteci ve Toplantıya Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Deniz, Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri ile proje ortakları katıldı. ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Seçkin Kaya, Çanakkale Sakız Baklasının Osmanlı döneminden bu yana oldukça önemli ekonomik gelir kaynağı olduğunu ve besin değerleri açısından zenginliğine dikkat çekti. Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Ali Gündoğdu ise Eceabat Susamı`na yönelik yaptığı açıklamalarda, Türkiye`de üretilen susamın yüzde 3`ünün Çanakkale`de üretildiğini belirtti. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, projenin kırsal kalkınma anlayışının bir parçası olduğunu ifade ederek, "Bizler, Çanakkale`nin de menfaatine, üreticilerin zenginleşmesi ve onların gelirlerin artması için üzerimize düşen görevleri yapmaya çalışıyoruz." dedi.

"Kırsalın kalkınması çok önemli"
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan coğrafyaya özgü tarımsal önemlerin ekonomik kalkınma açısından önemine değinerek, "Çanakkale`de kırsal kalkınmanın ne kadar önemli olduğunu vurguladık. Çanakkale`nin ticari ve ekonomik kalkınmasında kırsalın çok büyük önemi olduğunu biliyoruz. Çanakkale`nin ticareti hatta sanayisi kırsalın ağırlıklı desteği ile karşılanıyor. Kırsal yeterli gelire sahipse kent ekonomisine yansıyor. Kırsalda geçmişte var olan ve bugün itibariyle yavaş yavaş ortadan kalkan, bitme noktasına gelen bu 2 ürünün yeniden canlandırılması, üretimin arttırılması ve markalaşması için çalışma başlattık" dedi.

"Tarıma verilen önemin azalmasıyla birlikte yok olma aşamasına geldi"
Gökhan, üretimi her geçen gün azalan Sakız Baklası ve Eceabat Susamı`nın yeniden canlanması gerektiğine dikkat çekerek, "Üniversitemizle, odalarımızla, borsamızla iş birliği içinde bu çalışmaları yapmaktayız. Geçmişte bakla bizim ihraç ürünümüzdü. Onlarca gemi Çanakkale Baklasını ihraç etmek için iskelede beklerledi. Önce bizim Çanakkale Baklası ihraç edilir, daha sonra Balıkesir baklası ihraç edilirdi. Tahin helvasıyla meşhur Bayramiç`te de susam vardır. Ama Eceabat Susamı yapısı itibariyle başka bir noktadadır. Rengi altın sarısıdır. Bence dünyanın en iyi susamı noktasındaydı. Bütün bunlar ülkede tarıma verilen önemin azalmasıyla birlikte yavaş yavaş yok olma aşamasına geldi. Kumkale ovasında artık pamuk üretimi yapılmama noktasına geldi. Kumkale pamuğu Türkiye`deki en uzun lifli pamuk idi. İzmir Borsalarında diğer pamuklarla karşılaştırılırdı" diye belirtti.

"11 üründe coğrafi işaret tesadüf değil"
Başkan Gökhan, Çanakkale`nin coğrafi şartları, Kazdağları, deniz ve havası gibi pek çok etkenin ürün çeşitliliği ve özgünlüğüne önemli katkılar sağladığına dikkat çekerek, "Çanakkale tarımında çok önemli birinciliklerimiz var. Nedeni; bu coğrafyanın çok değişik bir iklim yapısına sahip olması, Kazdağlarının önemi çok büyük, rüzgar ve deniz çok önemli. Bu coğrafya çok çeşitli ürünlerin üretimine katkı sunuyor. Bütün bunlar tesadüf değil. 11 üründe coğrafi işaret almış durumdayız. Çanakkale`de kaybolmakta olan Eceabat Susamı ve Sakız Baklasını yeniden coğrafi işaret almak suretiyle meşhur etmek, üretmeye teşvik etmek için kırsalın kalkınmasına öncelik etmek için bir çaba gösteriyoruz. Pandemi sürecinde ve en sonra bu ekonomik krizle birlikte tarımın ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı" sözlerine yer verdi.

"Yerel tohumlar çok önemli"
Gökhan gıda sektöründeki yüksek enflasyon oranlarına dikkat çekerek, "Bugün soğan fiyatını konuşuyorsak; etin kilosunun 400 TL`ye gelmesini konuşuyorsak, bu noktada tüketici olarak sıkıntılarımız varsa bunun nedeni tarıma verilen önemin giderek azalmış olması. Bizler, Çanakkale`nin de menfaatine, üreticilerin zenginleşmesi ve onların gelirlerin artması için üzerimize düşen görevleri yapmaya çalışıyoruz. Tohum Takas Şenliği yaptık. Yerel tohumlar çok önemli. Bu ülkenin kendi tohumunu mutlaka ama mutlaka üretmesi ve geliştirmesi gerekiyor. Türkiye ve Çanakkale`deki iklim, toprak şartları nedeniyle daha çok verim alabilmek için bize özgü tohumları yetiştirmemiz şart. Ama biz hibrit tohum kullanmaya çalışıyoruz. Çanakkale Domatesi diye bilenen ektiğimiz domatesler bence Çanakkale domatesi değil. Çanakkale`de yetişen domates" diye belirtti.

"Droanla tarımsal ilaçlama projesi onaylandı"
Başkan Gökhan Güney Marmara Kalkınma Ajansı`nın drone kullanılarak tarımsal ilaçlama yapılmasını öngören projeye destek verdiğini ifade ederek, "GMKA ile yaptığımız proje ile dijital tarıma geçmeyi teşvik ediyoruz. Drone ile ilaçlama için genç ve ziraatçıların eğitimi ile ilgili bir proje kabul edildi. Yerel yönetimlerde tarımın kalkınması için çaba göstermesi gerekiyor. Fide dağıtımı, aromatik bitki üretimi gibi destekleme yapıyoruz. Kırdan kente göçe engel olmamız lazım. Kırsaldaki sosyal yaşamı hareketlendirmeli, yaşam şartlarını iyileştirerek teşvik etmeli insanlarımızın kırsalda üretimini arttırmamız lazım. Genç çiftçilerin tarıma ve üretime özendirilmesi gerekiyor diye düşünüyoruz. Biz istemesek de bazı şeyler oluyor; pandemiden sonra bizim köylerimize metropollerden büyük göç yaşanıyor. Bu yetmez, bu köylerin alt yapılarının iyileştirilmesi gerekiyor. Hem turizme açmamız hem de tarımsal üretimi arttırmamız gerekiyor diye düşünüyorum. İnşallah bu proje sonucunda yeniden bir yoğun bakla ve susam üretimine katkı sağlamış olacağız" dedi.
(Damla Yeltekin)

Paylaş