Gelişmişlik kültürü

577

Yaş ilerledikçe genç insanlardaki yaşam sevinci, enerjisi, umudu ve üretkenliğini koruyabilmek yanında genç insanlardaki deneyimi, bilgiyi, görgüyü ve beceriyi arttırabilmek bir toplumun ve ülkenin "gelişmişlik" kültürüne yansır. Hatta o kültürü yeniden var eder...
Bize de gerekli olan şey budur.
Gençleri görgülü, bilgili, deneyimli ve vakur, yaşlıları umutlu, enerjik ve üretken kılabilmek...
Yaşlıların işe yaramaz, gençlerin deneyimsiz olarak görüldüğü, işlediği bir hayat demek, insan çöplüğüne çevrilmiş yaşam mezarlığı demektir.
Normal hayat işleyişi bu olan bir ülkede, futbol hayatı da kaçınılmaz olarak böyle olur.
Oysa hayatı iyi yaşamak da, futbolu iyi yaşamak da "kadro" işidir ve kadrolar her türden insanı içinde barındırmalıdır. Barındırmakla kalmamalı yaşlılar genç düşünmeli, gençler yaşlı bakabilmelidir.
Bu ayrışmanın başka bir sonucu da gençlerin yaşlıları önemsiz ve değersiz kılmalarına, yaşlılar da gençleri refüze etme ve dışlamaya çalışmalarını getirir. Ne demek istediğimizi hayata ve özellikle futbola bakarak çok net görebilirsiniz.
Ama asıl derdimiz şudur;

Normal hayatta da, futbol hayatımızda da yaşları ilerlemiş olanlar sadece geçmişleriyle var olmaya çalışmamalı, sürekli arayış ve gelişimlerine devam etmelidirler. Gençler ise genç olmanın avantajlarıyla yetinmeyi bırakmalı, sanki 50 yıl yaşamış gibi bilgi ve birikim sahibi olmalıdırlar.
Yoksa gelişim denen şey durur. Hatta geriye evrilir.
Tabi bunun için uygun bir sistem işleyiş ve düzen de gerekir. Lakin biz yaşlı ve gençler bireysel olarak üstümüze düşeni yapmalıyız ki, o sistem ve o düzen daha kolay kurulsun..
(Futbolda Altyapı Eğitimi)

 

Paylaş