TÜBİTAK 3005 kodu kapsamında desteklenen ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Kapsamında Geleneksel Çanakkale Seramik Üretiminin Değerlendirilmesi ve Turizm Açısından Geliştirilmesi’ adlı 1 milyon TL bütçeli proje, 2022’nin Haziran ayından bu yana devam ediyor. Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Tülay Güzel’in yürütücülüğünü üstlendiği projede; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Yaşayan İnsan Hazinesi Çanakkale seramik ustası İsmail Bütün’ün sözlü tarih olarak rehberliğinde, tarih boyunca gerçekleşen Geleneksel Çanakkale Seramik üretiminin, somut olmayan kültürel miras kapsamında ve turizm açısından değerlendirilmesi amaçlanıyor. Çok paydaşlı proje sonucunda, Geleneksel Çanakkale Seramiğinin tarihini detaylı olarak ele alan kitap ve belgesel yayımlanacak. Çanakkale’nin seramik konusundaki bilinirliğinin artırılması ile yola çıkılan projede ayrıca geleneksel teknikler sanatçılara ulaşacak.
1,5 senedir devam eden projenin temel amacının ‘Geleneksel Çanakkale Seramiklerini somut olmayan kültürel miras kapsamında ele alıp, turizm vitrinine oturtmak’ olduğunu açıklayan Güzel, Geleneksel Çanakkale Seramiklerinin çok önemli bir geçmişi olduğunun altını çizdi. 17. yüzyıldan itibaren şehirde üretimin başladığını belirten Güzel, “çanak çömlek ustaları üretimlerini o dönem yurtdışına ulaştırabilmişler. Hatta boğazda yurt dışına giden ticari gemilerden yabancılar şehre inip, alışveriş yaparlarmış, ülkelerine seramiklerden götürürlermiş. Bu bilgiler literatürdeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durum Cumhuriyet yıllarına kadar devam etmiş. Tabi seramikler, çeşitli formlara bürünerek şekil ve teknik değiştirmiş ama sonuç olarak Çanakkale’de geçmişi çok önemli bir seramik üreticiliği var.” şeklinde konuştu.
Somut olmayan kısmın üretim şekli olduğunu aktaran Güzel, ‘seramik nasıl somut değil’ sorusuna yanıt vererek şu eklemeyi yapıyor: “Seramiği elinize alıyorsunuz, evet somut bir şey ama işçiliğin, sanatçılığın ve üretimin somut olmayan bir kısmı olduğunu anlatıyoruz. Burada ustaların varlığı önemli… Geleneksel çalışan seramik usta sayısı çok az. UNESCO’dan ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülü alan İsmail Bütün, bizim projemizin başrolü. Ölmeye yüz tutmuş bir süreçten bahsediyoruz. Geleneksel Çanakkale Seramikleri artık yok olmaya başladı. Çünkü ustalar yok, çarkta değil kalıplarda üretim yapılıyor. Bunun yanında ciddi boyutta bir seramik üretimi var ama bunlar yeni nesil seramikler. Baktığınızda tabak, ev eşyası ve kupa gibi üretimler yapılıyor. Ama biz geleneksel boyutuyla ilgileniyoruz.”
Şu an geleneksel seramik üretiminde bulunan birkaç isim olduğunun altını çizen Güzel, “Bu isimlerden birisi Burak Çiftçi. Hem İsmail Bütün’ün öğrencisi hem de hala çarkta ‘At Başlı Testi’, ‘Simit’ ve ‘Gaga Ağızlı Testi’ çalışıyor. ÇASEM’de görevli Murat Biçer de geleneksel çalışmalar yapan ve geleneği sürdüren önemli isimlerden İhsan Ayata da aynı şekilde ancak gelenekselin formunu değiştirmiş. Yine geleneksel çalışan birkaç isim daha var. Bizim projemizin amacı, şehrimizi geleneksel Çanakkale Seramikleri ile tanıtmaya çalışmak. Çünkü hala yurtdışından Geleneksel Çanakkale Seramiklerine talep var. Koleksiyonerler alıyorlar, devlet büyüklerine bizim geleneksel formlarımız hediye ediliyor ama Çanakkale’nin destinasyon olarak bir seramik şehri olduğu henüz bilinmiyor. Dolayısıyla biz bu proje ile buna ulaşacağımızı düşünüyoruz, çalıştaylar düzenliyor, paydaşlar ile toplantılar yapıyoruz. Çanakkale seramiklerinin, coğrafi işaret alması için de ilk adımı attık. Turizm İl Müdürlüğü, ÇOMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Yeşim Zümrüt, Çanakkale Belediyesi ve bizim içerisinde olduğumuz süreç başlatıldı. Umarız yakın bir zamanda Çanakkale Seramiklerini coğrafi işaretini alacağız çünkü formlarının standardize edilmesi gerekiyor. “ dedi.
Projenin temel çıktısının Çanakkale Seramikleri üzerine detaylıca yazılmış bir kitap olduğunu ifade eden Güzel, “Çok uzun bir hikâyesi var Geleneksel Çanakkale seramiklerinin, bu uzun yolculuğun tarihinin kronolojik olarak dönemsel farklılıkları, ustaların yaşadıkları ve üretim standartları üzerine bir kitap yazacağız. Herkesin faydalanabileceği bir kitap olacak bu. Bir de belgesel çekiyoruz. Bu belgeselde de bu hikâyeyi çok iyi anlatmaya çalışıyoruz. Çok güzel ve önemli sanatsal değeri yüksek ürünler ortaya çıkmış. Yaşayanlara ulaştık ve belgesele yansıtacağız. Kısa filmlerimiz de var bunları yayınlamaya başladık” diyerek, kitabın proje bitiminde 2024’ün sonlarına doğru okuyuculara ulaşacağını söyledi.
Geleneksel Çanakkale Seramiğinin halkın ne kadar farkında olduğunu belirlemek için çalışmalar yaptıklarını aktaran Güzel, “Araştırma projesi çerçevesinde anketler yaptık. Yerel hal, turistler ve rehberlere ‘At Başlı Testi’yi biliyor musunuz?' sorusunu yönelttik. ‘At Başlı Testi’yi bilmiyorsa, gelenekseli bilmiyor. Seramik denilince bir fikir oluşuyor evet, akla kupalar geliyor ama geleneksel formlar bilinmiyor. Çanakkale’deki seramik üretimi ve satışı yapan kişiler ile de görüştük ve onlara koleksiyonerlerden geleneksel Çanakkale ürünleri ile ilgili talep geldiğini öğrendik. Bu konuda ne kadar farkındalık yaratırsak, geleneksel üretimi de artacak. Ürettikçe, bizim dünyada var olan seramik koridorunda çok önemli bir nokta olduğumuz ortaya çıkacak. Bu koridorda yer alan İspanya ve İtalya bu konuda çok iyi, şu anki çalışmalar, Çanakkale’nin de bu koridorda yer alması için çok önemli olacak. Çanakkale, seramikler ilgili bir hikâyeye, gerçeğe sahip.” diyerek Çanakkale’deki tüm paydaşların tam destek verdiğini iletti.
O döneme ait bilgi, belge ve fotoğraf gibi herhangi bir verinin ulaşması halinde, projeye dâhil etmek istediklerini söyleyen Güzel, bu konuda destek beklediklerini anlattı. Yeterli bir arşiv olmadığını bu yüzden ellerine ulaşan her verinin çok önemli olduğunu aktaran Güzel şu ifadeleri kaydetti: “Hem belgeselde hem de kitapta bu belgelere yer vermek istiyoruz. Geçmişte üretilen ürünlerin orijinal hallerini görmek istiyoruz, ustaların kendilerinde bile yok. O yüzden geçmişte hediyelik ürün olarak satın alanlar veya ellerinde bulunanların bize ulaşması çok önemli. Projeye başlarken çok fazla bilgi, belge toplayacağımızı düşündük ama hiç öyle olmadı. Hep replikalar var, dönem üretimleri çok az. Çanakkale halkından, seramikçilik geleneğinin yok olmaması için bana ulaşmalarını istiyorum. Her türlü bilgi ve belge çok önemli, hikâye bile olabilir. Elinizde bulunan belge, usta ve ürün fotoğraflarını proje Instagram sayfamız olan ‘gelenekselcanakkaleseramikleri’ aracılığı ile bize ulaştırabilirsiniz. Çanakkale halkımızın her türlü desteğini bekliyoruz.”
(Sevi Gözay Uğurlu)