Günümüzde futbol diğer adıyla futbolizm spor olmaktan çoktan çıktı. O artık dev bir endüstri, devasa bir holding, inanılmaz rakamların telaffuz edildiği bir sektör ve rant kapısı. Pasta büyük olunca her türlü haksızlık, ahlaksızlık, alın teri gasbı, yolsuzluk, vurgun normal karşılanmakta. Yöneticisi, sporcusu, taraftarı, medyası, fanatizm soluyor, fanatizm üflüyor. Fenerbahçe otobüsünün kurşunlanması buna çarpıcı bir örnek oluşturuyor. Meşin yuvarlağın büyüsü yediden yetmişe herkesi sarmış durumda. Bir gol için onbinler bir anda çılgına dönebiliyor.. Ömründe kitap okumayan adamlar, gençlerimize model idol olabiliyor. Dünya`da olduğu gibi Türkiye de futbolla yatıp, futbolla kalkan bir ülke. Hacısı - hocası, kentlisi - köylüsü, kadını - erkeği, sağcısı - solcusu için futbol çok farklı anlamlar taşıyor. Futbol`un insanlar tarafından bu denli sevilmesinde 2 faktör öne çıkıyor. Birincisi yarışmacı kimliğe dayalı rekabet, ikincisi ise diğer spor branşlarında olmadığı şekilde zayıfın her zaman için güçlüyü yenebileceği gerçeği. İşte bu iki unsurun peşine takılan milyonlar, babadan oğula geçen takım tutma alışkanlığının tutsağı olabiliyor.. Futbol Oyunu`nun kurallarını bilmeyen insanlar, ahkam kesiyor. Bu durum ise Futbolizm`in doğup, yayılmasına neden oluyor. Buna futbolun içinden gelmeyen paralı başkan ve yöneticileri de ilave edebiliriz. İş yeri ya da fabrika idaresini futbol yönetimi ile karıştıran kişiler, değirmenin suyu kesildiğinde ortalıktan kaybolup, gidiyor. İşaretle seçilen Federasyon başkanları ise bir başka sancıyı beraberinde getiriyor. Futbol, işte o vakit kişilerin tekeline giriyor. Trilyonların döndüğü bahis oyunları da bu dumansız sanayi dalını birilerinin rant kapısı haline getiriyor. Zaman, Türk Futbolu`nun aleyhine işliyor. Radikal kararların ışığı altında yapılacak futbol reformuna her zamandan daha fazla ihtiyaç var. Aksi halde, futbolizm bu ülkeye çok zarar verecek çok.