Futbol maçına gittiniz, değil mi? Gitmişsinizdir. Futbol kurallarını bilmeseniz de, hakem var ortada, saha kenarlarında da yardımcı hakemler. Hakemleri alkışladığınız oldu mu? Olmuştur. Ee yuhaladığınız, küfür ettiğiniz de olmuştur. Toplum psikolojisi bu. Asık suratlı tanıdığınız birçok insanı maç seyrederken, sevinçten ağızları yırtılırcasına güldüklerine, bağırdıklarına şahit olmuşsunuzdur. Siz koro halinde türküler söylediniz mi? “Fincanı taştan oyarlar…” Her şeye rağmen böyle türküleri duymadıysanız, söylemediyseniz en kısa zamanda bir futbol maçına yeniden gitmenizi öneririm. Heyecan, sevinç, iddaa, sinir harbi, hiç tanımadığınız hakemi veya oyuncuyu, alkışlama, küfür etme, hepsi var orada. Güzel ve tatlı geçen doksan dakika. .Ama bir kuralı vardır futbolun: hakem düdüğünü çaldı mı, maç durur. Hakem yetkilidir. Hangi kural hatası için düdük çalınmışsa, geçerlidir. Hakemlik zor iş olsa gerek. Karar vermek an meselesi. Yani, sahada hakemin yetkisinin üzerine bir yetki yoktur. Düdük çalındı mı, hakem ne dediyse o. Tabii bu arada seyircilerin coşkusunu durdura bilene aşk olsun. Eğer hakem seyirciye göre hatalı bir düdük çalmışsa, protestolar yeri göğü inletir. Maç birkaç dakika geç de başlayabilir. Seyircinin gücü tartışılmaz. Penaltı, frikik, ofsayt, faul, korner, taç atışı gibi nedenlerle çalınan düdüğün haksızlığına inanan seyirciler, bırakın hakeme küfür etmeyi - yuhalamayı, sahaya bile atlayabilirler. Sonuçta maç ertelenebilir de… Halbuki; futbol, dostluk ve kardeşliği perçinlemek için yapılan seyri güzel müsabakalardandır. İnsanları birbirine yaklaştırır, aynı heyecanı yaşatır. Ülkemizde, o kadar aykırılıklar varken… Emeklimiz elli lira zam haberi duyduğunda üç gün Tv haberlerini kaçırmadan dinlerken… Öğrencilerimiz, her yıl farklılaşan yeni bir sınav sistemine göre üniversitelere giriş sınavlarına hazırlanırken… Asgari ücretle iş arayan insanların sayısı her gün artarken… Adaletsiz gelir dağılımı, toplumun her kesimini rahatsız ederken… İşsizlik yüzünden adliyelerimizde boşanma davaları had safhaya gelmişken. Hala, siyaset, zengin olma aracı olarak görülürken… Toplumun gözleri önünde iktidar yöneticileri açıkça partizanlık yaparken… Bütün bu olanlar da toplumun gözleri önünde yaşanıyorsa… Toplum ise sessizce bu olup bitenleri izliyorsa… Bir futbol maçında, haksız çalınan hakem düdüğünü protesto eden, küfür eden, yuh çeken seyirciyi alkışlamak gerekmez mi? Yazıklar olsun ! Yanlış çalınan bir hakem düdüğüne gösterdiğimiz protestoyu, tepkiyi, toplum yaşantısını allak-bullak eden olaylar karşısında gösteremiyoruz.