Flanör Nedir? Flanörlüğün Tarihi, Faydaları ve Ünlü Flanörler

Flanör, Fransızca kökenli bir kelime olup, ‘aylak kent gezgini’ anlamına gelir. Flanörler, şehirde amaçsızca dolaşarak, gözlem yaparak, düşünerek ve yaratıcılıklarını besleyerek modern hayatın akışına karşı çıkan bir sosyal tipi temsil eder. Flanörlük, 19. yüzyıl Paris’inde ortaya çıkmış ve o zamandan beri birçok düşünür ve yazar tarafından ele alınmış bir kavramdır.

1155

Flanörlük, günümüzde de hayatımıza entegre edebileceğimiz bir düşünme biçimi olarak değer kazanmaktadır. Flanör olmak, etrafımızdaki olup bitenleri fark etmeye, anlamaya, deneyimlemeye ve paylaşmaya çalışmak demektir. Flanörler, kültürel ve sosyal etkinlikleri gözlemleyerek kendi fikirlerini ve gözlemlerini ortaya koyarlar. Flanörler, duygularını paylaşmayı ve dünyayı anlamaya çalışmayı seven insanlardır.

Flanör, ‘aylak kent gezgini’ anlamına gelen Fransızca bir kelimedir. Flanörlük, modern hayatın akışına karşı çıkan, gözlem yaparak, düşünerek ve yaratıcılığını besleyen bir sosyal tipi ifade eder. Flanörlük, günümüzde de hayatımıza entegre edebileceğimiz bir düşünme biçimi olarak değer kazanmaktadır. Bu makalede, flanör kavramının tarihsel sürecini, flanörlüğün faydalarını ve ünlü flanör ve flanözleri inceleyeceğiz.

Flanörlüğün Tarihi

Flanörlük kavramı, 19. yüzyılda Paris’te ortaya çıkmıştır. O dönemde, sanayi devrimi ve kentleşme ile birlikte şehir hayatı büyük bir değişim geçirmiştir. Şehirler, yeni mimari, ulaşım, alışveriş, eğlence ve kültür olanaklarıyla dolup taşmıştır. Bu yeni ortamda, şehirde amaçsızca dolaşan, gözlem yapan, düşünen ve yaratıcı olan bir sosyal tip ortaya çıkmıştır.

Flanör, Fransızca 'gezen, dolaşan' anlamına gelen “flâner” fiilinden türetilmiştir. Flanör, şehrin kalabalığı içinde yalnız ve anonim bir şekilde gezer. Herhangi bir işi, amacı veya yeri olmayan flanör, şehri kendine bir sahne, kendini de bir oyuncu olarak görür. Flanör, şehrin sunduğu tüm olanaklardan yararlanır, ancak hiçbirine bağlanmaz. Flanör, şehrin ritmine uyum sağlar, ancak ona karşı da bir eleştirellik geliştirir.

Flanörlük, edebiyat, felsefe, sosyoloji ve kültür tarihi gibi alanlarda birçok düşünür ve yazarın ilgisini çekmiştir. Flanörlük, modernite, bireysellik, kapitalizm, tüketim, kültür, sanat, kent, toplum gibi kavramları anlamak için bir araç olarak kullanılmıştır. Flanörlük, aynı zamanda bir yaşam tarzı, bir düşünme biçimi ve bir yaratıcılık kaynağı olarak da değer kazanmıştır.

Flanörlüğün tarihsel sürecinde, flanör kavramını kullanan veya flanör olarak tanımlanan birçok düşünür ve yazar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Edgar Allan Poe (1809-1849): Amerikalı yazar ve şair, flanör kavramını kullanmasa da, 1840 yılında yazdığı 'Kalabalığın Adamı' adlı öyküsünde, Paris sokaklarında dolaşan gizemli bir adamın maceralarını anlatmıştır. Bu öykü, flanörlüğün edebi bir figür olarak ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir.
  • Charles Baudelaire (1821-1867): Fransız şair ve eleştirmen, flanör kavramını edebiyata kazandıran ve en çok kullanan kişidir. Baudelaire, 1863 yılında yayımladığı 'Paris Sıkıntısı' adlı kitabında, flanörü 'şehrin kahramanı' ve 'modern hayatın şairi' olarak tanımlamıştır. Baudelaire için flanör, şehrin güzelliklerini, çirkinliklerini, sıkıntılarını ve zevklerini gözlemleyen, düşünen ve yaratıcı olan bir sanatçıdır.
  • Walter Benjamin (1892-1940): Alman felsefeci ve kültür eleştirmeni, flanörlüğü modernite ve kent yaşamı arasındaki ilişkiyi anlamak için bir yöntem olarak kullanmıştır. Benjamin, 1927-1940 yılları arasında yazdığı ancak tamamlayamadığı “Pasajlar” adlı kitabında, 19. yüzyıl Paris’inde ortaya çıkan pasajlar (kapalı alışveriş galerileri) ve flanörler üzerine kapsamlı bir analiz yapmıştır. Benjamin, flanörü 'kitle içindeki sığınak' ve 'koşulların tiranlığına karşı çıkan' bir figür olarak görmüştür.
  • Edmund White (1940-): Amerikalı yazar, 2001 yılında yayımladığı “Flanör: Paris’in Gizli Hayatı” adlı kitabında, Paris’te flanör olmanın ne anlama geldiğini anlatmıştır. White, flanörü 'şehrin gizli hayatını keşfeden, kendini şehre ait hisseden, ancak şehrin değişimine tanıklık eden' bir gezgin olarak tanımlamıştır.
  • Nassim Nicholas Taleb (1960-): Lübnan asıllı Amerikalı yazar ve istatistikçi, 2004 yılında yayımladığı “Siyah Kuğu” adlı kitabında, flanörlüğü bir bilgelik ve özgürlük kaynağı olarak görmüştür. Taleb, flanörü 'tesadüflere açık, plan yapmayan, fırsatları değerlendiren, kendi kendine yeten, bağımsız ve özgün' bir kişi olarak tanımlamıştır.

Flanörlüğün Faydaları

Flanörlük, sadece bir tarihsel ve edebi kavram değil, aynı zamanda hayatımıza entegre edebileceğimiz bir düşünme biçimi ve bir yaşam tarzıdır. Flanör olmak, etrafımızdaki olup bitenleri fark etmeye, anlamaya, deneyimlemeye ve paylaşmaya çalışmak demektir. Flanör olmak, aynı zamanda kendimizi, zihnimizi, duygularımızı ve yaratıcılığımızı geliştirmek demektir. Flanörlüğün faydaları şunlardır:

  • Flanörlük, yürümenin sağladığı tüm fiziksel ve psikolojik faydalardan yararlanmamızı sağlar. Yürüyüş yapmak, sağlıklı bir kiloyu korumaya, kasları ve kemikleri güçlendirmeye, kan basıncını dengelemeye, kalp hastalığı ve diyabet gibi rahatsızlıklara karşı korumaya, stresi azaltmaya, ruh halini iyileştirmeye ve uyku kalitesini artırmaya yardımcı olur.
  • Flanörlük, meditasyon ve farkındalık pratiğine yaklaşır. Flanör, şehri farkındalıkla keşfederken, mevcut ana odaklanır ve olumsuz bir değerlendirme yapmadan kabul etmeye çalışır. Bu sayede, depresyon ve anksiyete belirtilerini yönetmeye, zihinsel berraklığa, duygusal dengeye ve genel yaşam kalitesine katkıda bulunur.
  • Flanörlük, yaratıcılığı teşvik eder. Flanör, şehirde karşılaştığı yeni manzaralar, sesler, kokular, insanlar, kültürler, sanat eserleri, olaylar gibi uyarıcılardan ilham alır. Flanör, gözlemlediklerini düşünür, yorumlar, bağlantılar kurar ve kendi fikirlerini ve eserlerini ortaya koyar. Flanör, şehri bir sanat atölyesi olarak kullanır.
  • Flanörlük, öğrenmeyi kolaylaştırır. Flanör, şehirde gezinirken, şehrin tarihini, kültürünü, coğrafyasını, mimarisini, ekonomisini, sosyolojisini, politikasını, sanatını ve daha birçok konuyu öğrenir.
(HABER MERKEZİ)
Paylaş