Şu bir gerçek ki, Sarı-Lacivertli kulüp bu transfer döneminde nokta atışları yaparak, kadrosunu güçlendirip, geçmişi başarılarla dolu elit futbolcuları birer birer renklerine bağlıyor. 11 Eylül’de başlayacak 2020-2021 sezonunda yepyeni, pırıl pırıl bir Fenerbahçe izleyeceğiz. Geçen yılki takım kadrosundan tamamen değişik isimlerle yeşil sahalara çıkacak Fenerbahçe, inanıyorum ki, geçmişiyle doğru orantılı, parlak sonuçlara imza atacak. Esasen, bunu gerçekleştirmekten başkaca da seçeneği olmayan Sarı-lacivertli takım, eğer yine de başarısız olursa, mevcut borçlarıyla birlikte tarihin tozlu sayfalarına gömülecek. Ali Koç ise ‘İstenmeyen Başkan’ konumuna düşecek. Önce şunu kabul edelim ki, Türkiye’deki futbolda başarı sadece sahada alınan sonuçlarla gelmiyor. TFF’ye daha çok baskı yapan, bunun için yazılı ve görsel basını kullanan kulüpler, önemli kazanımlar elde ediyor. Tabii ki, bunun bir de ‘Hakem’ boyutu var. Hakem camiası artık ‘Kol kırılır, yen içinde kalır’ diyemeyecek. ‘Öpüldüysen öpüldüm, sevildiysen sevildim’ diyeceksin. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Mızrak çuvala hiç sığmıyor. TFF. Yönetimi’nde, MHK’da, Disiplin Kurulu’nda ve Tahkim Kurulu’nda bundan böyle gerçekler, yansız ve tarafsız şekilde konuşulacak. Geçmiş sezonlardaki gibi artık kimse göz boyayamaz, çifte standartla hareket edemez. Futbolda otorite olan kişiler dosdoğru kararlar vermek zorundalar. Bir de gelelim, profesyonel liglerde artış gösteren takım sayılarına. Hepimiz biliyoruz ki, Türk Futbolu’nun fabrika ayarları ile oynandı. Hak eden de, etmeyen de Pandemi sürecine can simidi gibi sarılarak, bir üst kategoriye yükseltildi. Türk Futbolu, bu fahiş artışın cezasını zaman gelecek, inanın katma değeriyle ödeyecek. Bu kadar yükün altından sadece TFF çıkamaz. Yine TFF’nin şemsiyesi altında her profesyonel kategorilerin idari ve teknik açılardan yeniden yapılanması gerekiyor. Gelelim, en büyük soruna. Futbol Federasyonu Başkanı gerçek anlamda yapılacak bir seçimle koltuğuna oturmalı. Böylelikle de otoritesi ve hakimiyeti asla tartışılmamalı, pazarlık konusu da edilmemeli. Eğer, TFF’nin mevcut yönetimi futbolumuzu radikal kararlar alıp, tarafsızlık ilkesi içinde yönetemiyorsa, o zaman pansuman tedbirlerle hiçbir yere varamazsınız. Operasyon yapıp, neşteri vuracaksınız!