Fener gerçeklerle yüzleşti

Ligde art arda 2 deplasman maçını (Eskişehir ve Sivas) kaybeden Ersun Yanal yönetimindeki Sarı-Lacivertli takım rotasını şaşırdı. Maratonun ilk yarısında tesadüfler sonucu alınan galibiyetler, yerini yenilgilerle birlikte hüzne bıraktı. Çünkü, Fenerbahçe`nin mevcut kadrosu bu zorlu ligi forse edebilecek kalitede değildi. Rakiplerine göre, haftada sadece 1 maça konsantre olmasına rağmen, özellikle orta sahası son derece yetersiz kalan Sarı-Lacivertli ekip, şimdi geçmişteki yalancı baharın faturasını ödüyor. İşte, bunu aylar önce gören Gazetemizin spor yorumcusu Cahit Göveren 12 ARALIK 2013 tarihinde "Fenerbahçe rakipsiz mi ?" başlığı ile yazdığı yazıda Sarı-Lacivertli takım için gerçekleri bir bir ifade etmişti.

411
SPORTMENCE-CAHİT GÖVEREN
Fenerbahçe rakipsiz mi?
Asla değil. Hemen herkesin açık ara şampiyon olacağına inandığı Sarı-Lacivertli takım şimdilik başarılı gözüküyor. Ancak, ilerleyen haftalar pek çok sürprizi de beraberinde getirebilir...
Süper Ligde yarışı açık ara önde götüren Sarı-Lacivertli takımın şampiyonluğa koşar adım gittiğini görüyoruz. Ancak, bunun rastlantılara bağlı bir yükseliş mi, yoksa gerçek anlamda bir baş kaldırış mı olduğunu söylemek için henüz çok erken. Fenerbahçe`nin rakiplerini ezerek, gümbür gümbür futbol oynadığını söylemek mümkün değil. Özellikle deplasmanlarda aldığı tek skor farklı galibiyetlerin tamamı pamuk ipliğine bağlı. Her maçta kalesinde gördüğü yüzde yüzlük gol tehlikeleri de cabası. Kadro istikrarı sağlayamadığı için sürekli değişen ilk 11`ler, hatta yedekler Sarı-Lacivertli takımın handikabı. Eski bir gözlemci olarak, bizler müsabaka yönetecek hakem kardeşlerimize maça çıkarken "Allah hakem şansı versin" derdik. Şimdi böyle bir yaklaşımla bunu Ersun Yanal adına değiştirerek, ona "Allah Teknik Direktör şansı versin" demekten kendimizi alamıyoruz. İnancım odur ki, Fenerbahçe bu ligi böyle ite kaka götüremez. "Çekirge 3 defa sıçrar" derler, ama bu kez 6 kez sıçradı. Birileri çıkıp, diyor ki "Fenerbahçe maçı bırakmıyor. Sonuna kadar mücadele veriyor. Kondisyonu iyi olduğu için de müsabakayı kazanıyor." Peki.... Fenerbahçe hem de Kadıköy`de PTT 1.ligin son sıralarında yer alan Fethiyespor`a yenilerek niye elendi. Torku Konya`dan neden 3 yedi. Hepimiz biliyoruz ki, Süper Ligde 9 puan farkları kapatan pek çok takım oldu. Bunu düşünen bile yok. Süper Lige genel olarak baktığımızda da ortaya çıkan hakikat şu. Kalitesi düşük, rekabeti ve çekişmesi yüksek olan bu ligde Fenerbahçe şansının da yardımıyla kötünün iyisi. Gazeteler işin kolayını bulmuş. Yaz Fener`i, 8 sütuna manşet at. Gazeteni sat, trajını arttır. Türkiye`de arz - talep meselesi maalesef böyle işliyor. İnsanların takım tutkusu, ego ve zaafları birilerinin ekmek kapısı oluyor. Bu nedenle de ülke meseleleri unutturulup, insanlar uyutuluyor. Ne diyelim. sezon sonu itibariyla, eğer 3 büyüklerden biri Şampiyon olacaksa, o da Fenerbahçe olsun. Bizim için bir mahsuru yok.
Paylaş