EXPOTROİA Çanakkale’yi ayağa kaldırdı
ÇASIAD Yönetim Kurulu Üyesi Aşkın Değirmenci, Çanakkale’de ilk kez düzenlenen fuar organizasyonu olan Expotroia’nın başarılı olduğunu bildirdi. Çeşitli engellemelerle karşılaştıklarını bildiren Değirmenci; “Biz başbakanın deyimi ile üç beş çapulcuya pabuç bırakacak insanlar değiliz. Fuar kuruldu ayağa kalktı” dedi.
ÇASIAD Yönetim Kurulu Üyesi Aşkın Değirmenci, EXPOTROİA Fuarının tüm engelleme girişimlerine rağmen büyük başarı ile yapıldığını ifade etti. Çanakkale’nin markalarının, üreticilerini fuarda bir araya geldiğini ve birbirini tanıdığını ifade eden Değirmenci ; “Fuar için yola çıktığımızda devletten destek aldık. Ama Çanakkale’nin tipik yapısına uygun olmasa iyi olurdu diyeceğimiz olaylarla karşılaştık. Bunun adına biz engellemeler diyoruz. Bunu çeşitli organizasyonlardan kişilerden çeşitli kurumlardan gördük. Hepsi belgelidir. Hepsinin şahidi vardır. Bir kısmına da yönetim kurulu üyelerimiz şahit olmuştur. Çeşitli engellemeler yapıldı. Ama tüm bunlara karşın fuar kuruldu ayağa kalktı.” dedi
“Fuar’ın geleceğini çok parlak görüyorum”
Çanakkale’ye büyük katkı sağlayan EXPOTROİA fuarını değerlendiren ÇASIAD Yönetim Kurulu Üyesi Aşkın Değirmenci; EXPOTROİA Çanakkale tarihinde bugüne kadar organize edilmiş ilk fuar. Fuarlar bana göre o yörenin büyük Pazar yerleri. Yörenin tanıtımı ve yöre üretimi ürünleri tanıtımına yönelik pazar yerleri. EXPOTROİA bizim ürünlerimizi tanıtabileceğimiz önemli bir organizasyon oldu” dedi. Değirmenci şunları söyledi; “ÇASİAD olarak ilk fuar yapma fikri ütopik geldi. Biz de fuarlara katılıyor, stant açıyoruz. Semih Başaran’ın fikri ile fuar gündeme geldi. Profesyonel bir firma bulundu. Fuar’ın ismini Sami Balçık ve Gazi Ertuğrul belirledi. Çatı kondu sonra altını doldurduk. ÇASIAD olarak yapıyoruz ama katılımcıyı da inandırmamız gerekti. Faydasını göreceğini inandırmadan o fuara kimseyi getiremezsiniz. Yerel olacak fuara inanmış biri olacak. Üçünü bir araya getirmek için çok çalışmak gerektiği ilk haftalarda belli oldu. SERENAS firması ile tanıştık. Daha çok kongre işlerini yapmışlardı. Ama Fransa’da GL firması ile ortaklığı var. Onlar olmasa bu işi yapamazdık. Ya da iyisini yapalım derken pahalıya mal olurdu. Ama onlarla tanışmış olmamız profesyonelce fuar çıkmasında büyük etkisi oldu. Ekip çalışması içerisine girdik. Hakikaten fuarın hayalinin kurulduğu ilk andan son ana kadar ekip çalışması oldu. Başta ÇASIAD üyelerine, bürokrasiye teşekkür ederiz. Vali Güngör Azim Tuna büyük destek verdi. Çanakkale belediyesine de teşekkür ederim. Biz ne istediysek fazlasını sundu. Çanakkale’de ÇASIAD üyesi olarak belediye başkanına teşekkür ediyorum. Komisyonlara kesintisiz gelen Başkan Yardımcısı Ali Sürücü’ye teşekkür ederim. Başkanımız Salih Yıldız, ÇASIAD tarihinin en önemli olaylarından birini gerçekleştiren isim oldu. Bu proje ilk ortaya atıldığından itibaren sanki kendisi para kazanacakmış kendi ticaretiymiş gibi çalıştı. ÇASIAD binasında yatar kalkar hale geldi. Gidilmesi gereken her yere gitti. Salih Bey’in çalışması çok önemli oldu. Bazı yerlere tek başına gitti. Dokunulması gereken her yere gitti. Kendisine de teşekkür ediyorum. Fuar için yola çıktığımızda devletten de ivmelenme oldu. Ama Çanakkale’nin tipik yapısına uygun olmasa iyi olurdu diyeceğimiz olaylarla karşılaştık. Bunun adına biz engellemeler diyoruz. Bunu çeşitli organizasyonlardan kişilerden çeşitli kurumlardan gördük. Hepsi belgelidir. Hepsinin şahidi vardır. Bir kısmına da yönetim kurulu üyelerimiz şahit olmuştur. Çeşitli engellemeler yapıldı. Ama tüm bunlara karşın fuar kuruldu ayağa kalktı. Bizi üzen en önemli konulardan biri Çanakkale şehir olarak fuar hazırlıyor. Bunun herkes destek olmalı. Bunda parti dernek olmaz. Bu herkese fayda sağlar. Akıllı kişiler en önemli yeri alıp en büyük sesi duyurayım diyor. İşin içine daha çok giriyor. Bizde en çok kim yapmış ona bakılıyor. Katılmayanlar ilk fuarın güzelliğini kaçırdılar. İlki hiçbir zaman unutamazsın. Çanakkaleli olarak bu fuar içinde yer almaktan çok mutluyum. Gurur duydum. Bu ilk fuarın gururunu onlar yaşayamayacak. İçsel, örgütsel, kurumsal çatışmadan dolayı ilkten ayrı kaldılar. İkincide durum farklı olacaktır. KOSGEB desteği de olacak. Fuarı 6 bin kişi ziyaret etti. İnsanlar ürünlerini gösterdi. Satışlar, bağlantılar oldu. İkinci fuar daha verimli geçecektir. İlk fuarda bile yer yetmedi. İyi ki engellemişler 12 firmayı geri çevirdik. Seneye daha büyük bir yer ihtiyacı olacaktır. Daha büyük bir yerde fuar yapılacaktır. Biz kimseye kızmıyoruz. Sadece üzüldüm. Bu işin karşısında duranlara efor sarf edenlere üzüldüm. Onun dışında gayet başarılı bir fuar yaşadık. Fuar’ın geleceğini çok parlak görüyorum” şeklinde konuştu.
“Fuar merkezine ihtiyaç var”
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Kongre Fuar Merkezinin yeterli olmadığını ifade eden Değirmenci; “Çadır teknolojisi gelişti. Çadırlar kurabiliriz. Eş zamanlı sergiler yapabiliriz. Halk bahçesini komple kapatabiliriz. Baştan sona fuar merkezi olabilir. Etrafı kapalı bir alan olabilir. Bu süreç tamamen yeni komisyona kalıyor“ dedi Değirmenci şunları söyledi; “ Bizim araştırdığımız yerler var. Bir tane fuarı İstanbul’da yapalım dendi. Biz Ankara ve İstanbul’da, Çanakkale’de geceleri düzenledik. Ticaret fuarı farklı bir konu. Biz burada marka yaratıp neden İstanbul’a götürelim. Yapacaksak burada yapalım buraya ait olsun. Buraya insanlar fuar olduğu için de gelsin. Farklı ülkelerde farklı şehirlere gidiyoruz. Herkes de buraya gelecek. Bu fuar bu kentinse fuar burada yapılmalı. İlerde yerler artacaktır. Bizim yer sıkıntımız ilerleyen dönemde olmayacaktır. “
Büyük kentler fuar anlamında sıkıştı. O zaman insanlar civar kentlerde bu imkan olursa gidebiliyor. Turizm fuarı için Boat Show için Çanakkale çok önemli bir yer. İstanbul’dan daha güzel olur. Biz denizin içerisinde bu fuarı yaparız. Kongre ve konferanslar sıkıştı onlar buraya gelebilir. İnsanlar aynı kentlere gitmekten sıkıldı. Romanya turizm fuarı sürekli Bükreş’te. Artık ezberledik. İleriki zamanlarda fuarcılıkta böyle gereksinimlere yer değişikliğine ihtiyaç olabilir. Bizde bunda faydalanabiliriz” dedi.
“Öğrenciler gitti. Turlar sona eriyor”
Haziran ayında Çanakkale’nin öğrencilerin gitmesi ve Gelibolu Turlarının azalması ile durgunluğa girdiğini ifade eden Değirmenci, İstanbul Gezi parkında yaşanan gelişmeler ve ekonomiye etkisi ile ilgili şunları söyledi; “İstanbul gezi parkında bir eylem başladı. Takip ettiğim kadarı ile 20-25 kişi parka bir şey olmasın diye orayı kollamak için eylem yaptılar. Bunu bir tane daha yanıp kıvılcım olup ateş olmadan giden eylem olarak görüyordum. Bizim devletimizin polisi nereden aldığı hala bilinmiyor bir emirle sabah 5-6 da gezi parkına gidip çadırları yakarcasına bir vahşilik gösterdi. Polis öyle yapmamalı. Polis çadırı toplar koyar gözaltından sonra vermelidir. Türkiye’de bu tip eylemlere destek veren kişilerin bam teline basıldı. Gidişat iyi değil dedim. Yığın üzerine yığın oldu. Taksimi direnişçiler işgal etti. Ondan sonra çok enteresan olayları başlatan sözlerin sahibi Başbakan Gezi’ye çıktı. Olayların böyle olmasının arzu edildiği belli. Kaos, heyecan yaratılmak istendiği besbelli. Bunları reyhanlı, Uludere’de gördük. Her büyük olayda onu örtmek için kanun çıkarıldı. Anında ikiye ayrılabileceğin gündemden hükümetin çantasında çok var. Çıkarıp masaya koyacak. Bu AKP hükümetinin yönetim şekli. Bu seyahati anlamış değilim. Olayın merkezinde yer almalıydı.
Kaotik bir ortam oluştuktan sonra borsa düştü. Türkiye çok iyi bilir faizleri düşen borsaları ne oluyorsa olsun stabil bir borsa yürüyor. Kaotik bir ortamda para Türkiye’de durmaz. Yabancı para hiç durmaz. Borsanın yüzde 76’sı yabancı. Sıcak para kolay gelir ve gider. Aynı para fabrika olarak gelse yarın gidemezdi. Gitmesi bile iki sene sürerdi. Sıcak para üstüne ekonomi kurulursa bu para yakar. Az daha yanıyorduk. Kent ekonomisine gelecek olursa üniversite Haziranda bitince Gelibolu turları bitiyor. Kent en fakir ayını yaşıyor. Üstüne birde bu geldi. Her işletme haziran ayından şikayetçi. O nedenle haziran ayı ticareti maalesef pek iyi değil. Mikrodan makroya geçecek olursan dünyada ekonomiye yön veren ülkelerde durum son zamanlarda eskisi kadar kötü değil. Biraz doğrulacak gibi duruyor. Ben çöküşün Avrupa ve ABD’de bittiğine inanıyorum. Bu krizinden dibi bulundu. Bundan sonra yukarıya doğru çıkış olacaktır. İspanya ve İtalya krizden etkilenirse çıkışımız uzar. Kimse hayallere kapılmasın. Türkiye’nin şu an yüzde 80 ticaret yaptığı bölge krizde. Biz nasıl iyi oluyoruz bende anlamıyorum. Demek para oradan gelmiyor. Avrupa da işler terse giderken büyüme göstermek ilginç. Bir yerden para geliyor ama nereden geliyor. İvmelenme pozitife de çıkarsa biz de pozitif kalırız. Bizim cari açığımız çok büyüdü. Aradaki marj çok açılıyor. Bizi bu yakacak. Cari açık kaldırılabilir bir açık değil. Bizim para uluslar arası piyasalarda değiştirilebilir bir para değil. Türk parası dünyada kullanılsa merkez bankası bu açığı kapatır. ABD ve İngiltere’de açık veriyor ama onlarda sorun değil. Çünkü para uluslar arası piyasalarda değişebiliyor. Biz bu konuda çok dikkatli olmalıyız. Ekonomik açıdan en büyük öncelik bu olmalı. Neden açık veriyoruz buna bakmalıyız.”