İslam aleminin her yıl heyecanla beklediği Ramazan ayına günler kaldı. Peki, bu sene iftar sofralarının vazgeçilmez yemekleri arasında et yer alabilecek mi? Artan enflasyon ve geçim sıkıntısı, vatandaşın belini büküyor. Ender Chef Et Dünyası İşletmecisi Kasap Ender Öztürk, konuya ilişkin değerlendirmede bulunarak, güncel et fiyatlarını aktardı. Türkiye’de et tüketiminin, enflasyondan dolayı eskiye oranla düşüş gösterdiğini ifade eden Öztürk, hayat pahalılığı sebebiyle gelirlerin gideri karşılayamadığını söyledi.
19 senedir kasaplık yaptığını belirten Öztürk, 4-5 sene önce insanların pirzola veya antrikot gibi nispeten lüks sayılabilecek et türlerini aldıklarını ancak şu an durumun daha farklı olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık şöyle bir şey oldu; her şeyde kullanabilen kıyma alınıyor. Kıyma ile köfte yapabiliyor veya kuşbaşı alıyor mesela kavurabiliyor ve yemeklere koyabiliyor. Daha çok bu tarz ürünler satılıyor. Ama para olsa adamda tabii ki köfte yemek varken gider antrikot yer.” dedi.
Et fiyatlarındaki dalgalanmanın artış gösterdiğini ve sürekli fiyat güncellemesi yaptığını aktaran Öztürk, “Artık öyle bir şey oldu ki kendim bile dönüp fiyat listesine bakıyorum, ‘acaba ne yazmıştık’ diye. O kadar kısa süreli zamlar geliyor ki kendimiz yazdığımız fiyatın farkında değiliz. Yazdığımız fiyatı kendimiz unutur hale geldik çünkü geçen hafta başkaydı ondan önceki hafta ise başka... Ben şunu fark ettim, 4-5 ayda bir mutlaka böyle oluyor. 4-5 ay fiyatlar sabitleniyor gibi oluyor, ondan sonra her hafta zamlar gelmeye başlıyor. Millet diyor ki ‘kafanıza göre zam yapıyorsunuz.’ Bu dana kesim fiyatlarıyla alakalı… 280 liraya aldığımız karkas kemikli dana etini, bugün ben 350 liraya alıyorsam arada zaten 70 lira var. Artı benzine gelen zamdan dolayı ben nakliye ödüyorum. Burası Çanakkale Merkez, benim etim Biga’dan geliyor. Bunun için ben nakliye ödüyorum. 300 lira ödediğim nakliye oluyor atıyorum bin lira. Bu da et fiyatlarına mutlaka yansıyor. İki lira ödediğin elektrik, altı lira olursa nasıl olacak bu iş? Durum ortada, sabaha kadar konuşsak boş. Allah herkesin yardımcısı olsun diyoruz ama Allahlık da bir durum yok. Çünkü bakınca Allah Japon’un da Allah’ı, İsviçre’nin de Allah’ı herkesin Allah’ı aynı yani. Ama onlar güllük gülistanlık hayat yaşarken bizim vatandaşımız burada 3-4 sene öncesine kadar fiyat listesine bakmıyorken artık ‘ya acaba bunu alabilecek miyiz’ diye fiyat listesine bakıyorsa burada bazı şeyleri sorgulamak lazım. Burada siyaset yapmıyoruz hayatın gerçekleri bunlar yani biz halkın içindeyiz esnafız görüyoruz yani. Gördüklerimi söylüyorum sadece.’’ şeklinde konuştu.
Bazı yerlerden alınan etlere su basıldığının kamuoyunda yankı bulmasına ilişkin açıklama yapan Öztürk, “Etlere bir güzel su basıyorlar. Gözümle görmeden de bir şey demek istemiyorum, iftira gibi olur fakat mesela ben şöyle düşünüyorum, büyük firmalar, bizim eti mal ettiğimiz fiyata kıyma ve kuşbaşı satıyorlar. Ete bakıyorsun kıpkırmızı fakat bana mal olan fiyata kuşbaşı ve kıyma satıyorlar. Daha önceden geçtiğimiz yaz, İstanbul’da bir firmada çalışan bir müşteri geldi, kebaplık kıyma aldı. Kendisi çalıştığı firmadaki etleri streçledikten sonra sabah işe tekrar geldiğinde etlerin altında su olduğunu söyledi kendisi. Dedi ki ‘abi yenmez, tadı tuzu yok.’ Niye yok çünkü su basıyorlar içine kendisi söyledi orada çalışan personel -ki zaten makinayı gördükten sonra bizzat kendim de şahit oldum. Ucuz etin yahnisi yenmez derler, hakikaten de öyle... Bir kilo almak yerine, yarım kilo alınıp güvendiğiniz kasaplardan alışveriş yapıp tüketirseniz daha sağlıklı olur. “ şeklinde tavsiyede bulundu.