Geçtiğimiz yaz ayları içerisinde döviz kurlarında yaşanan dalgalanma ile kendini gösteren ekonomik kriz, 2019’un ortalarına gelinmesiyle birlikte etkilerini arttırarak sürdürdü. Hayatın her alanında etkileri hissedilen kriz, özellikle inşaat sektörü ve tüm kesimleri kötü etkiledi. Gazetemiz Çanakkale OLAY’a kent ekonomisini değerlendiren esnaf, vatandaşların alım gücünün az olması dolayısıyla alışverişlerin geçen yıllara göre yüzde 60-70 düştüğünü söyledi. Piyasalarda yaşanan durgunluğun her kesimi etkilediğini ifade eden esnaf, hükümet tarafından çözüme yönelik adımlar atılmadığını da eleştirdi. Morabbin Parkı’nda hediyelik eşya stantları bulunan ELDER KDM Başkanı Fatma Erdoğan ve ELDER KDM Üyesi Naile Aküzüm, geçen yıla göre işlerin çok düşük olduğunu söylediler. Elektrik işiyle uğraşan Osman Şen ise, krizin üretimin yetersizliğinden dolayı olduğunu söyledi. Türkiye’nin üretim yaparak kazanması gerektiğini söyleyen esnaf Şen, ancak son yıllarda aşırı derecede ithal ürünler alındığını sözlerine ekledi. Esnaf Şen; “Devlet, bu konuda tedbir almıyor, işleri hareketlendirecek adımlar atılmıyor. Bizim zenginliğimiz, ürettiğimiz ürünlerle yurt dışından ülkeye para getirebilmemizdir. Şu anda böyle bir şey mümkün değil, çünkü üretim durdu. Dışarıya ürün satmamız gerekirken, yediğimiz yemekten kullandığımız eşyaya kadar her şeyi dışarıdan alıyoruz” dedi.
“Müşteriler fiyat öğrenince almaktan vazgeçiyorlar”
ELDER KDM Başkanı Fatma Erdoğan; “Şu an ülkemizde bir ekonomik kriz var ve bu durum bizim işlerimizi de etkiliyor. Çünkü biz, Çanakkale’nin en hareketli bölgelerinden birisinde işlerimizi yürütmeye çalışıyoruz. Yaz sezonu dolayısıyla turlar geliyor, kendilerine veya geldikleri yerdeki yakınlarına hediyelik eşyalardan almak istiyorlar. Fakat bu yıl ekonomik kriz dolayısıyla işlerimiz oldukça düştü. Müşteriler geldiği zaman fiyat öğrenince almaktan vazgeçiyorlar. İnsanlarda alım gücü düştü, bu bizim durumumuzu da etkiledi. Bu yılki işlerimiz geçen yıla göre çok çok düştü. Burada sadece kadınların yaptığı ürünler mevcut. Burada stant açmak için talep çok fazla. Bu da tamamıyla ekonomik krizle bağlantılı” dedi.
“Vatandaşın alım gücü düşük olduğu için kimse alışveriş yapamıyor”
ELDER KDM Üyesi Naile Aküzüm; “Her yerde olduğu gibi burada da alışveriş durumu çok düşük. Önceki yıllarda insanlar tatillerde, özel günlerde uğrar, hediyelik eşya, aksesuar gibi ürünler alırlardı. Vatandaşın alım gücü düşük olduğu için kimse alışveriş yapamıyor. Geçen yıla göre işler çok düşük. İnsanlar sezonun daha başlamadığını, işlerin o yüzden bu kadar düşük olduğunu söylüyorlar. Ancak öyle değil. 18 Mart, 23 Nisan, 19 Mayıs gibi önemli günlerde işlerimiz iyi olurdu, o dönem yaptığımız satışlarla ürünlerimizi de alırdık. Ancak bu yıl bu kadar satış yapamadık. Turlar da eskisi gibi stantlarımıza uğramıyorlar. Turlar, Çanakkale’ye geldikleri zaman kordon boyundaki Truva Atı’nda fotoğraf çektirip, Aynalı Çarşı’ya gidiyorlar. Turların burada oyalanabileceği en fazla 1 saat gibi bir süre olsa, en azından alışveriş yapabilirler” dedi.
“İşleri hareketlendirecek adımlar atılmıyor”
Elektrikçi Osman Şen; “Bizim işimiz, daha çok inşaat sektörüne bağlı. Şu anda inşaatlar yüzde 80 oranında durdu. Çok önceden sözleşmesi yapılan inşaatlar var. İşler azaldığı için herkes, devam eden inşaatlarda iş yapmayı istiyor. Dolayısıyla bu sektörde büyük sıkıntı var. Biz de inşaat işleri azaldığı için arıza gibi küçük işlerle işlerimizi yürütmeye çalışıyoruz. İşlerin önümüzdeki 3-5 ay içerisinde düzelme ihtimali yok. Şu anda önümüzü göremiyoruz. Bu da insanın moralini bozuyor. Önceden 8-10 yılda bir kriz oluyordu ama 3-5 ay sonra düzeliyordu. Fakat şu anda öyle bir ışık yok. Devlet, bu konuda tedbir almıyor, işleri hareketlendirecek adımlar atılmıyor. Bizim zenginliğimiz, ürettiğimiz ürünlerle yurt dışından ülkeye para getirebilmemizdir. Şu anda böyle bir şey mümkün değil, çünkü üretim durdu. Dışarıya ürün satmamız gerekirken, yediğimiz yemekten kullandığımız eşyaya kadar her şeyi dışarıdan alıyoruz. Çok istihdam yaratıyor diye inşaat, hayatımıza çok kolay girdi. Çünkü ayağı yere basan projeler yoktu, herkes ‘satıp, parayı alayım’ şeklinde bakıyordu. Dolayısıyla paranın büyük bölümünü inşaatlar yoluyla betona gömdük” ifadelerini kullandı.
(Baykal Sağlam)
