Ersümer; “Bizi kimse eskitemez”

Anavatan Partisi 29. iftar sofrası Gelibolu’da yapıldı. Çok sayıda davetlinin katıldığı iftarda konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer gündemi değerlendirdi. Çanakkale’nin yatırımlardan pay alamadığını ifade eden Ersümer, AKP’’nin Çanakkale`de başarılı olamayacağını söyledi.

503
Gelibolu’da gerçekleştirilen iftar yemeğinde konuşma yapan Ersümer; “Birbirimizden destek ve güç alıyoruz. Ben de dahil tüm arkadaşlar takdim edilirken eski diye takdim edildik. Ama emin olun biz eski değiliz. Bizi kimse eskitemez” dedi.
 
AKP iktidarının dış politikasına da değinen Ersümer; “Dış siyaset unsurlarından biri komşularla sıfır sorun politikasıydı. Bu politikanın iflas ettiği görülüyor. Sorunlu olmayan komşumuz kalmadı. Bütün komşularla sorunlu hale geldik” dedi.
 
“Ellerindeki belediyeleri alamayacaklar”
Çanakkale’nin AKP iktidarında yeterli yatırım alamadığını kaydeden Ersümer; “Sonra diyorlar ki biz Çanakkale`de oy alamıyoruz. Biz Çanakkale`de belediye başkanlıklarını kazanamıyoruz. Biz Çanakkale`de uğraşıyoruz ancak iki tane vekil çıkarabiliyoruz. Bu sefer onları da bulmayacaklar. Bu sefer ellerindeki belediyeleri de alamayacaklar” dedi.
 
 
 
Anavatan Partisi, her yıl olduğu gibi bu yıl da 29. geleneksel iftar yemeği düzenledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer`inde katıldığı Gelibolu eski Anavatan İlçe Yönetim Kurulu Üyelerinin düzenlediği 29. geleneksel iftar yemeğine 700 kişi katıldı. Anavatan Partisi eski İlçe Başkanı Ahmet Şefik Şenyürek’in ev sahipliğini yaptığı iftara Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer, Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, Bozcaada Belediye Başkanı Mustafa Mutay, İlçe eski belediye başkanları, ANAP eski il ve ilçe başkanları, belde başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. Davetliler bir yıl sonra Çan da yapılacak olan iftarda buluşmak üzere sözleştiler. Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanı başbakan Eski yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer, iftar da yaptığı konuşmada ülke gündeminden Çanakkale gündemine, ekonomiden dış politikaya kadar birçok gelişme ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
 
“Bir arada olacağız”
Gelibolu da gerçekleştirilen iftar yemeğinde konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer; “Birbirimizden destek ve güç alıyoruz. Ben de dahil tüm arkadaşlar takdim edilirken eski diye takdim edildik. Ama emin olun biz eski değiliz. Bizi kimse eskitemez” sözleriyle başladığı konuşmasında; “Birbirimizden aldığımız güç birbirimizden aldığımız destek, devam ettiği süre içinde biz yine bize düşen görev ne olursa elimizden geldiğince yapmaya çalışırız. Dün nasıl yaptıysak yarın da yaparız. Bir Ağabeyim dedi ki düdük ne zaman çalacak. O düdük bir gün çalacak. O düdük çalınca biz yine hep beraber bir arada olacağız. Ben bundan eminim. Geçen süre içerisinde aramızdan ayrılanlarda oldu. Ama inanının biz öyle beraberlik yaşıyoruz ki bu aramızdan ayrılan insanlar bizim beynimiz ve gönlümüzde yaşamaya devam ediyorlar. Bir araya geldiğimizde her sohbetimizde onları rahmetle yad ediyoruz” dedi.
 
“Toprak bütünlüğümüze dokundurmayız”
Her gün gelen şehit haberlerinin üzüntüsünü yaşadıklarını bildiren Ersümer; “ Her gün şehitlerimiz oluyor. Her gün bu üzüntüleri paylaşıyoruz. Ama çok iyi biliyoruz ki herkes çok iyi bilsin ki biz bunları kanıksamıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakar biliyorum ama her şehidimizde hepimizin yüreği yanıyor. Terör bitsin akan kan dursun istiyoruz. İki tane şartımız var. Bizim üniter yapımızı bozmasınlar toprak bütünlüğümüze dokunmasınlar geri kalan her şeyi bu beladan Türkiye’yi kurtaracak her çağrıyı destekledik yine destekleyeceğiz” dedi.
 
“Türkiye yalnızlığa mı gidiyor?”
AKP iktidarının dış politikasına değinen Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer, “Dış siyaset unsurlarından biri komşularla sıfır sorun politikasıydı. Bu politikanın iflas ettiği görülüyor. Sorunlu olmayan komşumuz kalmadı. Bütün komşularla sorunlu hale geldik” dedi.
 
Ersümer şunları söyledi; “ Bazı işleri çözelim derken örnek olarak Ermeni meselesini çözelim derken Azerilerle kötü olduk. Aynı sistem dahilinde Ortadoğu da arabuluculuk rolü üstlendik. Ama bunu kimseye kabul ettiremedik. Bir gurup ile hasım olduk. Bir kısmıyla dost olduk. Bu işte çok sağlıklı bir şekilde yürümedi. Arapların yanını tuttuk İsrail’le kötü olduk. İran’ın nükleer tartışmasında onları destekliyor gibi göründük ama İran Suriye meselesinde hiç bizim yanımızda olmadı. Enerji bakımından Rusya’ya 4’te 4 bağlı hale geldik. Nükleer santrali de verdik. Ama Rusya’nın da Suriye meselsinde tutumu hiçte bizim yanımızda değil. Hiçte sempati ile davranmıyor. Uçağımız düştü iki vatan evladı şehit oldu. Yine biz Ortadoğu ülkelerinden bu olayla ilgili yeterli ilgi göremedik. Türkiye bir yalnızlığa mı gidiyor. Türkiye sıfır sorun diye başladığı yolda Ortadoğu’ya demokrasi götürüyoruz diye çıktığı yolda Sudan da ki katliamı destekleyince netice itibariyle o manada inandırıcılığını kaybetti. Yalnızlığa gitmemesi gereken bir ülkeyiz. Dışişlerinde yeni Osmanlıcılık yaklaşımı bir anlayış yaşanıyor. Bunların hepsi bir araya getirilip toplandığında hükümetimizin sağlıklı bir dış politika sürdürdüğünü söylememiz mümkün değil. Onun için ben ümit ediyorum; hükümetimiz bir an önce dış siyaset stratejilerini değiştirip yeniler ve gerçekten o veya bu ülkenin taşeronu olmayacak şu veya bunun yanında gözüküp gözükmeyecek milli bütünlüğümüzü saygınlığımızı muhafaza edecek bir siyaset yürütürler diye düşünüyorum.”
 
“Rakamlar doğruyu söyler”
Konuşmasında ekonomi politikalarına da değinen Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer; “Sayın Bakan ekonomi ile ilgili Avrupa’daki ekonomik krizleri örnek göstererek bize hasta adam diyorlardı ama şimdi onlar hasta adam oldu. Biz onlardan daha sağlıklıyız diyor. Doğru Avrupa’dan daha sağlıklı ekonomimiz ama dış basında Türkler bu hasta adamlıktan kurtulduk kibrine kapılmasınlar Suriye’deki olaylar Ortadoğu’daki diğer ihtilaflar Türkiye’nin ekonomisini çok şiddetli bir şekilde etkileyecektir deniliyor. Sınır kapılarımızın kapanmasına baktığımızda Suriye sadece bizim iş yaptığımız kapılara sahip değildi. Arap ülkeleri körfeze açılan kapılardı. Bu ekonomik durumu sarsacak noktadadır. Hızlı bir şekilde çözülür diye umut ediyoruz” dedi. Ersümer şunları söyledi; “2002 de 130 milyar dolar dış borç varmış. 2012 Mart ayında bu rakam 350 milyara ulaşmış durumda. 2003’de 282 milyar iç borç varken 2012’de % 83 artışla 582 milyar oldu. Birde dış ticaret açığı var. Cari açığımız var. Bunun da ekonomi üstündeki yükü biliniyor. Cari açık 77 milyar dolar. Bu açığın nasıl kapanacağı noktasını da en iyi Allah biliyor. Ekonomistlere sorarsanız üretim yapmalısınız derler. Bu açığı kapatmak için ya altın ya petrol bulacaksınız ya da müthiş üretim yapıp ihracat yapacaksınız. Bunlar bizim iyi gittiği görünen ekonomideki risklerimizden bir kaçı. Bütçe açığında bahsetti Maliye Bakanı bunun kapanması noktasında da başka çare kalmamış pamuk eller cebe oluyor. Yeni vergiler geliyor. Bu bütçe açığını kapatmakta bize düşecek gibi gözüküyor. Sosyal güvenlik açığı da var. 2010’da 31 milyar dolara çıkmış. Bu işsizliğin sosyal güvenlik açığının kapatılabilmesi ihtimali bütçe den başka yerde bulamazsınız. Şairin sözü var ya; ‘cep delik çepken delik kevgir misin be kardeşlik’ aynen o durumdayız. Görünen o ki bizim ekonomimiz bu sırtında muhafaza ettiği açıklarla sosyal güvenlik açığı ile yüksek düzeyde seyreden işsizlik oranı ile maalesef çok uzun süre hayatını idame ettiremeyecek. Felaket tellallığı yapmak istemiyorum. Siyaset yapmak içinde ekonomiyi kötülemek istemiyorum. Sıcak para girişi de var. Ama ekonomistler bunun riskinden de bahsediyorlar. Bunları bir araya getirdiğimizde diyoruz ki ekonomi konusunda gerekli tedbirler alınmalıdır.”
 
“Ellerindeki belediyeleri alamayacaklar”
Çanakkale’nin AKP iktidarında yeterli yatırım alamadığını, bölge müdürlükleri ve adliyelerin kapanması ile Çanakkale’nin daha da zor duruma sokulduğunu ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer; “Sonra diyorlar ki biz Çanakkale de oy alamıyoruz. Biz Çanakkale de belediye başkanlıklarını kazanamıyoruz. Biz Çanakkale de uğraşıyoruz anca iki tane vekil çıkarabiliyoruz. Bu sefer onları da bulmayacaklar. Bu sefer ellerindeki belediyeleri de alamayacaklar” dedi.
 
Ersümer şunları söyledi; “Yatırımlar konusuna gelince Çanakkale de son 10 yıldır hiçbir baraj yatırımı program girmemiş, hiçbir gölet yatırımı programa girmemiş, bizim bıraktığımız 10 yıldan beri devam eden işlerde de üç tane barajı bitirdiler. Birkaç tane de göleti bitirdiler. Onun dışında Çanakkale’ye hiçbir şey yapılmadı diyebiliriz. Bu arkadaşlarda kendi hizmet dönemlerinde bir şeyler yapacaklar, yapmaları gerekir. Hesap verecekler halka, hesabın konusu hizmet olacaksa tabi. Çanakkale de bir takım açılış yapıldı. Vatandaşlar muhtarlar beni davet ediyorlar. Senin eserin açılışı yapılıyor neden gelmiyorsun diyorlar. Bana resmi bir davet gelmiyor. Hiçbir kademeden gel sayın bakan sen yaptın bu işleri demiyorlar. Bırakın daveti emeği geçenlere teşekkür ederiz demiyorlar. Vatandaşın sıcaklığından büyük onur duyuyorum. Bütün bu işleri gördüğünüz tevazu içindeki insanlarla beraber yaptık. Kim teşekkür ederse etsin etmesin hepinize teşekkür ediyorum Allah razı olsun. Çanakkale de bölge müdürlükleri kapandı. Bir iktidar milletvekili olarak bir ile bölge müdürlüğü açmazsan bölge müdürlüğü açma kavgasını vermezsen kapanmasında bir şey hissetmezsin. Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’nün açılmasında, Orman Bölge Müdürlüğü’nü korumak için de elimizden geleni yaptık koruduk. Ama siz bir tayinini yapamadığınız dönüp dönüp gelen bir adamdan kurtulmak için Orman Bölge Müdürlüğü’nü kapatıyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi? Eceabat ta adliye kapanmış biz Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey yaşamadık. Bozcaada`da adliye kapanmış. Eceabat’taki insanlar haklarını nereden, nasıl alacaklar. Bozcaadalılar nasıl yapacak. Orada yaşayanları dikkate almamak ceza gibi bir uygulamadır. Siz bu uygulamalarla il’e ceza veriyorsunuz. Çanakkaleliler bunu duyuyor duymamazlığa geliyor. Görüyor görmemezlikten geliyor. Sonra diyorlar ki biz Çanakkale de oy alamıyoruz biz Çanakkale de belediye başkanlıklarını kazanamıyoruz. Biz Çanakkale de uğraşıyoruz ancak iki tane vekil çıkarabiliyoruz. Bu sefer onları da bulmayacaklar. Bu sefer ellerindeki belediyeleri de alamayacaklar. Kalkınmada öncelikli yerlerde ikinci bölgede kaldık. Artık hükümetimizin Çanakkale’ye bakış acısı budur diyeceğiz. Güney Marmara Kalkınma Ajansımız var. Bunu önemsiyorum. Biz de Çanakkaleliler olarak sizde önderlik yapın vatandaşların bu kaynaklardan faydalanmasını el birliği ile sağlayalım. Yoksa başkasının yapacağı bir şey yok. El birliği ile bir şey yaparsak başarılı olabiliriz.”
 
“ÇTSO’da neler oluyor”
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odasının başarılı çalışmalar yaptığını, kongre merkezi, sergi merkezi, iş merkezini tamamladığını ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer; “ Yat limanı tartışılıyor. Uzaktan izliyorum. Çanakkale ile birlikte nefes alıp veriyorum. Yat limanı yeri tartışılıyor. ÇED raporu alınmış. ÇTSO sitesinden öğrendiğime göre geri dönüşü 9 yıl. Benim kendi param olsa 9 yıl geri dönecek bir iş yapmam. Çünkü orada pek kar gözükmüyor ama neticede yat limanı Çanakkale de önemli bir yatırım. Yat limanı cazibe alanı yaratacaktır. ÇTSO riskini görüyor paylaşmaya hazır olduğunu belirtiyor. Bize düşende desteklemek. İnşallah bakalım hemşerilerimiz bir araya gelip bu yatırımı gerçekleştirsinler. ÇTSO’da güzellikler oluyor derken 29. Maddede değişiklik yapmışlar. Birilerinin yalnız başına konuşmasını engelliyor deniliyor. Bunlar ÇTSO’ya yakışmadı. Gerçekten bu değişiklik olduysa bundan geri dönülmeli. Çünkü Çanakkale hür düşünen hür vicdanlı aydın insanların yaşadığı bir il. İnşallah değiştirirler” dedi.
 
“ÇOMÜ Halkla barışmalı”
Kavga edilen yerde hizmet olmayacağını ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer; “Kavga eden idareciler vatandaşa kötülük yaparlar. Hiç kimsenin böyle bir hakkı da yok. Ümit ediyoruz üniversitemiz halkla bütünleşir. Ne üniversiteyi Çanakkale den ne de Çanakkale’yi üniversiteden ayıramazsınız” dedi. Ersümer şunları söyledi; “Üniversitemiz bizim dönemde başlattığımız hamlelerle ilçelere açılmış bir üniversitedir. Bir bütün olarak işe bakarsanız ÇOMÜ daha büyük aşama kaydetmeli ama bu iş kavga ile olmaz. İşte ÇTSO, Çanakkale Belediyesi ile sürtüşmeler, Kepez Belediyesi ile sürtüşmeler .Hakimlik yapacak durumda değilim ben bu kavgaları tasvip etmiyorum. Bir de kişisel kararlar alarak sana kızdım hastaneyi buradan alıp gidiyorum böyle şeyde yapılmaz. Orada yaşayan insanlara ceza vermeye hiç kimsenin hakkı yoktur.”
 
“GESTAŞ özelleşmeli”
Çanakkale’nin deniz ulaşımında yaşananlara da değinen Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer; “25 sene siyaset yaptım il başkanlarım burada. İl genel meclis üyelerim burada. 25 senede hiç biri bana bir motor alalım da burada çalıştıralım demedi. Böyle bir teklif de gelince de, biz bunları duyuyoruz. Bir an önce GESTAŞ özelleşmeli” dedi. Ersümer şunları söyledi; “GESTAŞ Çanakkale için çok önemli gelinen noktada. Kilitbahir liman ihalesini GESTAŞ almış oradaki arkadaşlar motorlarını GESTAŞ’a kiralamışlar. Genel müdür ya da başka biri açıklıyor İstanbul’dan biri istedi gemileri İstanbul’a gönderdim. Kim biri oda söylenmiyor. Daha önce tır otobüs taşınmasına izin verilmeyen motorlarla taşımacılık yapılıyor. Yüreğimizi tutuyoruz kaza bela olmasın diye. Biri gemi imal ediyor kiralayın diyor yok sen kiralayamazsın şu şirket kiralasın diyorlar. Bunlar sıkıntılı işler. Bir an önce GESTAŞ özelleşmeli. Bu laflar sıkıntılar ortadan kalksın rekabet ortamı yaratılır özel idareye de gelir olur diye düşünüyorum.”
 
“Türkiye’ye daha iyi hizmet edilir”
Başkanlık sistemi başta olmak üzere Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve siyasi gelişmeleri de değerlendiren Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer şunları söyledi; “ AKP’ye rakip olabilecek bir siyasi oluşum yok gibi gözüküyor. Olsun isteriz. AKP bütün bu gücüne rağmen yine faaliyetlerini gösterişe dönüştürüyor. 100 bin kişilik kongreler 10 bin kişilik iftarlar düzenliyor. O işten hiç vazgeçmiyor. Sayın Tayyip Erdoğan benim gördüğüm en çalışkan başbakan. Takdir etmek lazım. Çanakkale hariç bütün il kongrelerini geziyor. Devamlı bir iletişim halinde. Buda önemli bir unsur. Gündemi tayin etmek siyasette çok önemli. AKP’den başka hiçbir siyasi parti gündem tayin edemiyor. Tayyip bey’in tayin ettiği gündem içinde yuvarlanıyorlar. Bir gün biri çıkarda gündemi tayin ederse bütün bunların önüne geçecektir. AKP’nin bir şansı kendinden önce ANAP-DYP’nin başına gelenleri çok iyi görüyor. Seçmenin ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz. Siyasetin bütün inceliklerini uyguluyorlar. Mahalli seçim, genel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi aynı gündem içinde değerlendiriliyor. Mahalli seçimler önümüzdeki yıl ya da genel seçimle birlikte olabilir. Bunların hepsi bir arada da olabilir. Önümüzdeki yıllarda bu seçimler bir arada olabilir. Anayasa ben yaptım oldu değil mutabakatla değiştirmeye çalışırlarsa daha kalıcı olacaktır. Mahalli idarelerde olacak değişiklikleri korku ile izliyoruz belki federalliğe doğru giden bir yasadan bahsediliyor. Bunlar bir araya gelince sonucun nereye gideceğini belirlemek çok zor. Tayyip bey direkt Cumhurbaşkanı olmak istemiyor. Yarı başkanlık düşünüyor. Bir yandan partiyi de yönetmek istiyor. Bir yandan hükümeti de yönetmek istiyor. Tayyip bey mutlaka aday olacaktır. Eğer diğer partiler arasında uzlaşma olmazsa Cumhurbaşkanı da başkanda olur. Bu sistemlerin eğer uygulanması esnasında kişiselleştirilmezse bütün yetkiler bende diyerek anti demokratik davranış olmazsa yaşayan sistemler. Eğer öyle bir sisteme geçerse Türkiye de daha iyi hizmet edilir diye düşünüyorum.”
 
“Yerimizde duralım”
ANAP-DYP birleşme sürecine dair açıklamalarda yapan Ersümer konunun şehir efsanesine dönüştüğünü ifade ederek; “ANAP-DYP neden, niye birleştirilemedi. Birleşme süreci içinde görev aldım. Birleşme sağlansın diye uğraştık. ANAP olarak toplandık DYP’ye gittik. Sonra yüksek seçim kurulu kararı ile ANAP’lıları yazmak zorunda olmadıklarını anlayınca DYP’liler aman dediler arkadaş nasıl olsa bunların hakkı yok bunları yazmayalım dediler, yazmadılar da. Genel bu durum yaşandı. Geçtiğimiz günlerde mevcut il başkanını grevden almayı düşünüyorlarmış. Yine yanımızda durun diye düşünüyorlar herhalde. Dururuz da ama bizim durmamızda pek bir şey ifade edecek gibi gözükmüyor bu kafayla giderlerse. Onun için ne yapacağız derseniz, biz yerimizde duralımda biz bu sıcaklığı beraberliği muhafaza edelimde bir yer de bir şekilde, rahmetli İnönü’nün dediği gibi yeni bir dünya kurulur bizde orada yerimizi alırız” şeklinde konuştu.
 
 
 
 
 
Paylaş