Erkek; "Çevremizi korumak, geleceğimize sahip çıkmak demektir"

343

 CHP Çanakkale milletvekili Av. Muharrem Erkek, 5 Haziran Dünya Çevre günü kapsamında bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında zeytinliklerle ilgili yasa tasarısına tepki gösteren Erkek; “Artık nostaljik bir kutlama gününe dönme tehlikesiyle karşı karşıya olan 5 Haziran Çevre Günü ve içinde bulunduğu Çevre Koruma Haftası, bu yıl zeytinliklerin ranta açılması kararıyla daha özel bir önem taşımaktadır. Çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç`in Stockholm kentinde toplanan, Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında 5 Haziran gününün Dünya Çevre Günü ve ülkemizde de 5-11 Haziran haftasının Çevre Koruma Haftası olması kararlaştırılmıştır. Peki, sonuç ne olmuştur? Her ne hikmetse birdenbire yanan ormanlık bölgelerine neler yapıldı? Adnan Menderes’in adına ithafen demokrasi adası olarak anılan Yassıada’da, üstelik Menderes’in siyasi varisi olma iddiasındaki partinin iktidarında resmen yağma uygulandı. Geçtiğimiz aylarda Trabzon Sürmene’de çıkan orman yangını sonrası Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Bu alanların kesinlikle başka bir maksatla kullandırılması söz konusu olamaz. Zaten böyle bir şey kanunen de yasak. Yangının gerçekleştiği alanları en kısa sürede ağaçlandırma için hazırlayacağız ve ağaçlandırma mevsiminde buralarda fidanlar toprakla buluşacak” dedi. Bu sözlerin üzerinden dört ay dahi geçmemişti ki yanan ve Katar Emiri’nin çok beğendiği ormanlık alanda köşkler yapıldığı ortaya çıktı. Gezi’den Cerattepe’ye, İstanbul’dan Diyarbakır’a ülkemizin dört bir yanında çevre katliamı, üstelik sistemli biçimde yapılmaktadır. Kime, hangi yandaşa maden arama ve termik santral sözü verildi ki 6 kere zeytinlikleri yok etme, hem ekonomimizi hem de çevremizi bitirme teklifi Meclis’e getirildi? Tüm Türkiye’nin karşı olduğu bu konuda, nasıl oluyor da rant hırsı nedeniyle geleceğimiz, çocuklarımız cennet vatanımız değil, birkaç kişinin cebi düşünülüyor? “ dedi. Çanakkale’nin de rant hırsı kurbanı olduğunu ifade eden Erkek; “Dünyanın en güzel doğasından birine binlerce yıldır sahip olan Çanakkalemizde durum farklı mı? Maalesef değil. Binlerce yıldır yaşayan Kaz Dağları yok edilmek isteniyor. Termik santraller ve maden aramalarıyla hem Kaz Dağları hem doğal hayat hem de olmazsa olmaz gıda üretimi kısa bir süre sonra yok olacak. Gelecek kuşaklar sağlıksızlıkla sınanacak. Çocuklarımıza böyle bir gelecek bırakmamak için elimizde kalan şey, inancımız ve demokratik çerçevede mücadele azmimizdir. Unutmayın ki doğaya, canlılara sevgisi olmayanın tarihe de saygısı olmaz. “Ecdat” sözleri üzerinden yapılan siyasetin en yoğun olduğu dönemde, tarihi eserlerimizin de rant uğruna yağma edilmesi tesadüf değildir. Bunlara biz siyasiler dur demek için elimizden geleni yapmalıyız, yapmaktayız. Ancak, çevre ve doğa, sevmeyle korunur. Bu sevginin sahipleri yurttaşlarımız da zeytinliklerin, ormanların, suyumuzun ve havamızın korunması için demokratik hakkını kullanarak çevreyi korumaya katkı sunmalıdır. Çevremizi böyle koruyabiliriz. Çevremizi korumak, geleceğimize sahip çıkmak demektir. Geleceğimizden ödünç aldığımız doğayı katletmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu duygu ve düşüncelerle Çevre Günü ve Çevre Haftası’nın bu bilince hizmet edeceğini umuyorum” diye konuştu. 

(Şebnem Özer)
Paylaş