2021 Tüm Emekliler Sendika binasında ülke ekonomisi, 14 ve 28 Mayıs seçimleri ve emekli maaşlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Açıklamayı Tüm Emekliler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Şerife Ergun yaptı. Ergun, "22 yıldır tek başına iktidarda olduğu halde emekliyi görmeyen, açlığa ve sadaka düzeyine indirdiği maaşlarla açlık sınırı altında bir yaşama mahkum eden tek adam iktidarı 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan seçimlerle tekrar iktidar oldu. Tek adam rejiminin 22 yıllık karnesine baktığımızda, emeklilerin sendikalarını kapatan, Anayasal ve çağdaş bir hak olan örgütlenme haklarımızı gasp eden bir iktidar görüyoruz" dedi.
"Kaşıkla verip kepçe ile alıyorlar"Ergun çarşı pazarda fiyatların her geçen gün arttığını ifade ederek, "Emeklilere TÜİK'in gerçek dışı uyduruk rakamlarına göre sadaka zamlar veren bir iktidar görüyoruz. Emeklilere ve emekçilere kaşıkla verip kepçe ile alan bir iktidar görüyoruz. Enflasyon ve hayat pahalılığı altında emeklileri inim inim inleten bir iktidar görüyoruz. Açlık sınırı altında bir yaşama mahkum edildikleri için mutfak ihtiyaçlarını bile alamaz duruma düşürülüp, ilerlemiş yaşlarında gururları kırılarak Pazar artıklarını toplamak zorunda bırakan bir iktidar görüyoruz. Maalesef seçim sonrası her geçen gün tablonun daha da ağırlaşacağını biliyoruz çünkü cumhuriyet tarihinde ilk kez merkez bankasının döviz rezervleri milyarlarca dolar ekside" dedi.
Ekonomi politikalarını eleştirdiErgun sözlerine şu şekilde devam etti, "Seçimleri kazanabilmek için halktan ekonomiyi batırdıklarını gizlemek için Rusya'ya olan 30 milyar Dolarlık doğalgaz borcunun ödenmeyip, ötelendiğini, yine körfez ülkelerinin iktidarın ekonomiyi batırdığı anlaşılmasın diye 40 milyar Dolar civarında tefeci faizi ile kısa vadeli kredi gönderdiği biliniyor. Büyük umutlarla Maliye Bakanlığına getirdikleri Mehmet Şimşek bakanlığı devralırken kendisine dört elle sarılmalarına sebep olan ekonomik krizin sebebinin 'Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır' diyerek tek adam rejiminin ekonomi politikaları olduğunu söyledi. Mehmet Şimşek'in rasyonel olmayan yani akıl dışı, gerçekçi olmayan politikalar sebebiyle oluştuğunu söylediği ekonomik krizin faturasını krizin sorumlusu olmayan başta emekliler olmak üzere halka keseceğini geçmiş pratiğinden biliyoruz. Neoliberal politikaların sıkı bir savunucusu olan Mehmet Şimşek gün geldi 'asgari ücret artışı zulümdür' dedi, gün geldi işçi grevlerini yasaklamayı, ertelemeyi savundu. Mehmet Şimşek gün geldi işçilerin tek güvencesi kıdem tazminatının işsizlik sebebi olduğunu, işgücü piyasasının olabildiğine esnekleşmesini, yani işçilerin kölelik şartlarında çalıştırılmasını savundu. Bu neoliberal kafa yapısının biz emeklilere de sıcak bakmayıp, sebebi olmadığımız ekonomik krizin faturasını bize ödetmek isteyeceği daha ilk icraatında belli oldu."
"TÜİK aklımızla daha fazla dalga geçecek"Bütçe açığı yılın ilk 4 ayında 382.5 milyar TL ile öngörülenin üstünde gerçekleştiğini belirten Ergun, "Rasyonel olmayan ekonomi politikaları uyguladıkları kurtarıcı olarak getirdikleri kişi tarafından dahi söylenen tek adam iktidarının 2023 bütçesinin de rasyonel bir bütçe olmadığı 4 ay da ortaya çıktı. Bu tabloyu bilerek göreve başlayan Mehmet Şimşek bütçe tasarrufuna Mayıs enflasyonunu yüzde 0.04 olarak açıklayarak biz emeklilerin zammımızdan çalarak, ekonomik krizin faturasını bizlere ödeteceğini göstermiş oldu. ENAG'a göre Mayıs ayı enflasyonu yüzde 5.68. Ama Mehmet Şimşek ile birlikte TÜİK aklımızla daha fazla dalga geçecek" diye belirtti.
"Sebebi olmadığımız krizin faturasını ödemeyeceğiz"Ekonomik krizin sorumlularının emekçiler olmadığını dile getiren Ergun, "Bütçe açığını kapatmak için iğneden, ipliğe her şeye zam yapacaklar. Bizleri daha da yoksullaştıracaklar. Ülkede bozulan gelir dağılımını düzeltmek bir tarafa, itibardan tasarruf olmaz diyerek, şatafatlı yaşamlarından tasarruf yapmayarak, yüksek gelirlilerden vergi almayarak, bütçe açığını dolaylı vergilerle başta biz emekliler olmak üzere halkın sırtına yıkacaklar.
Bu arada hem halkın dikkatini başka yöne çekmek, hem de fırsattan istifade çağdaş eğitime dayalı eğitim sisteminde yeni bir gedik açmak için Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı okullarda danışmanlık yapması için din görevlileri göndermek üzere protokol imzaladı. Krizin faturasını ödemek yerine, insanca yaşamak istiyoruz. Yükselen fiyatlara yetişemiyor, faturaları ödeyemiyoruz. Çarşı da, pazarda yangın var. Şahsım tek adam iktidarının rasyonel olmayan ekonomi politikaları yüzünden Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünya da son iki yılda gıda fiyatları son iki yılın en düşük seviyesine gerilemiş olmasına rağmen Türkiye'de sürekli artıyor. Yıllarca çalıştık. Vergi ve sigorta primlerimizi ödedik. Ömrümüzün geri kalan bölümünde insanca yaşamayı hak ettik" dedi.
Talepleri dile getirdiErgun ekonomik olarak acil talepleri olduğunu ifade ederek şu sözlere yer verdi, "Tüm emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarına gerçek enflasyona göre derhal seyyanen ek zam yapılsın. En düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyesi asgari ücretle eşitlensin. Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında yılda dört ikramiye verilsin. İntibak Yasası derhal çıkarılsın. 2000 öncesi ve sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin. Aylık Bağlama Oranı (ABO) yeniden yüzde 70'e çıkarılsın."
"Emekli sendikaları statü yasası çıkarılsın"Ergun son olarak emekli sendikaları için yasal statü istediklerini ifade ederek, " Milyonlarca emeklinin oylarıyla da işbaşına gelen siyasi iktidarlara ve TBMM'ne düşen görev, mevzuattaki boşluğun arkasına sığınarak emeklilerin sendikal haklarını engellemek değil, emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşama sahip olabilmelerini sağlamaktır. Bu görev aynı zamanda demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması bakımından da elzem ve kaçınılmaz bir görevdir. Dolayısıyla yapılması gereken şey emekli sendikalarını kapatmak için dava açmak değil, bu konu da gerekli olan Anayasal ve yasal düzenlemeleri bir an önce gerçekleştirmektir. Emekli aylıklarının TÜİK'in açıkladığı sahte enflasyon oranlarına göre hükümet tarafından tek yanlı olarak belirlenmesi uygulamasına derhal son verilmelidir.
Tüm emeklilerle dul ve yetimlerine ödenen aylıkların toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi için, Anayasanın 'Sendika Kurma Hakkı' ve 'Toplu Sözleşme Hakkı' ile ilgili 51 ve 53. Maddelerine 'Emekliler' ibaresi eklenerek, emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvence altına alınmalıdır. Artık yeter! Dolar milyarderi ve milyoneri bir avuç patronu değil, milyonlarca yoksul emekliyi koruyun. Devlet bütçesi ve maliye hazinesi, Dolar milyarderi ve milyoneri patronlar ve müteahhitler için değil, milyonlarca yoksul emekli için harcansın" ifadelerine yer verdi.
(Dilan Kaynak)